HDP'nin seçim ittifakları kapsamında Azadî Hareketi, DBP, DTK, DDKD ve ÖSP'nin de aralarında bulunduğu partilerle gerçekleştirdiği "Kürdistan Seçim İttifakı" ortak açıklama yaptı. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İzleme Kurulunun İmralı Adası'nda gideceğini ancak isimlerin net olmadığını belirterek, "Biz son derece haklı, meşru bir iş yaptığımız kanaatindeyiz" dedi.

7 Haziran'da gerçekleştirilecek olan genel seçimlere parti olarak girme kararı alan Halkların Demokratik Partisi (HDP) seçim ittifakları için başlattığı çalışmalar devam ediyor.

HDP, Azadî Hareketi, DBP, DTK, DDKD ve ÖSP ile "Kürdistan Seçim İttifakı" gerçekleştirdi. İttifak, Sümerpark'ta bulunan resepsiyon salonunda basın toplantısı düzenleyerek, ittifakını açıkladı.

Açıklamaya, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP Diyarbakır İl Eş Başkanları Ömer Önen ve Gülşen Özer, DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, DDKD Genel Başkanı İmam Taşçıer, DTK Koordinasyon Kurulu üyesi Mülkiye Birtane, Azadî Hareketi Genel Sekreteri Adem Özcaner, ÖSP Genel Başkanı Sinan Çiftyürek ve HDP'ye başvuran aday adayları katıldı.

Seçim ittifakı adına ilk olarak konuşan DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, "Kürdistan Seçim İttifakı"nın Kürdistan halkları açısından önemli olduğu kadar, Türkiye halkları içinde çok önemli olduğunu söyledi.

Yüksek'in ardından ittifakının ortak açıklamasını Dimili lehçesinde DTK Koordinasyon Kurulu üyesi Mülkiye Birtane, Kürtçesini Azadî Hareketi Genel Sekreteri Adem Özcaner, Türkçesini de ÖSP genel Başkanı Sinan Çiftyürek okudu.

Açıklamada, ittifakın temel gerekçesinin tüm imha, inkar ve baskı uygulamalarına rağmen Kürdistan halkının hak, adalet, özgürlük ve kimlik arayışındaki ısrarı, vermiş olduğu mücadele ve direnişin, bütün halkların, inançların ve toplumsal yapıların barış ve özgürlük özlemi olduğuna yer verildi.

DİHA’nın haberine göre; ittifak yaptığı açıklamada, bazı temel taleplere de yer vererek, taleplerini şöyle sıraladı:

* Kürtlerin bir halk olmaktan kaynaklanan temel hak ve özgürlüklerin temin ve tesis edilmesi konusunda öncelikli politika ve söylem üretmekte kararlıdır. Bu amaçla, Kürdistan'a statü, anadilde eğitim, Kürtçenin resmi dil olması ve Kürt kimliğinin anayasal güvence altına alınmasını en temel talebi olarak belirtir.

* Coğrafyamızda yaşayan Kürt, Ermeni, Asuri-Süryani, Arap, Mıhellemi ve Türkmen gibi birçok halk ile Alevi-Sunni, Hıristiyan, Musevi, Ezidi gibi din ve inanç grupları devletin baskıcı politikaları nedeniyle geçmişte büyük zorluklar yaşadılar. Geçmişte yaşanılan tüm bu zorluklarla yüzleşilerek, yeni ve eşit bir yaşam kurmak gerektiğini inanır, bunun için mücadele eder.

* Tarihsel süreç içerisinde Kürdistan'da yaşanılan tüm mağduriyetleri ortak kader ve elde edilen tüm kazanımları Kürdistan halkının ortak sevinci olarak kabul eder.

* Kürt halkının tüm parçalarda IŞİD ile arasındaki güçlere karşı sürdürülen mücadeleyi destekler, Kerkük'ten Şengal ve Kobanê'ye uzanan kazanımları sahiplenir.

* Duhok Anlaşması'yla Batı Kürdistan'da sağlanan ittifakı önemli görür ve destekler.

* Kobanê'nin yeniden imarı için uluslararası kamuoyunu destek sağlamaya ve başta Murşitpınar Gümrük Kapısı olmak üzere bütün gümrük kapılarını aktif hale getirmeye çağırır.

* Hasta tutsaklar ve Sayın Abdullah Öcalan başta olmak üzere tüm siyasi tutsakların koşulsuz serbest bırakılmasını, faili meçhullerin aydınlatılması, toplu mezarların ortaya çıkarılması ve toplumsal tüm mağduriyetlerin giderilmesine dönük devleti, sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz.

DEMİRTAŞ: İTTİFAK ÇOK ÖNEMLİ

İttifak açıklamasının ardından HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş konuştu. Seçim ittifakının çok önemli olduğunu vurgulayan Demirtaş, Türkiye'de olağan üstü bir dönemin yaşandığını kaydederek, olağan üstü durumlara karşı olağan üstü tutumlar içerisinde girilmesini gerektiğini, bu ittifak ille de bunu yaptıklarını belirtti.

'SANDIKTAN SONRA DA İTTİFAK ARAYIŞIMIZ DEVAM EDECEKTİR'

Demirtaş, Ortadoğu'nun kan revan içinde olduğu bir dönemde böylesi önemli bir seçimi olağan bir şekilde karşılayamayacaklarını belirterek, "Ortaya konulan tutumda bu olağanüstülüğe karşı fedakar bir tutumdur. Bu masa etrafından buluşmuş siyasi hareketler ilk de değil son kez de oturmuyorlar. Sadece seçim için bir araya gelmedik. Halkların hakkını savunmak için mücadele yürüten herkes bu maddeleri destekler. Seçimler gelip geçicidir. Baki olan esaslı özlü, yoldaşlıklardır. Bu düzeyde bir ilişkiyi yakalayabildiğimiz inancındayız. Bu ittifak kapıları kapatmış değil, sandıktan sonra da ittifak arayışımız devam edecektir. Bu coğrafyada zülüm görmeyen hiçbir kimse yoktur. Kanımız canımız üzerinden, toprak ve zenginliğimiz üzerinden var olanlar olarak bir araya geliyoruz. AKP'nin toplumu teslim olma konusunda bulunduğu bu günlerde bunun ne kadar önemli olduğunu bir daha gördük" dedi.

'TÜRKİYE'Yİ YÖNETMEK İSTİYORUZ'

HDP'nin, halkın sorunlarına cevap olmaya talip olduğunu ve Türkiye'yi yönetmek istediklerini dile getiren Demirtaş, "Bu ülkenin bütün zulmünü taşımış, bizler ortak vatanımızı yönetmek istiyoruz. Başımız açık, kapalı, alevi Sünni olduğumuz için bu topraklarda artık horlanmak istemiyoruz. Ya da çiftçi, esnaf olduğumuz için, paramız çok değil diye, cebimizde onurumuzda geçimi sağlayacağımız kadar var diye horlanmayacağımız öz vatanımızda köle gibi olmak istemiyoruz. Klasik bir seçim ittifakı değil, bu bir mücadele birliği ve gönül birliğidir. Hepimiz farklı pencerelerden baksak da aynı sorunların bilen aynı topraklar üzerinde kardeşçe yaşamayı bilen partiler olarak, demokratik halk partiliği böyle oluşturuluyor. Çok sesli ve çok kültürlü olacak. Tıbbı bu topraklar gibi. Binlerce yıldır renkli ve farklıyız. Kimlik ve inancımızdan vazgeçmemekten yeni yaşamın bütün dünya ve Türkiye'ye göstereceğiz. Bugün armamızda olmayanlar düşmanımız değil, kapımız onlara da açıktır. Birilerine karşı düşmanlık üzerine inşaa edilmemiştir" dedi.

'İZLEME KURULU GİDECEK AMA İSİMLER BELLİ DEĞİL'

PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmek için İmralı Adası'na gidecek olan gözlemci heyet üzerinden İmralı Heyeti ile hükümet arasında çıkan tartışmalara da değinen Demirtaş, "İsimler üzerinde bir uzlaşma yok. 16 isim yok. Gözlemci heyetin İmralı'ya gitmesi hükümet tarafından olağanüstü yansıtılmasından rahatsız. Sanki gözlemci heyetin gitmesi bir tavizmiş gibi gösteriliyor. Bu rahatsız edicidir. Madem silahlar devre dışı, neden insanların önüne engel konuluyor. Aydınlar, yazarlar gitsin, destek sunmak isteyen herkes gitsin. Hızlı bir şekilde yalanlanmasını doğru bulmuyoruz. Heyet gidecek. Sadece isimler belli değil. Biz son derece haklı, meşru bir iş yaptığımız kanaatindeyiz" dedi. (Evrensel)