HDP vekili Ertuğrul Kürkçü, Meclis'teki 'tezkere' görüşmesinde konuştu. Kürkçü, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın tezkereye ilişkin yaptığı konuşmanın ardından konuşmasını yaptı.

"'Her türlü terörizmle mücadele' diye bir şey yok. Hedef olarak IŞİD tespit ediliyor. Siz müdahalenin hedeflerini dörde beşe dağıtarak IŞİD’e yönelik ciddi, samimi değilsiniz” diyen Kürkçü, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Kürtlerin, Arapların, Türkmenlerin haklarını savunan HDP’ye “Evet oyu vermezseniz IŞİD’in yanındasınızdır” diyerek şantaj yaptığını söyledi.

Kürkçü'nün konuşmasından satır başları şöyle:

"TEZKERE, KOBANÊ'DEKİ HALKI SAVUNMAKTAN UZAK"

“Kobanê’de hepimizin insanlığını savunanlara bin kere selam söylüyorum. Ama ne yazık ki, elimizdeki tezkere, başbakan IŞİD’le özdeşleştirdiği kadar Kobanê’deki halkı savunmaktan uzak. Bizi tezkereye evet oyu vermemiz için safsatayı söylüyor. Her bir unsuruyla uluslararası hukuka ve anayasaya aykırı, bölgedeki demokratik ihtiyaçlara aykırı, sadece bölgesel egemenlik ve güç gösterisi için asker gönderme yetkisi için istenen tezkeredir.”

"TENEZZÜLEN IŞİD'E LAFI GETİRİYORSUNUZ"

Hükümetin gerçekte IŞİD davasını ABD Başkanı Barack Obama’nın sesini çıkarana kadar ortada olmadığını belirten Kürkçü, şöyle konuştu:

“Hükümet darda kalınca bizim böyle bir meselemiz vardı diyerek 2013’teki bakanlar kurulu kararına müracaat ediyor. IŞİD’in banka hesaplarının dondurulmasına ilişkin yüzlerce kurum kuruluş aftan ibarettir. Devletin bir belgesinde IŞİD diye bir tehditten bahsetmiyor. Hükümet boşuna bunları söylemeye çalışmasın. Daha önce bir önlem almadınız. IŞİD’le beraberdiniz. Onların sınırdan geçip Kürtlere, Türkmenlere, Araplara yönelik katliamlarını seyrediyordunuz. Türkiye’den asker toplamasına seyirci kalıyordunuz. Şimdi mırıldanmaya başladınız. Hem BM Güvenlik Konseyi kararına aykırı olarak meseleyi IŞİD üzerinde somutlayan uluslar arası kararı aşan durumda tezkereyi getirdiniz. Şam, PKK, El Nusra, El kaide, YPG gerekçe olarak gösteriliyor. Tenezzülen IŞİD’e lafı getiriyorsunuz. Amacınız IŞİD değil. Bu tezkereyi önümüze getiriyorsunuz, Kobanê’deki direnişi terörize ediyorsunuz, kokteyllerde HDP destek vermezse IŞİD’e destek veriyor diyorsunuz. Siz veriyorsunuz bu desteği. BM Güvenlik Konseyi kararında IŞİD’den başka bir karar sayılmıyor. Tezkereyi buna dayandırıyorsunuz. Sadece IŞİD’i onunla bağlı unsurlarını El Kaide ve El Nusrayı sayıyor."

DAVUTOĞLU'NUN SÖZLERİNE TEPKİ: SİZ IŞİD'İN YANINDASINIZ

“Her türlü terörizmle mücadele diye bir şey yok. Hedef olarak IŞİD tespit ediliyor. Siz müdahalenin hedeflerini dörde beşe dağıtarak IŞİD’e yönelik ciddi, samimi değilsiniz."

Kürkçü, Başbakan Davutoğlu’nun Kürtlerin, Arapların, Türkmenlerin haklarını savunan HDP’ye “Evet oyu vermezseniz IŞİD’in yanındasınızdır” diyerek 'şantaj' yaptığını söyleyerek tepki gösterdi:

“Sizsiniz IŞİD’çi. Binlerce kanıtı var, saklayamazsınız. Daha dün IŞİD unsurlarının silahla Suruç’tan Kobanê’ye geçişine gıkınız çıkmadı. Başbakan araştıracakmış. IŞİD mührünü evraklara koyan memurlarınız arasında başlayın araştırmaya."

‘AMAÇ BÖLGESEL EGEMENLİK VE ASKERİ HAREKAT’

“Ortaya konulan askeri harekat planıdır. Ülkesi tanımlanmış biçimde asker gönderme istenmiyor, hükümet nereye isterse oraya tezkereye dayanarak asker gönderebilir. Bu kadar belirsiz kararı niçin vereceğiz. Türkiye’de barındırılacak askeri güç, nerenin askeri, hangi uluslar arası kapsamda bir güç olarak konuşlanacak? Bu tezkereden ayrı olarak başbakana yakın gazetecilerin yayınladıklarına bakılacak olursa Suriye’deki muhalif güçleri de eğitip, donatmak azminde Türkiye.

Halen BM üyesi olan, uluslararası hukukun bütün ihtilaflara, insan hakları ihlallerine rağmen komşumuza karşı ordu eğiteceksiniz. Oraya gönderip savaştıracaksınız. Sonra diyeceksiniz ki milletler arası hukuka göre çıktı bu tezkere. Buna aykırıdır tezkere. BM Güvenlik Konseyi’nin aldığı kararlarda kara harekatı yoktur. Sadece hava harekatı var. Bunun dışındaki her şey politik kararlara bağlanmıştır. AKP tam tersini yaparak, politik meseleleri askeri yöntemlerle çözmeye çalışmaktadır."

‘TEZKERE DAVUTOĞLU VE ERDOĞAN’IN DIŞ POLİTİKA BELGESİDİR’

“Tezkere, Ortadoğu’da yer kapma savaşıdır. Davutoğlu ve Erdoğan’ın yapmak istediği restorasyonun tamamlanmak istenmesidir. Sadece devletin kimi işlemlerinin yeniden eskisi gibi işler hale getirilmesi değildir. Siyasi karşılığı dar, gerçekle ilgisi olmayan, toplumun çıkarıyla ilgisi olmayan genişleme hedefiyle yapmasıdır. Türkiye, bu maceraya girmemelidir. Kobanê savunması bunun ufkunda yoktur. Tezkere gerçekte Davutoğlu, Erdoğan’ın dış politikasını ibraz eden bir belgedir."

‘IŞİD’E DESTEĞE SON VERİN’

“Olan biteni seyretmeyeceğiz. Her şeyden önce Irak ve Suriye halklarına siyaseten destek olmak zorundayız. Özgürlük, demokrasi, kadın hakları, laik eğitim, insan hakları için mücadele edenlere manevi destek açılmalıdır. Mutlaka asker kullanma zorunluluğu yoktur. Kobanê’de kriz var, müdahale gerekir diyorsunuz ama müdahalenin IŞİD’e tüm destek ve manevi himayeye son verilmeli. Türkiye’nin IŞİD’e mücahit devşiren cephe gerisi olmasına son verilmeli. İkincisi sınırlar derhal kontrol altına alınmalı. Göçlere neden olan saldırgan, şiddet dolu saldırganlık içinde halkları yerinden edenlerin lojistik ve personel geçişlerinin önlenmesi için sınırlar kontrol altına alınmalı. Çözüm stratejisi açısından Kobanê’nin teşkil ettiği yeri hükümet kendisi anlaması gerekirken biz anlatıyoruz. Eğer Kobanê düşerse, katliamla karşı karşıya kalırsak Türkiye’nin İran’ın, Irak’ın Kürtleri ayağa kalkacaktır. Kendileriyle müzakere ettiğiniz gücü terörize edeceksiniz, halkın sınır diğer tarafındaki evladının katledilmesine seyirce kalacaksınız, tezkere yok diyeceksiniz. Böyle bir hayal görüyorsanız ümidinizi kesin.”

ÖCALAN’IN ÇAĞRISINI OKUDU

Kürkçü,  1 Ekim Çarşamba günü HDP heyetiyle görüşen PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Kobani için söylediklerini aktardı:

“Ciddiyetle ve büyük fedakarlıkla bu noktaya getirmeyi başardığım sürecin selameti, atılacak adımların ciddiyetiyle bağlantılı hale gelecektir. IŞİD gibi vahşi örgütün neler yapacağına dünya tanıklık ediyor. Kobanê kuşatması sadece Kürtlerin demokratik hedeflemekle kalmayıp Türkiye de darbeleyecek. Süreci sonlandıracak. Uzun sürece darbenin temellerini atacak. Türkiye’de sürecin ve demokrasinin çökmemesi için herkesi duyarlılığa çağırıyorum. Çözümden yana olanların sürece ve sorunlara zamanında müdahale etmesi önemlidir.”

‘BOYUN EĞMEYECEĞİZ’

“Tezkere geçerse Kobanê’yi görürüz, geçmezse Kobanê’yi görmeyiz” anlayışına karşı Kürkçü, şunları söyledi:

“Kimseden bir şey dileniyor değiliz. Adaletin, hakkın, demokrasinin kendi kaderlerini tayin halkı için bir şey yaparsınız ya da yapmazsınız. Kimseye diz çökecek, insan haklarına, teamüllere aykırı tezkere için el kaldırmayacağız. Bu onursuzluğu yapacak değiliz. HDP milletvekilleri bayramı Kobanê halkının yanında geçirecektir. Asla zorbalık, ikiyüzlülük karşısında boyun eğmeyeceğiz. Özgürlük hedeflerimizden, Türkiye’nin tamamı için gelecek anlamına gelen Demokratik Özerklik’ten vazgeçecek değiliz. Türkiye’nin tüm halklarına, oğulları asker yaşında olan ailelere sesleniyorum; onların hayatı, kanı üzerinden yapılacak politikalara izin vermeyin. Halkların, dünyanın, Ortadoğu’nun geleceği Kobanê’den geçiyor. Yaşasın halkların kardeşliği, yaşasın Kobanê’nin kurtuluşu.” (ANF)