MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Kılıçdaroğlu’nu örnek göstererek Venezuella’daki gelişmeleri değerlendirmesi CHP’de tepkiye karşılandı.

Bahçeli’nin, Venezuella’da yaşananlarla ilgili “Biz, bunlara rıza gösterirsek Türkiye’nin de başına bela olurlar. Yarın Türkiye’de de, ‘Ben sizi tanımıyorum. Kemal Kılıçdaroğlu’nu kabul ediyorum’ derse ne yapacağız?” sözlerine ilişkin açıklamalarda bulundu.

15’inci Dönem Tunceli Milletvekili Süleyman Yıldırım’ın cenaze töreni için Meclis’e gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bahçeli’nin sözleri ile ilgili soruya gülümseyerek “Zaytung haberi” yanıtı verdi.

Duvar’dan Nergis Demirkaya’nın haberine göre, Kılıçdaroğlu cenaze töreninden sonra gelen benzer sorulara da cuma günü katılacağı televizyon programında yanıt vereceğini söyledi.

ÖZKOÇ: BAHÇELİ’YE YAKIŞAN BİR DAVRANIŞ DEĞİL

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç ise Bahçeli’nin sözleri için, “Bunu, ABD Başkanı Trump ne diyorsa onu yapan, ‘Papazı gönder’ dediği zaman gönderen, bir emrini iki etmeyen kişiyle ilgili söylemesi gerekiyor. Yanında duran kişinin ne olduğunu ve ne yaptığını, dün söylediklerini inkar eden, görmezden gelen Devlet Bahçeli’nin, bugün böyle bir yakıştırmada bulunması hiç doğru değildir, şık değildir. Sayın Devlet Bahçeli’nin durduğu yere, bugüne kadar üstlendiği misyona da yakışan bir davranış biçimi değildir” değerlendirmesinde bulundu.

Özkoç, Bahçeli’nin CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Tunç Soyer’in adaylığını ne ülkücülerin ne de devrimcilerin kabul edebileceğine ilişkin sözleri için de, “Kendisi eğer bu konuda gerçekten rahatsız oluyorsa hem diktatörlükten yana olan hem de Amerikan emperyalizminin yandaşlığını yapan ve onun arkasında duran kişinin arkasında durmaktan vazgeçmelidir. Milletinin ve ülkenin arkasında durmalıdır” dedi.

ÖZEL’DEN AÇIKLAMA

Bahçeli’nin aynı konuşmasında CHP’nin İzmir adayı Tunç Soyer’in babası Nurettin Soyer’le ilgili “Bunun izah edilmesi lazım. Kim izah edecek? Çok konuşan Manisa Milletvekili izah edemez” sözlerine de CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel yazılı bir açıklama ile yanıt verdi. CHP’nin askeri ve sivil tüm darbe girişimleriyle mücadele etmiş, bu çerçevede yöneticileri hapisler yatmış, öldürülmüş, mal varlıklarına el konulmuş bir siyasi parti olduğunu belirten Özel “Partimizin İzmir adayı üzerinden 12 Eylül darbesinde partimizin tutumunu ağzına almak ya da buradan Tunç Soyer’e dil uzatmak, hiç kimsenin haddi değildir” dedi.

Babalarının iş ve işlemleri nedeniyle oğullarının sorumlu tutulamayacağına örnekler veren Özel şöyle devam etti:

“Bizler eğer babalarının yaptıkları nedeniyle çocuklarını sorumlu tutmaya başlarsak, onların soyadları üzerinden siyaseti kurgularsak, halen siyasette bulunan ve babaları hakkında çeşitli iddia ve ithamlar olan onlarca ismi tartışmaya açarız. Bu durumun en çok Devlet Bahçeli’nin işine gelmeyeceği ortadadır. O zaman örneğin “Türkeş ismi ancak MHP’de ve ülkücü harekette anlamlıdır. Soyadı Türkeş de olsa, Tayyip’in yanına giden ancak kendi gövdesini götürecektir” diyerek Tuğrul Türkeş’in Adalet ve Kalkınma Partisi’ne gitmesine 2015 yılında tepki gösteren bir siyasi partinin topyekun bir biçimde Adalet ve Kalkınma Partisi’ne bitiştirilmesi konusunu gündeme getirmemiz gerekecektir. Eğer Devlet Bahçeli, 12 Eylül askeri darbesiyle samimi bir hesaplaşma istiyorsa, yüzleşmeye 12 Eylül darbesini gerçekleştiren Kenan Evren’e, “Paşam, sizin zamanınızda ben olacaktım ki İstanbul’u desteğinizle uçururdum. Paşam, bu ülkenin sizin gibilere ihtiyacı var” diyecek kadar hayran olan yeni ortağı Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan başlamasını tavsiye ederiz.”