Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eşbaşkanı Gültan Kışanak, Kürtlerden ve demokrat çevrelerden sürece ilişkin dile getirilen kaygıların haklı olduğunu, ancak bu kaygıların sürecin işlemesine engel olmaması gerektiğini söyledi, başarı için kendilerine ve mücadelelerine güvendiklerini belirtti.

Partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda konuşan Kışanak, akil insanlar heyeti konusunu değerlendirdi ve özellikle sık sık Parlamento’nun bu süreçte işlev üstlenmesinin önemini vurguladı.

Bu sürecin çok taraflı ve çok aktörlü, herkesin katılmasının zaruri olduğu bir süreç olduğuna dikkat çeken Kışanak, asıl murat edilenin toplumsal bir mutabakat çıkarmak olduğunu vurguladı.

Akil insanlar oluşturulurken aynı mantığın yürütülmesi gerektiğini belirten Kışanak, akil insanların kapsayıcı olması gerektiğini ifade etti. Toplumsal uzlaşı ve toplumsal barışın tesis edilmeye çalışıldığı bu süreçte adalet duygusu ve toplumsal vicdanın temsilinin mutlaka olması gerektiğinin altını çizen Kışanak, adaletin olmadığı bir yerde toplumsal barışın mümkün olmadığını kaydetti.

Uyuşmazlıkları ve çatışmaları çözebilecek bir birikime sahip olunması gerektiğini dile getiren Kışanak, akil insanlar heyetine akademisyenlerin ve hukukçuların katılmasını da beklediklerini söyledi.

Heyette kadınların da olması gerektiğini belirten Kışanak, böyle bir çalışmanın yasal dayanağı olması gerektiğini de vurguladı. Herkese sorumluluk düşerken Parlamanto’ya bir sorumluluğun düşmemesinin bir çelişki olduğuna dikkat çeken Kışanak, bu durumun en başta Parlamanto’ya saygısızlık olacağını kaydetti.

Parlamento’nun da üzerine düşen sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiğini belirten Kışanak, bu zaman kadar savaş tezkereleri çıkardığını bir kez olsun barış ve çözüm için çalışması gerektiğini söyledi. Parlamentonun halkı temsil ettiğini, halkın ise çözüm ve barış istediğini anlatan Kışanak, Parlamentonun da barış kararı alması gerektiğini ifade etti.

"HELALLEŞME İÇİN HAKİKATLER KOMİSYONU KURULMALI"

Helalleşme için Hakikatler Komisyonu kurulabileceğini dile getiren Kışanak, Parlamento’nun yapacağı çok işi bulunduğunu kaydetti.

İsmi hiç önemli olmayan bir komisyonun kurulmasını isteyen Kışanak, herkesin makul bulabileceğini bir isimle ön açıcı, toplumsal barışı sağlayacak yasayla bir komisyonun kurulabileceğini söyledi.

Meclis iç tüzüğünün buna müsait olduğuna dikkat çeken Kışanak, istenmesi halinde Meclis dışında özerk bir komisyonun da yasayla kurulabileceğini belirtti.

Sorunun sadece PKK’lilerin sınır dışına nasıl çıkacağı olmadığını, bir barış süreci olduğunu anlatan Kışanak, herkesin önerilere açık olması gerektiğini söyledi.

“KAYGILARINIZI BİR KENARA BIRAKIN DEMİYORUZ”

Süreci yeniden yapılanma, değişim süreci olarak gördüklerini anlatan Kışanak, herkesi bu sürecin içinde güçlü bir şekilde yer almaya davet etti.

Herkesin kaygısının geçmişte yaşanan bir takım olumsuz pratiklerin tekrar yaşanıp yaşanmayacağı ve başka planların olup olmadığı olduğunu dile getiren Kışanak, bunun toplumun canlı olduğunu gösterdiğini kaydetti.

"Kimseye kaygılarınızı bir kenara bırakın demiyoruz. Ama herkese, kaygılarınız, bizi engellemesin, frenlemesin diyoruz" diyen Kışanak, kaygıların geçmişte yaşanan acı hadiselerden kaynaklandığına dikkat çekti.

Kürtlerden ve demokrat çevrelerden sürece ilişkin dile getirilen kaygıların haklı olduğunu kabul eden Kışanak, ancak bu kaygıların sürecin işlemesine engel olmaması gerektiğini, başarı için kendilerine ve mücadelelerine güvendiklerini belirtti.

Dünyadaki diğer milletler gibi Kürtlerin de onurlu bir barışı, özgür bir yaşamı hak ettiğini vurgulayan Kışanak, bunun mücadelesinin geçmişine sahip olunduğunu belirtti. Tek planlarının barış olduğunun altını çizdi.

‘KAYGILARI GİDERMENİN YOLU SÜRECE AKTİF OLARAK KATILMAKTIR’

Görüştükleri kesimlerin kaygıları olduğunu da ifade eden Kışanak, "Tamamının kaygıları var. Ancak bu tartışmalarda şunu görüyoruz ki kaygıları gidermenin tek yolu sürece aktif olarak katılmaktır. Bu süreci sadece bazılarının insafına terk edersek, tabiî ki istediğimiz sonuçları elde edemeyiz. Biz bu süreci aslında toplumsal barışımızı ve özgürlüklerimizi güvence altına alan bir süreç olarak görüyoruz. Devleti ile kurumları, hukuku, yasaları, toplumu, sosyal kesimleri, çatışmaların mağdurlarıyla bu inkarcı, tekçi, asimilasyoncu zihniyetin mağdurlarıyla hep birlikte bir değişim süreci yaşarsak varacağımız durak demokratik cumhuriyet olacaktır. Herkes burada kendi özgürlüğünü, özgünlüğünü yaşayacaktır. Biz süreci böyle anlıyoruz böyle bir sürece herkesin katılmasını ve sürece yön vermesini istiyoruz. Açıkça bu konuda yapılan çalışmalar halktaki heyecan çok önemli bize de umut verdi cesaret verdi" diye konuştu.

‘BİZİM BİR TEK PLANIMIZ VAR: ÖRGÜTLENMEK VE MÜCADELE ETMEK’

Kışanak, "Kürtlerin hem siyasal hem de sivil toplum kurumlarıyla çok çeşitli görüşmeler toplantılar yapıyoruz. Kürt halkının bir bütün olarak, bu sürece demokratik geleceğimizi garanti altına alan bir değişim süreci olarak baktıklarını görebiliyoruz. Ve destek sunuyorlar. Herkesin kaygısı 'geçmişte yaşanan başarısız pratikler acaba tekrar ortaya çıkabilir mi?' 'Başkalarının B, C ve D planları var mı? Bu kaygıları da canlı bir toplumun göstergesi olarak görüyoruz. Sürece destek vererek, özgür bir yaşamı arzulayarak kaygılarımızla birlikte bu süreci doğru bir şekilde yürütebiliriz. Kimseye kaygılarınızı bir kenara bırakın demiyoruz. Ama herkese kaygılarınız bizi engellemesin, frenlemesin diyoruz. Kaygılar haklıdır nedenleri vardır, travmalardan kaynaklıdır. Bu kaygılarımızla birlikte süreci doğru bir şekilde yönetmeye çalışmalıyız. Ancak kaygılarımız bizi sürecin dışında tutan bir noktada olmamalıdır. Kürtler hem Ortadoğu'da hem Türkiye'de, birlikte yaşadıkları bütün halklarla eşitlik hukuku içinde, özgür bir şekilde yaşamak istiyorlar. Onurlu bir barışı, özgür bir yaşamı Kürt halkı da hak ediyor. Bunu yaşama geçirecek bir geçmişe de sahiptir. Bu nedenle başkalarının B, C ve D planları olabilir. Ama bizim bir tek planımız var. Örgütlenmek ve mücadele etmektir. Biz barış istiyoruz çözüm istiyoruz, halklarımızın özgürlüğünü istiyoruz. Diğer halklarla yan yana eşitlik temelinde yaşayabileceğimizi düşünüyoruz. Bunun için de örgütlülüğümüze, mücadelemize ve direnişimize güveniyoruz. Kaygılarımızla birlikte direnişimizi yükselterek, özgür geleceğimizi sağlayabiliriz." dedi.

"ÇÖZÜM KONUSUNDA ÖCALAN EN İRADELİ AKTÖR"

4 Nisan'ın Öcalan’ın doğum yıldönümü olduğunu hatırlatan Kışanak, Öcalan'ı Kürt halkının önder kabul ettiğini söyledi. Öcalan'ın sorunun çözümü konusunda en iradeli aktör olduğuna dikkat çeken Kışanak, bundan mutluluk duyduğunu kaydetti.

Bu yıl Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesi Ömerli (Amara) köyünde kutlanacak doğum gününün daha anlamlı olacağını dile getiren Kışanak, Kürtlerin kendisinin yeniden tarih sahnesine çıkmasının sevincini yaşadığını ifade etti. 4 Nisan'ın, Kürt halkının kendinin de doğduğu sembolik bir doğum gününe dönüştüğünü söyledi. Aynı zamanda süreci de kutlamak istediklerini ifade eden Kışanak, barışa, özgürlüğe götüren bir yolun başlangıcı olarak 4 Nisan'ın kutlanacağını ve tüm halkı bu kutlamaya davet ettiğini belirtti.

Yapılan her fiilin, söylemin güveni artırıp artırmayacağını, pekiştirip pekiştirmeyeceğinin düşünülüp ona göre hareket edilmesini isteyen Kışanak, kendilerinin böyle hareket ettiğini söyledi. Devleti, güvenlik güçleri ve hükümeti de aynı tutum ve davranış içinde olmaya davet etti. Geçmiş yıllarda doğum günü kutlamalarında ölenleri andı ve suçluların yargıya teslim edilmesini istedi.

"MHP'Yİ SORUMLU DAVRANMAYA ÇAĞIRIYORUZ"

Paris'te 3 Kürt kadının öldürülmesi olayına da değinen Kışanak, aradan geçen zamana rağmen faillerin bulunamadığını ve olayın aydınlatılamadığını söyledi. Temelde Avrupa, özelde Fransa'nın bundan sorumlu olduğunu dile getiren Kışanak, cinayetin aydınlatlııp katillerin arkasındaki güçlerle birlikte adalete teslim edilmesi gerektiğini vurguladı.

Türkiye'nin de sorumluluğu Fransa'ya atarak kurtulamayacağına dikkat çeken Kışanak, Türkiye'nin bu cinayetten haberi ve sorumluluğu olmadığını söyleme gibi bir durumu olmadığını belirtti. Kalıcı barış, hakiki ve gerçek çözüm isteniyorsa herkesin samimi davranması gerektiğini ifade etti.

Kayseri, Mersin, İstanbul, Zonguldak, Muğla başta olmak üzere birçok üniversitede Kürt öğrencilere saldırıldığını dile getiren Kışanak, hükümetten gerekli tedbirleri almasını istedi.

MHP Genel Başkanının bir mitingte atılan sloganlara verdiği yanıtla insanları kışkırttığını da unutmadıklarını ifade eden Kışanak, bunun düzeltilmesi gerektiğini ve sükunet çağrısı yapılması gerektiğini kaydetti.

Geçmişten ders çıkarılması gerektiğinin altını çizen Kışanak, toplumun genelinde böyle bir sorun bulunmadığına dikkat çekti. MHP başta olmak üzere herkesi sorumlu davranmaya çağıran Kışanak, tüm gençleri de sağduyulu ve soğukkanlı olmaya, birbirlerine sahip çıkmaya davet ettiklerini belirtti.