Siyabend Fırat Çetin / Demokrat Haber Erbil

Kürdistan Feder Bölgesi’ndeki Erbil (Hewler) merkezli kamuoyu ve istatistiksel araştırma şirketi KURD-TEK bilişim sistemi yönetim kurulu başkanı Rojhan Çetinkaya ile Erbil’de 1 Kasım seçimlerine ilişkin görüşlerini ve anket sonuçlarını konuştuk…

***

Yeni bir araştırma şirketi olarak siz ve yaptıklarınız hakkında bilgi alabilir miyiz?

Kürdistan bölgesinin ilk ve tek Kamuoyu araştırma merkezi olarak, bölgede ve Ortadoğu’da yaşanan gelişmeleri sağlıklı ve istatistiki verilere dayandırarak kamuoyu ile paylaşmak üzere faaliyetlerde bulunmaktayız. Diyarbakır'daki şubemiz dışında, Ankara ve Avrupa'daki şubelerimiz pek yakında faaliyete geçecek.

En çok neye dikkat ediyorsunuz?

Araştırmalarımızda en dikkat ettiğimiz husus gizliliktir. Bunu yanı sıra, araştırmanın yapıldığı sahada en verimli, sağlıklı ve sonuca kestirmeden götüren temelde yaklaşmaktayız.

Halk odaklı ve sosyal olarak çalıştığımızdan, neredeyse günlük gözlemler yapmaktayız. İnsan fikirlerini ve Ortadoğu’da günlük değişkenliği birlikte değerlendirip sonuçlarımızı veri olarak toparlamaktayız.

MHP’den AKP’ye oy kayması söz konusu mu? HDP’nin yurt dışı oylarında artış olur mu?

MHP tabanındaki kaymaların 1,5-2 puanlık bir kesiminin CHP 'ye döndüğünü araştırmalarımızda gözlemledik. Son 3 aydır MHP iç tartışmalarını tüketemedi, bu nedenle, MHP tabanında halen bir belirsizlik olduğunu söyleyebiliriz. Ilımlı MHP tabanının 1 Kasım sabahı fikir değiştirip CHP'ye geçişleri sürpriz olmayacaktır.

HDP’nin yurt dışında Selahattin Demirtaş'ın ziyaretleri ile önemli bir mesafe kaydettiği görülmekte. HDP 7 Haziran seçimlerinde yurtdışı oylarının %21,43’ünü almıştı. 1 Kasım seçimlerinde bu oranın daha da yükseleceğini söyleyebiliriz.

Erbil’de bulunmaktasınız ve bilindiği üzere ülkeye sandık kurulmadı. Bunun ne gibi etkileri olacağını düşünüyorsunuz?

Federe Kürdistan bölgesine sandık kurulmamasını 2 başlıkta değerlendiriyoruz.

Birincisi, Bölgede olan seçmen kitleleri yoğunluklu olarak Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesi nüfusuna kayıtlı yurttaşlarımızdır. Emekçi halk kitlesi olan seçmenlerin ‘Evet’ mührü basacağı siyasi partinin HDP olacağını da yapmış olduğumuz kamuoyu araştırması sonuçları ile tespit ettik. Bu nedenle bölgeye sandık kurulmamasını siyasi ve anayasaya aykırı olarak değerlendirmek mümkün. HDP seçmeni bu seçimlerde sandıkları boş bırakmayacaktır diye düşünmekteyiz.

İkincisi; Türkiye'nin, siyasi olarak Federe Kürdistan Bölgesi’ne bakışıdır.

Son olaylar ve partilerin uyelerinin istifalari ve sokaga cikma yasaklarinin uygulanmasi bolgede buyuk tepki topladi bunun etkileri neler olabilir?

Önceklikle şunu belirtmeliyim ki, sokağa çıkma yasağının yaşandığı yerlerde, halk büyük bir rahatsızlık duydu, acıyı birebir içinde hissedenler, 1 Kasım günü, yaşanan olaylara sandıklarda cevap verecektir.

Kamuoyu araştırması yaptığımız bölgelerden biri de Cizre idi. Cizre halkı, savaşın son bulması, akan kanın durmasını istiyor. Ekonomik olarak artık huzur istemekteler. Siyasilerin parti çıkarlarını bir tarafa bırakıp, toplum çıkarları ve ülke menfaatleri çerçevesinde hareket etmeleri gerektiğini net olarak belirtmekteler. 7 Haziran seçim sonuçları ile halkın iradesinin reddedildiği düşüncesi oldukça hakim bölge genelinde.

Çözüm süreci ile yeşeren umutlar, yerini hayal kırıklığına bırakmıştır. Çözüm adresi olarak gösterilen meclisin, yeşertemediği barış dalının kırıldığı ve ülkeyi kaosa sürüklemenin hesabını sandıkta gösterecek öfke ile yoğrulmakta şuan.

Son anket sonuçlarınız nedir?

 2- 15 Eylül tarihleri arasında Türkiye Geneli bir anket çalışmamız olmuştu, daha sonra 17-21 Ekim tarihleri arasında 32 ilde 2592 denek ile yüz yüze ve telefon mülakatları ile bir saha çalışması gerçekleştirdik. Elde ettiğimiz 1 Kasım seçim sonuçlarına ilişkin tablomuz aşağıdaki gibidir:



’’Seçmene Türkiye Dış politikasını sorduk. Aslında bu soru ile AKP'nin tabanının asıl kitlesini değerlendirdik diyebiliriz.’’


Çıkan sonuçlara göre son değerlendirmemiz şöyle:

- AKP tabanında, AKP'nin iç ve dış politika yöntemlerinin tartışıldığı.

- Çözüm sürecinde gelinen mutabakat noktasında, masayı deviren taraf olarak algılanması,

- 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarında "Adalete müdahale" ile "Adalet" kavramının Adalet ve Kalkınma Partisi söylemi ile çelişkili hale gelmesi, AKP’de düşüşün nedenleri arasında sayılabilir.

- CHP'ye bugüne dek oy vermeyen seçmen kitlesinde, CHP'nin içinde olduğu bir iktidarı meclise dayattığını söyleyebiliriz.

- HDP, barış ve demokrasi söylemleri ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi başta olmak üzere Türkiye kamuoyunun önemli bir kesimi tarafından karşılık görmektedir.

- 18-26 yaş aralığındaki genç seçmenlerin % 31’i AKP, % 26’sı CHP, % 20’si HDP ve % 13’ü ise MHP’yi desteklemektedir. Genç kesimin %7’lik bir kesimi ise kararsız olduğunu ifade etmektedir.