Ahmet Hakan, CNN Türk ekranlarında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu konuk etti. Hande Fırat ve Yavuz Oğhan'ın da katıldığı programda Kılıçdaroğlu ile Hakan'ın Ergenekon diyalogları dikkat çekti.
CHP VE ERGENEKON KONUSU
Kılıçdaroğlu'nun 'Nerede bu Ergenekon örgütü? Ben de gidip üye olacağım' dediğini hatırlatan Ahmet Hakan, CHP'nin davaya yaklaşımını eleştirdi. Ortada sayısız karanlık iş olmasına karşın CHP'nin 'hiç bir şey yokmuş havasında' olduğunu söyleyen Hakan, Kılıçdaroğlu'nu terletti. Aldığı cevaplardan bir türlü tatmin olmayan Hakan, Ergenekon tutuklulardan örnekler verdi; Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine yapılan saldırıları anlatarak, CHP'nin bu gibi iddiaları gözardı ettiğini iddia etti. Kılıçdaroğlu ise Erdoğan'ın sözlerini hatırlattı, eleştirilerilerinin davadan çok hukuksuzluklara yönelik olduğunu kaydetti. Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:
"Tabii ki onlar ciddi şeyler olmaz mı? Ciddi şeyler tabii ki (Ergenekon'da ortaya atılan iddialar). Yanlız şuna dikkat etmek gerekiyor. Hukuk içinde, eğer savcılar harekete geçiyor, belirli bulgulara ulaşıyorsa, onların yargılanmaları konusunda biz kimseye birşey söylemedik. Peki itiraz nederen geliyor? Bazı hukuksuzluklar var, yanlışlıklar var bunlarında görülmesi lazım. Savcının bunları görmesi lazım. Eğer siz 2003'teki bir CD'de, 2008'de bireysel emeklilikle ilgili belgelere rastlarsanız kafanız karışır. Nedir arkadaş bu, 2003 diyorsunuz 2008'e dair belgeler çıkıyor, üstelik bu belgeler evde de duruyor. Ona sahte de diyebilirsiniz ancak belgeyi kesen şirket orada duruyordur. Gider onun kayıtlarına bakarsınız bu da çıkar.
Bakın Sayın Erdoğan, bir konuşmada şunu söyledi: Benim mal varlığım ile ilgili yayın yaptılar şimdi Silivri'de dedi. Bu anlayış, muhalefete gösterilen anlayıştır. Bu olayda belgeler var kayıtlar var ne olursa olsun. Gidersiniz, yakalarsınız onları yargıya çıkarırsınız. Kimse neden bunu yaptınız da demiyor size zaten. Ama siz beni eleştiren, AKP'yi eleştirenleri de oraya götürüp yargılayın dersiniz o zaman işler değişiyor. "
YÜRÜYEN MERDİVEN POLEMİĞİ
Yürüyen merdivenlerle ilgili eleştirilere de cevap veren Kılıçdaroğlu, bu konuda sabrının taştığını ve bazı şeyleri de mecburen söylediğini ifade etti. Duran merdivenlerden aşağıya inerken, kameramanın görüntülü almaya başlamasıyla birlikte merdivenlerin de harekete geçtiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, tüm bunlara ek olarak Van Denizi ile ilgili sözlerinin bu şekilde birleştirilerek verilmesi üzerine kendisinin de cevap verdiğini kaydetti.
"AK PARTİ DEVLETİ ELE GEÇİRMEYE ÇALIŞIYOR"
Ergenekon'un birinci kısmında içeri alınanları suçlu sayamayacaklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, faili meçhullerle ilgili önerilerine rağmen, bu konuda herhangi bir araştırma yapılmadığını iddia etti. Ergenekon'da Ergun Poyraz gibi kitap yazmaktan başka suçu olmayan gazetecilerin gözaltına alındığını iddia eden Kılıçdaroğlu, bu konuların Genelkurmay başkanlarına sorulamadığını iddia etti.
AK Parti'nin devleti ele geçirmek için özel bir çalışma içinde olduğunu iddia eden CHP lideri askerle ilgili tartışmalar konusunda da şöyle konuştu:
"Genelkurmay'dan açıklamalarının yapılmaması normaldir. Ama yapılan açıklamalar hukuka aykırı ise soruşturma açılması gerekir. Ben de eleştirdim zırhlı araba konusunda.
Süheyl Bey'in eleştirisi orduyla bağlantılı. Kendisine göre yaptığı bir eleştiri var. Biz niye bu eleştiriyi yaptın demedik. Biz dün kurulan bir parti değiliz. Kurumları eleştirirken belli bir usluba uymak gerekir.
CHP sırtını askere dayıyor diye bir algı var. Bütün darbeler CHP'nin iktidara yakın olduğu zaman olmuştur. 27 Mayıs dahil. Halkıyla hesaplaşıyoruz biz. Demirel hükümetine verilmiş bir muhtıra da ve o zaman sayın Deniz Baykal ve 4 arkadaşı yolda ağlamışlardır.
Hukuksuzluk varsa halkın hukukunu savunmamız lazım. Bizim hukukun üstünlüğünü her yerde savunmamız lazım. Başbakan yasadışı telefon görüşmelerini alıp kullanabiliyor. AKP kendisini iktidardan gitmemek için programlayan bir parti. Bitlis Valisi dinlemeye takılan konuşmasında bizim parti diyor. Oysa valiler devletin valileridir. Valiler yasaları devlet adına uygularlar iktidarın adına değil"
CHP'NİN OY HEDEFİ
Haziran ayında yapılması planlanan seçimlerde hedeflerinin iktidar olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, beklediği oy oranını ise yüzde 40 olarak açıkladı. Bu orana ulaşamadıkları taktirde geriye dönüp kendilerini sorgulayacaklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, kendisiyle ilgili tasarrufunda örgütlerin karar vereceğini ifade etti. AK Parti'yi TV'de düelloya çağıran Kılıçdaroğlu, Ortadoğu'daki gelişmeleri de şu sözlerle değerlendirdi:
"Libya'da neyi iyi yaptılar. Bütün Ortadoğu halkının iki temel özelliği var. Biri baskı altında olmaları. İkincisi liderlerinin zengin olması. Bizim liderlerimiz onlara özeniyor. Kalkıp Mısır'la ilgili konuşuyorsunuz neden Libya ile ilgili konuşuyorsunuz. Orayı eleştirmedi de orada bir Karadenizli vatandaşımızı öldürdüler. Bütün Ortadoğu halkları demokrasi ve özgürlük istiyorlar. Siz de demokrasiyi kendi ülkenize getirin derdim.
Mübarek konusunda Obama'nın yaptığı gibi bir özel temsilci gönderilmeliydi. N'oldu yine ordu göreve geldi."
"EVET SONER YALÇIN İLE GÖRÜŞTÜM"
Programda, gözaltına alınarak çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Soner Yalçın ile ilgili iddialara da cevap veren CHP lideri, Yalçın ile görüştüğünü kabul etti, telefonlarının dinlendiğini söyledi. İşte o açıklamalar:
"Şöyle bir yargı var. Halk TV, Cumhuriyet Halk Partisi'nindir. Hayır efendim, parti onlardan hizmet satın almıştır. Bizim mitinglerimizi canlı veriyor, bizde bedel ödüyoruz. Halk TV şimdi biraz sıkıntıya ulaştı. Nedeni ise şimdi bizim mitingimiz yok doğal olarak ta para ödemiyoruz. Normal sözleşme gereği hizmet alıyorsat, parayı bankaya yatırıyoruz anlarda alıyorlar. Soner Yalçın ile görüştüm, satın almak istediler. Ben de keşke alsanız dedim. Soner Yalçın ile kaç görüşme yaptım bilmiyorum. Geldi yüz yüze de görüştük, kendisine de söyledim. Görüşmelerimiz dinlemeye takıldı öyle de söylüyorlar. Ben özel olarak yasa dışı yollardan dinlendiğimi biliyorum. Çetin Soysal açıklama yaptı, boşa açıklama yapmadı. Türkiye'de herkes istenildiği zaman dinlenir. İktidara yakın olan kişiler tarafından tabii. "
(Milliyet)
