CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Binali Yıldırım'ın "CHP liderine sesleniyorum; Türk tipi başkanlığı istiyoruz ama ABD tipi başkanlığa da varız. Hodri meydan, buyrun, birlikte yapalım" çağrısına yanıt verdi.

Kılıçdaroğlu, “Bize sorarsan biz kabul etmiyoruz, atalarımızın kurduğu, geliştirdiği parlamenter sistemi kabul ediyoruz” dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

Bugün sayın Binali Yıldırım demiş ki ABD tipi başkanlık sistemini tartışacağız demiş. Şimdi ona iki soru soruyorum. Amerikan başkanlık sistemiyle ilgili olarak.

Türkiye'de eyalet sistemini kabul ediyor musunuz? Çık ve açıkça milletin önünde söyle. ABD'de her eyaletin ayrı parlamentoları, ayrı kanunları, ayrı yasaları var.

Böyle olsun diyor musun? Önce bunları çık milletin önünde anlat. Bize sorarsan biz kabul etmiyoruz, atalarımızın kurduğu, geliştirdiği parlamenter sistemi kabul ediyoruz.

Madem tartışmak istiyorsun, ABD'deki gibi eyalet sistemini, Türkiye'yi bölmek istiyor musun, istemiyor musun? Kabul ediyor musun, etmiyor musun?

Bak ben nasıl rahat konuşuyorum, inandığım şeyleri söylüyorum. Bu ülke için çalıştığım için bunları savunuyorum.

Son günlerde CHP'ye yönelik olarak saldırılar var, ama bunların arkasında başka güçler var. saldırıları suçlularla, tecavüzcülerle saldırıyorlar. Üzerimize boş kovan değil, altını çiziyorum. Kurşun atıyorlar. Kabahatlerini örtmek için, suçlarını gizlemek için yapıyorlar. Peki neden yapıyorlar? Neden yapıyorlar? 9 Şubat 2016, bu kürsüde şu açıklamayı yaptım. "Her gün şehitlerimiz geliyor. Ben bu konuda bazı sorular soracağım..." cümle böyle başlıyor.

Birinci sorum şu: 2002'de AKP hükümete geldiğinde Türkiye'de terör sorunu var mıydı? Terörün olmadığı bir Türkiye'yi devraldılar. İki, hangi iktidarlar döneminde terör örgütleri palazlandı ve güçlendi?

Terör örgütüyle terörü çözeceğim diye masaya oturan iktidar kimdi?

Terör örgütü ilçelerde silahları depolarken valileri arayıp "Aman bunları dokunmayın" diyen kimdi?

Talimat verdiler, "Bunlara kimse dokunmasın" diye. Şimdi bedelini bu ülkenin gariban şehitleri ödüyor. Hiç kimse unutmasın bunların yakalarındadır. Yine devam ediyorum. Ceza hukukunda bunun adı terör örgütüne yardım ve yataklık yapmak. AKP yöneticileri terör örgütlerine yardım ve yataklık yapmışlardır.

9 Şubat'ta bu açıklamayı yapıyoruz, AKP yöneticileri için terör örgütlerine yardım ve yataklıktan suç duyurusunda bulunduk.

Şimdi cenaze namazında bize kurşun atan o kişilere söylüyorum. İnsansanız, namusluysanız, ahlaklıysanız bu talimatı veren iktidara neden ses çıkarmıyorsunuz neden? Ben bunu eleştirdiğim için benim üstüme geliyorlar, gelmezseniz namertsiniz. Biz hiçbir zaman, hiçbir zaman hiçbir yerde ve hiçbir ortamda terör lehine en ufak bir cümle sarf etmedik.

Bu eleştiriyi yaparken bir noktaya hepinizin dikkatini çekmek isterim. Yoksul aileler de kaçak olarak kullanmış olabilir. Yoksul aileleri nasıl koruyacağız? Aile Sigortası getireceğiz dedik. Yoksul ailelerin kullandığı elektrik ve doğalgaz miktarlarını Aile Sigortası'ndan karşılayacağız dedik. Yani insandan, doğruluktan, hukuktan üstünlüğünden yana tavır takınıyoruz. CHP proje üretir, herkesin hakkını koruyacak bir proje üretir.

LİSE BİLDİRİLERİ

Bu günlerde bir şey daha var, liseli çocuklarımız ayaklanıyorlar. Birilerinin uykuları yine kaçmış. Lisede okuyan çocuklarımız, bizim çocuklarımız. O çocuklar bizim onurumuz ve gururumuz. Onlar çağı, aydınlanmayı yakalamak istiyorlar.

Kendilerini, okulları, siyasi kurumları sorgulamak istiyorlar. Karanlığa teslim olmak istemiyorlar. Onlar bizim onurumuz, gururumuz, umudumuz. Onlar bizim devrimcimiz, laikimiz, cumhuriyetimiz, onlarla onur ve gurur duyuyoruz.

Cumhuriyet'i onların sayesinde kurduk, onların sayesinde geliştireceğiz. Birileri onları potansiyel suçlu olarak görüyor, "Yeni bir Gezi olursa ne olur" diyorlar, uyuyamıyorlar.

Gezi'de eline taş sopa almayan, kitap okuyan, ibadetini yapan, gitar çalan çocuklara teşekkürlerimi sunuyorum. Onlar bir diktatöre diz çöktürdüler.

Bizim anladığımız gençlik budur işte. O nedenle gençlerimize ve gençliğe güveniyor. Onlar potansiyel suçlu olarak görebilirler, ama biz görmüyoruz. Sadece bizim mi? Dünyanın da geleceğidir onlar. Eğitim sisteminin nasıl çöktüğünü de görüyorlar. Hiçbir anne ve baba çocuğunun eğitiminden memnun değil. Bu düzeni, gençlerle birlikte değiştireceğiz.