CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Ekonomik krizin başındayız. Daha henüz mutfaklara esnafa tam yansımış değil. Sorun nedir? 2001'de bir ekonomik krizden sonra iktidar oldular. 16 yılın sonunda Türkiye yeniden bir ekonomik krizle karşı karşıya. Ekonomik krizin sebepleri Türkiye'nin yönetilmemesi" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak kabul edilmesinin ardından söylediği "Bunun hesabını soracağız" sözlerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Kudüs başkent ilan edilince Erdoğan 'bunun hesabını soracağız' dedi. Bir süre geçti, ne oldu? Gitti, Birleşmiş Milletler'de konuştu. Filistin ile ilgili tek kelime etti mi?" ifadesini kullandı.

Ekonomi üzerinden hükümeti eleştiren Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a "16 yıldır memleketi sen mi yönetiyorsun, dış güçler mi?" diye sordu.

Partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda konuşan Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

Değerli arkadaşlarım, parlamentoda yeni bir döneme başlıyoruz. Şundan herkesin emin olmasını istiyorum, nerede bir haksızlık olursa, nerede bir hukuksuzluk olursa halkın partisi olan CHP onların yanında olacaktır. Elbette ki ülkemizi seviyoruz, elbette ki insanlarımızı seviyoruz, haksızlığa ve hukuksuzluğa uğrayanların yanında olmak her şeyden önce bizim görevimizdir. Aramızda sayın Enis Berberoğlu var, kendisine de hoşgeldin diyoruz.

Hapiste çok sayıda arkadaşımız var. Ece Sevim Öztürk, 4 aydır tutuklu gazeteci. Hiçbir günahı yok. Ama içeride. Eren Erdem niye hapiste? Hangi gerekçeyle hapiste? Neden yurtdışına kaçsın? Dokunulmazlığı olmadığı dönemde defalarca gitti geldi. Siz FETÖ'yle kol kola gezerken o sizi eleştirdi. O şimdi hapiste, ama dışarıda olanlar önemli görevlere getiriliyorlar. Bunun bizim gözümüzden kaçtığını düşünüyorlarsa yanılıyorlar.

'AKP'YE OY VEREN KARDEŞLERİMİN VİCDANINA SESLENİYORUM'

Kudüs başkent ilan edilince Erdoğan bunun hesabını soracağız dedi. Bir süre geçti, ne oldu? Gitti, Birleşmiş Milletler'de konuştu. Filistin ile ilgili tek kelime etti mi? Etmedi. AKP'ye oy veren kardeşlerimin vicdanına sesleniyorum: Filistinliler böyle kalsın diyorsan oy vermeye devam et.

'TEFECİLERE TESLİM OLAN BİR İKTADARLA KARŞI KARŞIYAYIZ'

Ekonomik krizin başındayız. Daha henüz mutfaklara esnafa tam yansımış değil. Sorun nedir? 2001'de bir ekonomik krizden sonra iktidar oldular. 16 yıldır yönetiyorlar tek başına yönetiyorlar. 16 yılın sonunda Türkiye yeniden bir ekonomik krizle karşı karşıya. Ekonomik krizin sebepleri Türkiye'nin yönetilmemesi. Türkiye savruluyor yönetilmiyor. Aşırı borçlandılar. Dünya kadar vergi topladılar yetmedi kim önlerine geldiyse borçlandılar. Faiz yükü aldı başını gidiyor. Tefecilere teslim olan bir iktidarla karşı karşıyayız. Şimdi tefecinin faizini ödemek için de borçlanıyorlar. Türk Lirası'na döneceksen dolarla yaptığın ihaleleri Türk Lirası'na çevir. Çeviremez. İğneden ipliğe her şeye yağmur gibi zam geliyor. Sen elektriğe nasıl zam yapıyorsun doğalgaza nasıl zam yapıyorsun?

Martta Allah'ın izniyle bu ülkeye baharı getireceğiz. Yeni Ekonomi Programı açıkladılar. Ekonomiyi düzeltecekmişiz. 16 yılda bozdular, 3 yılda düzeltecekler. Türkiye'nin yıl sonuna kadar ödeyeceği borç 26 milyar dolar. Cari açığın miktarı 12 milyar dolar. 38 milyar dolar Türkiye'nin para bulması lazım. Merkez Bankası'nın net rezervi 28 milyar dolar. Diyorlar ki biz daha fazla faiz ödeyeceğiz.

KILIÇDAROĞLU'NDAN ERDOĞAN'A MCKİNSEY SORULARI

Benim Erdoğan'a 10 sorum var. Eğer dinliyorsa not alsın. Not almaktan acizse kendisine bu soruları göndereceğim.

1. Erdoğan’a göre, yaşadığımız ekonomik krizin sorumlusu “dış güçler”di. Dış güçlerin başında da Amerika ve Trump geliyordu. Peki, krizi aşmak için kimden liderlik istiyorsunuz? Bir Amerikan danışmanlık şirketinden… “Bizi batırıyorlar” dediğiniz bir ülkenin şirketinden sizi kurtarmasını hangi akılla istiyorsunuz?

2. Erdoğan’a göre bunlar, “ezanımıza, bayrağımıza saldıranlar”dı. Peki, “ezanımıza, bayrağımıza saldıranlar”dan para karşılığı yardım istemeyi bu millete nasıl anlatacaksınız? Hangi yüzle bu anlaşmayı yaptınız? Daha acı olanı ise, bu tutumunuz, “biz bu ekonomiyi yönetemiyoruz, gelin siz yönetin” anlamına gelmiyor mu?

3. Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesinde “Kamu Maliyesi Değişim ve Dönüşüm Ofisi” olacak ve bu Ofis’te de 16 bakanlıktan temsilci olacak. Bunların aldıkları her karar, yaptıkları her uygulama, düzenledikleri her rapor üç ayda bir McKinsey tarafından kontrol edilecek. Türkiye’de bunu yapacak kurum, kuruluş ya da şirket yok mu? Bunu içinize nasıl sindirdiniz?

4. Devletin kozmik odasını FETÖ’ye teslim ettiniz. Şimdi de devletin tüm mali bilgilerini; “ezanımıza, bayrağımıza saldıranlara” teslim edeceksiniz. Bunu hangi ahlaki temele dayanarak yapacaksınız?

5. Size Türkiye’de liderlik yapacak olan McKinsey’e, bu işi ihaleyle mi yoksa birilerinin tavsiyesi üzerine mi verdiniz? Tavsiye üzerine verdiyseniz, size bu şirketi kim ya da kimler önerdi?

6. Bu anlaşmanın tutarı, kapsamı ve süresi nedir? Bunları açıklayacak mısınız? Biliyorum ki açıklayamayacaksınız. “Ezanımıza, bayrağımıza saldıranlar” bunu biliyorlar ama necip Türk Milleti bunu öğrenemeyecek. Bu tutum aynı zamanda sizin gayrıyerli ve gayrımilli karakterinizi göstermiyor mu?

7. Diyorsunuz ki “söz konusu danışmanlığın hiçbir icra fonksiyonu ya da yetkisi olmayacaktır.” Fonksiyonsuz ve yetkisiz bir şirkete hangi vicdanla milyonlarca dolar para ödeyeceksiniz? Fonksiyonsuz ve yetkisiz bir şirket neden üç ayda bir 16 bakanlığı denetlesin?

8. Allah aşkına, neyin nasıl tasarruf edileceğini Türkiye’de hiç kimse bilmediği için mi McKinsey firmasından milyon dolarlar ödeyip görüş alacaksınız?

9. Sevgili Erdoğan 15.03.2015 tarihinde Balıkesir’de yaptığın konuşmada “Benim derdim ne biliyor musunuz? Bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa, Türkiye de öyle yönetilmelidir” diyordun. McKinsey ile yapılan anlaşma, devleti bir şirket gibi yönetme arzusundan mı kaynaklanmaktadır? Bu anlayış “hanedan devlet” anlayışı değil midir?

10. McKinsey’nin üç ayda bir düzenlediği raporları kamuoyuna açıklayacak mısınız? Açıklamazsanız, “ezanımıza, bayrağımıza saldıranlar” raporları bilecek ama bizler, -600 milletvekili dâhil- öğrenemeyeceğiz. Bu sizin vatanseverlik anlayışınızı mı yansıtıyor?