CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendisine hükümeti kurma görevi verilmeden kurulan geçici hükümeti, "Anayasanın çiğnendiği, hukukun olmadığı, anayasal teamüllerin görmezden gelindiği ortamda kurulan kabine yalnızca saraya ve siyasi iktidara hizmet eder," sözleriyle eleştirdi.Kılıçdaroğlu, daha önce AKP ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından "Sivas'ın ötesine geçemez" denilerek suçlanmasına da karşılık verdi; bölgedeki savaş koşullarına dikkat çekerek, "Bize bir dönem 'Bunlar Sivas'ın doğusuna gidemiyorlar' diyenler, bugün gitsinler bakalım, nasıl gidiyorlar... Gitsinler de görsünler ülkeyi ne hale getirdiklerini," diye seslendi. 

Gündeme dair Cumhriyet'e konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:

YENİ BAKANLAR KURULU SARAYA HİZMET EDER

"Anayasanın çiğnendiği, hukukun olmadığı, bütün anayasal teammüllerin görmezlikten gelindiği ortamda kurulan kabine, ülkeye hizmet etme amacıyla kurulan bir kabine değildir. Yeni Bakanlar Kurulu sadece saraya ve siyasi iktidara hizmet edecektir, ülkeye hizmet etmesi söz konusu değil. İşin gerçeği bu.

"Tarafsız olması gereken kişilere bakın, hiçbirisinin tarafsızlığı söz konusu değil. Gümrük Bakanlığı’nda yıldırım hızıyla önce müsteşar, oradan da bakanlığa taşıdığınız bir kişiyi siz hangi liyakatla alıp bakan yaptınız?

HESABINI HALK SORMALI

(Hükümeti kurma görevinin verilmemesine CHP’nin tepki göstermediği eleştirileri hakkında)

"Biz makam, mevki peşinde değiliz. Onun için ayağa kalkmadık. Biz, hukukun ve adaletin peşindeyiz. Hükümeti kurma görevini bize vermiyorsa, bu tepkiyi bizden çok aydınların göstermesi lazım, halkın göstermesi lazım. Bize verilecek yetkiden korktular. 'Kılıçdaroğlu ya hükümeti kurarsa, ne olacak o zaman halimiz' dediler.

KAOSTAN İKTİDAR YARATMAYA ÇALIŞIYORLAR

Ülkede bir kaos yarattılar. Ülke ekonomisi açısından büyük bir belirsizlik var. Bütün bunları kullanarak kendilerine iktidar arayışı içerisine girdiler. PKK’yi de kullanarak bu hale getirdiler. Şimdi açıkça halka şantaj yapıyorlar. Bu kabinenin hiçbir önemi yok. Yeni bir hükümet mi? Hayır, değil. Normalde seçim hükümetinin bağımsız bir başbakan tarafından kurulması lazımdı. 'Ben yaparım olur', anlayışıyla Türkiye gün geçtikçe dünyadan kopuyor. Bu açıdan baktığımızda kabinede isimler üzerinden gitmenin hiçbir mantığı yok.

SARAYDAN ALINAN TALİMATLA ÜLKE YÖNETİLEMEZ

"Saraydan alınan talimatla bir ülke yönetilemez. Saraydan alınan talimatla ülke yönetiliyorsa Başbakanlık işlevsiz demektir. O nedenle bu seçimler bütün seçimlerden daha hayatidir. Ya bu ülkede kaos giderek derinleşecek ve sonucu belirsiz bir sürecin içine girmiş olacağız ya da hukukun üstünlüğü ve demokrasi egemen olacak. Bir kişinin hırsı, bir ailenin çıkarları uğruna bir ülke feda edilemez. Bakınız; Neron Roma’yı yıkmıştı; bunlar bırakın Ankara’yı, Türkiye’yi yakıyorlar.

SİVAS’IN DOĞUSUNA GİDEBİLİYORLAR MI?

"Bize bir dönem 'Bunlar Sivas’ın doğusuna gidemiyorlar' diyenler, bugün gitsinler bakalım, nasıl gidiyorlar... Gitsinler de görsünler ülkeyi ne hale getirdiklerini. Bakın, bizim bütün vekillerimiz orada ve korkmadan, çekinmeden halkla buluşuyorlar. Halk artık orada terör de istemiyor, baskı da istemiyor. İstediği tek bir şey var; o da insan gibi yaşamak.

KOLTUKTAKİNİ SORGULAMALIYIZ

"Bizim ülkeyi seçime götüren anlayışı sorgulamamız lazım. Milli iradeye saygı duymayan, parlamentoyu işlevsiz kılan, güçler ayrılığı ilkesini geçersiz kılan, yargının tarafsızlığına gölge düşüren, namusu ve şerefi üzerine yemin ederek Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturup, ettiği yemini unutan kişiyi sorgulamamız lazım. Ülkenin ahlaki değerleriyle bu kadar oynayanları sorgulamamız lazım."