CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dün partisinin grup toplantısında hükümeti sert dille eleştirdi. Kürsüden özellikle Sabah-ATV’nin satışıyla ilgili hazırlanan fezlekeyi gösteren Kılıçdaroğlu, fezlekede yer alan iddiaları tek tek sıraladı. Kılıçdaroğlu, “30 Mart’ta sandığa gidecek dersini vereceğiz. Haramilerden bu iktidarı kurtaracağız” dedi.

Fezlekelerin bir türlü Meclis’e gelmediğine de dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “O fezlekelerin içinde ne var, her bir satırını biliyoruz” diyerek, elindeki fezlekeden şu bölümleri anlattı:

ERDOĞAN MÜTEAHHİDİ ARIYOR: 21 Temmuz 2013. Recep Tayyip Erdoğan , müteahhidi arıyor. Diyor ki, ‘Ondan sonra bizim evde bir görüşme yapalım. Sen Faruk’a da söyle o da gelsin.’ Cemal Kalyoncu, ‘Tamam Faruk’u alır gelirim diyor’ ve gidiyorlar. Görüşmenin konusunu öğreniyorlar. Sabah-ATV işini halledecekler. Sahibi kim? Çalık. Ama Çalık yok, kâğıt üzerinde Çalık. Gazetelerin patronu o. Çağırıyor bunları, Çalık zor durumda biz bir şey yapmamız lazım. Oturuyorlar, nasıl biz bu işi çözeriz, buraya parayı nasıl aktarırız. Ve karar veriyorlar, bir grup müteahhide salma salacağız. Para alacağız, parayı aktaracağız, yeni şirkete koyacağız. Böylece bu işi çözeceğiz diyorlar.

SALMAYI YAPIYOR: Binali Yıldırım rakamlar büyük. Binali dersek yanlış olur, Milyon Ali dememiz lazım. Milyon Ali devreye giriyor, herkesten 10 bin 20 bin değil, milyonlar istiyor. Bakın fezleke bu. Bazı devletten iş alanların ismini vereceğim. Mehmet Cengiz, ‘100 milyon dolar veririm’ diyor. Celal Koloğlu, ‘100 milyon dolar veririm’ diyor. Nihat Özdemir 100 milyon dolar, .... .... 100 milyon dolar. ‘Ama üçüncü havaalanına dahil ederseniz 150 milyon dolara çıkarırım’ diyor. Sekiz işadamından toplanan para, 630 milyon dolar. Niye Milyon Ali diyoruz? İşte bunun için. Kimin talimatıyla, Beyefendi’nin talimatıyla. Tabii kod adı orada ‘Başçalan’ değil ‘Beyefendi’ olarak geçiyor. Savcı tabii başçalan yazamıyor. Diyor ki, ‘Beyefendi ile görüşecek’ diyor. Nasıl bir plan yapılacaksa ben de size söylerim. Kim? Celal Koloğlu? Kim bu? İntes’in yönetim kurulu başkanı. Bütün yürekli düzgün çalışan, gerçekten uluslararası piyasalarda düzgün iş yapan bütün müteahhit kardeşlerime sesleniyorum. Celal Koloğlu İntes’te yönetim kurulu başkanlığı yapamaz. O görevden ayrılması lazım. Binali tabii topluyor bunları, PTT’nin sosyal tesislerinde. Salmayı yapıyor, herkes bunu ödeyecek diyor. Bunlardan birisi 30 milyon dolar ödüyor ve öbürü telefonda konuşurken söylüyor: ‘Adnan’ı görmedin mi simsiyah olmuştu.’

BİNALİ KALIRSA YAŞADIK: 20 milyon dolar veren de ‘Dün gece uyuyamadım iki hap aldım’ diyor. Ama işi toparlıyorlar, Mehmet Cengiz diyor ki, ‘Ama hakikaten iyi bir şey oldu. Binali kalırsa yaşadık’ diyor. Sen neymişsin be Milyon Ali. Haberimiz bile yokmuş senden. Şimdi kalkmış bu, İzmir büyükşehir başkan adayı. Milyon Ali sen İzmir’in sokaklarında hangi yüzle gezeceksin. Milyon Ali kalacak, başçalan talimat verecek, ihaleler dağıtılacak.

SES KAYITLARINI DİNLETECEĞİM: Önümüzdeki grup toplantısında bu konuşmaların ses kayıtlarını size dinleteceğim. Bazılarının canı sıkılıyor, ‘Kardeşim sen verdin ama sen ihale aldın. Ben ihale de almadım ben niye veriyorum bu parayı’ diyor. Cümle aynen şöyle, ‘Biz alıştık, bir hafta sonra gayet normal karşılarsın sen de’ diyor. Birisi de şunu söylüyor, ‘Biz de o kadar keriz değiliz. Verilmesi gerekiyor ki veriyoruz. O parayı da yol da bulmuyoruz’ diyor. Bunlardan birisinin de söylediği şu: ‘Ben eve geldim var ya, hanımın falan kimsenin yüzüne bakamadım. Soyundum yatağa girdim. Sabaha uyandım.’ Yine bu kişi, ‘ Türkiye duyarsa yer yerinden oynar’ diyor.

ZİRAAT’TAN AYARLARIZ: Bunlar 630 milyon verdiler güzel. Bunlara devlet ne kadar ihale verdi acaba? Bu firmalara 87 milyar 832 milyon liralık ihale verilmiş, 87 katrilyonluk ihale. Bunlardan birisi ‘O kadar nakdim yok’ diyor. ‘Merak etme Ziraat Bankası’ndan ayarlarız’ diyorlar. Birisi söylüyor, bu parayı nasıl muhasebede ‘Nasıl göstereceğim’ diyor.

TÜRGEV RÜŞVETİN MERKEZİ: Ben Başbakan’a bir soru sordum. Oğlunun vakfı vardı biliyorsunuz. Adı TÜRGEV. Rüşvetin merkezi. İhaleyi veriyorsun, ‘Oğlum’ diyorsun ‘Git rüşveti TÜRGEV’e yatır’ diyorsun. Vakıflar Bankası’na gelen parayı sordum. 99 milyon dolar. Böyle bir para gelmiş mi, hesap numarasını da verdim. Tık yok. Kendisine soruyorum neden konuşmuyorsun sen? Rüşvet mi bağış mı nedir bu para öğrenelim. Bu paranın derhal MASAK’a bildirilmesi gerekirdi. Bildirilmiş mi? Bütün bu olayların içinde, Bilal Erdoğan’ın da görüşmesi var. Onları da size dinleteceğim.

KARADENİZ’İN YÜZ KARASI: (Erdoğan Bayraktar’ı kastederek) Bu Karadeniz’in yüz karasıdır. Karadenizlileri tenzih ediyorum. Çark etmiş şimdi. Benim en büyük efendim Recep Tayyip Erdoğan diyor. Kesin şu olmuştur. Başçalan çağırmıştır, daha düne kadar malı beraber götürüyorduk, bak savcıyı aldık, emniyet müdürünü aldım. Benim istediğim savcılar oraya gittiler. Bak kafamı kızdırma, seni hapse de attırabilirim, beraat de ettirebilirim. Ne yapmam lazım? U dönüşü yapman lazım. Belimde hafif bir ağrım var, seni doktora gönderirim diyor. O nedenle kişiliği olmayan, oturmayan insanların böyle bir yapışı vardır. Bunu 10 dakikadan uzun sürdü ama, gerçekten samimi söylüyorum çok üzüldüm.

TRT YAYINI KESTİ: (Konuşması sürerken kürsüye bir not uzatıldı) Not geldi, yolsuzluklara değinince TRT kesmiş. TRT zaten bunları yayımlayamaz ki, ne fark eder. Bunları biliyoruz. (Radikal)