CHP'nin ev sahipliğinde İstanbul Hilton Otel'e düzenlenen Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı'nda konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye'de mevsim sonbahardan kışa dönerken, dünyanın farklı coğrafyalarından gelen ve daha iyi bir dünya kurmak için heyecanlarını saklamayan yüzlerce yoldaşımızla birlikte iki gün boyunca bölgesel sorunları ve küresel ekonomiyi masaya yatıracağız" dedi.

CHP'nin, sosyal demokrasinin evrensel ilkelerini kendi ilkeleriyle buluşturduğunu ve içselleştirdiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "1976 yılından günümüze kadar, Sosyalist Enternasyonal şemsiyesi altında çeşitli sorumluluklar üstlenen ve bu güzide kuruluşun aktif üyelerinden birisi olan CHP, sadece Türkiye'de değil bölgesinde ve dünyada da haksızlıklar, baskılar ve eşitsizlikler karşısında adaleti, demokrasiyi, özgürlüğü, eşitliği ve çoğulculuğu savunagelmiştir. Şunu da büyük bir gururla belirtmeliyim ki, CHP bu çabaları gösterirken Sosyalist Enternasyonal'in ufuk açıcı ve dönüştürücü rolünden yararlanmıştır" diye konuştu.

"ARAP BAHARI SÜRECİ, BUGÜN KAYGI VERİCİ OLUMSUZLUKLARA TANIK OLMAKTADIR"

Kemal Kılıçdaroğlu, son yıllarda dünyanın büyük bir dönüşüm sürecinden geçtiğini kaydederek, şunları söyledi:

"Küreselleşmenin etkisiyle özgürlük ve eşitlik düşüncesi hızla yayılmakta ve halklar baskıcı rejimleri sarsan taleplerini her ortamda ifade etmektedirler. Fakat yaşadığımız bu büyük dönüşüm bazı bölgelerde çok sancılı ve şiddetli olmakta, çatışma ve savaşlar ilerici taleplerin önüne bir engel olarak çıkmaktadır. Türkiye, bu çatışmaların büyük çoğunun yaşandığı bir coğrafyanın, Ortadoğu'nun, coğrafi olarak kıyısında, siyasi olarak ise tam merkezinde yer almaktadır.

Büyük umutlarla karşılanan Arap Baharı süreci, bugün kaygı verici olumsuzluklara tanık olmaktadır. Suriye, Libya, Tunus, Mısır, Yemen ve Irak'taki çatışmalar bölgemizin barış, istikrar ve refahını tehdit etmektedir. Bölgemizdeki demokrasi mücadeleleri üç önemli sorunla karşı karşıyadır. Birincisi, aşırı uçtaki gruplardır. Bu gruplar halkların eşitlik ve özgürlük için yükselttikleri çığlığın önünü kesme uğraşı içindedirler. İkincisi, etnik, dinsel ve mezhepsel fay hatlarıdır. Bu fay hatları her yerde gerilmekte ve istikrarsızlık yaratmaktadır.

Ayrıca, kadın-erkek eşitsizliği, uluslararası göç hareketleri, modern kölelik gibi olgular da siyasi, ekonomik ve toplumsal istikrarı olumsuz etkilemektedir. Bu durum, bölgemizde demokrasinin yeşermesini engelleyebilir. Üçüncüsü, dışarıdan askeri müdahale olasılığıdır. Dışarıdan özellikle askeri müdahale ihtimali, baskıcı rejimlere meşruiyet sağlayabilir ve radikal grupları cesaretlendirebilir."

"SURİYE ÇALIŞMA GRUBU ETKİNLEŞTİRİLMELİDİR"

Bölgenin barışına, istikrarına, refahına yönelen tehditler ve demokrasi mücadelelerinin önündeki engellerin Sosyalist Enternasyonal'e büyük görev ve sorumluluklar yüklediğini dile getiren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Enternasyonal, baskıcı güçleri ve şiddet yanlısı politikaları elinin tersiyle itmeli, diplomasinin sorun çözücü rolünün arkasında kararlılıkla durmalıdır. Sosyalist Enternasyonal, ilerici güçleri desteklemek için çatışma bölgelerinde ve Birleşmiş Milletler başta olmak üzere diğer uluslararası kuruluşlar nezdinde aktif bir rol üstlenmeli ve sorunların siyasi ve diplomatik yollardan çözümü için uygun çabaları desteklemelidir. Bunun için önümüzde önemli bir fırsat durmaktadır. Bu da Suriye'deki savaşı bitirmeye yönelik bir çaba olan Cenevre-2 Konferansı'dır. Kaos ve şiddetin egemen olduğu Suriye'de, çatışmanın taraflarıyla konuşmak ve Cenevre sürecine aktif destek vermek Sosyalist Enternasyonal'in sorun çözme kapasitesini ve gücünü ortaya koyacaktır. Bu bağlamda, bir önceki Konsey toplantısında kurulması kararlaştırılan Suriye Çalışma Grubu etkinleştirilmelidir."

"İNSANI ODAĞINA ALMAYAN HİÇBİR POLİTİKA SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİLDİR"
Kemal Kılıçdaroğlu, küresel ekonomik krizin başlangıcından bu yana uzunca bir süre geçmesine rağmen, farklı yoğunluklarla halen devam ettiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Piyasaların hiçbir şekilde hata yapmayacağı varsayımı üzerine inşa edilen neoliberal politikalar tüm dünyada milyonların ciddi bedeller ödemesine neden olmuştur. Küresel ekonomik kriz yüz binlerce insanın işsiz kalmasına, eşitsizlik ve yoksulluğun giderek yayılmasına yol açmıştır. Küresel ekonomik düzen, krizleri çözerken insanları değil finans sektörünü ve büyük şirketleri gözetmekte; bir sonraki krize kadar insanları ezerek yoluna devam etmektedir.

Başka bir ifadeyle, küresel ekonomik sistem insanlara müşteri ve tüketici olmanın ötesinde bir rol biçmemektedir. Küresel rekabet gerekçesiyle sürekli geriletilen ücret ve yaşam standartları, zayıflatılan örgütlü toplum ve çalışma yaşamı, bozulan gelir dağılımı, başta gençlerde olmak üzere artan işsizlik dikkatle ele alınması gereken sorunlar olarak varlığını halen korumaktadır. Küresel sorunlar, küresel koordinasyon ve işbirliği ile aşılabilir. Sosyalist Enternasyonal, üreten, ürettiğini hakça paylaşan ve refah içinde yaşayan insanların dünyasını güçlü bir şekilde savunmalıdır.

Kılıçdaroğlu, konuşmasını Enternasyonal'in kurucusu Willy Brandt'ın "Savaşın yokluğu barış demek değildir. Kalıcı ve adil bir barış sistemi, bütün uluslar için eşit kalkınma fırsatlarıyla mümkündür" sözleriyle tamamladı. (Gerçek Gündem)