CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dokunulmazlıklara ilşkin,” Kürsü dokunulmazlığı hariç dokunulmazlıkların kaldırılmasına karşı değiliz. Kürsü dokunulmazlığı, siyaset yapmanın güvencesidir. Bir baskı rejiminin geldiğini kimse unutmasın. Bizi hapse atarlarmış, atmazsanız namertsiniz siz” ifadelerini kullandı.

Partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu'nun, konuşmasından satır başları:

"Sakaryalılar bize sadece bir milletvekili verdiniz ama başımızın üstünde yeriniz var. Oradaki 105 işçinin hakkını biz savunuyoruz.

120 maden işçisi Ocak'tan beri ücretlerini alamıyorlar. Eylem yapıyorlar. İlk önce valilik önünde eylem yapıyorlar. Sonra 7 katlı bir binanın üstüne çıkıyorlar. Yine ortalıkta tık yok. Geçen çarşamba günü en iyisi maden ocağına inip açlık grevine girelim diyorlar. Onların sesini ancak CHP duyar.

Bütün ziraat mühendislere sesleniyorum. Sizi seçimden önce iş buluyorum diyen, seçim sonrası da kapıya koyan AKP'yi artık öğrenin. Oyunuzu alıyorlar, oyunuzu aldıktan sonra sizi kapının önüne koyuyorlar.

 Şehit yakınlarının cenazesine gittik. Şehit yakınlarının istemlerini hoş görüyoruz. En zor iş şehit ailesiyle yan yana gelmektir. Ona ne diyeceğimizi bilemiyoruz. Bir annenin yüreği eğer feryat ediyorsa onu bütün dünya duyar. Artık çocukların babalarını toprağa verdiği bir dönem yaşıyoruz.

Allah evlat acısı vermesin derler. O büyük acıdır. Biz birlikte yaşamak, bir derde ortak olmak istiyoruz. Sitemlerin hepsini anlayışla karşılıyorum. Çünkü onların sitem etmeye hakları var. Analar başka analar ağlamasın derler. Acıyı ben çektim bu acıyı başkaları çekmesin.

Bu cenazelerde bizim siyaset yapmamız doğru değil. Cami avlusunda siyaset yapmak bizim kültürümüzde de yoktur. Orada siyaset yapılmaz. Dini siyasete alet etmek dine en büyük kötülüktür aslında.

Bu acıyı dindirecek olan devleti yönetenlerdir. Yani hükümetlerdir. Eğer hükümet acıyı dindirmiyorsa sağlıklı yürüyen bir demokrasiye gitmesi gerekir. Polis onun emrinde, asker onun emrinde, mecliste çoğunluk ondadır. AKP, 14 yıldır Türkiye'nin hiçbir sorununu çözmemiştir.

Terörü bitireceğiz dediler. Terörsüz bir Türkiye AKP'ye teslim edilmiştir. Bugün durum ortadadır.

14 yılda Türkiye'yi bu noktaya kim getirdi? Şehitlerimizin hatırına bu soruyu kendinize sorun şehit yakınları.

Ailelere seslenmek istiyorum. Terörsüz bir Türkiye devraldılar. Terör örgütü mahkemeler kurdu, silah deposuna döndürdü şehirleri, kimse ses çıkarmadı. Bu soruyu çocuklarınızın hatırına sorun kendinize.

 Cenaze namazından sonra yumurta atıldı. Daha önce gittiğim yerlerde de yumurta atıldı bana. Savcılara dava açmayın dedim. Tepkisini göstermek demokratik haktır dedim. Ama şehit cenazesini istismar eden bir hareketi benim affetmem mümkün değil, çünkü ben dine, inanca saygılıyım.

Cebine çiğ yumurtayı koyacaksın şehit cenazesine geleceksin. Sen oraya ben Kılıçdaroğlu'na nasıl yumurta atararım diye geliyorsun. Ben senin müslümanlığını sorgularım. Sen müslüman bile olamazsın.

Birileri kalktı şehitlere kelle dedi. Şehitlere kelle diyen adamın önünde diz çöktüler. Bunların amacı din, değil, iman değil bunların tek amacı var para.

PKK ile pazarlık yaptılar. Bunların bir tanesi çıkıp siz nasıl terör örgütüyle pazarlık yaparsınız dedi mi? Bunlar insanlıktan nasibini almamışlar.

AKP ile PKK görüşüyor diye. Kaza ile CHP PKK ile görüşüyor dese ne yaparlar?

Bu yumurta atanlar AKP PKK ile görüşürken bir şey dedi mi? Bu yumurta atanlar PKK ile görüşenler kadar şerefsiz.

Dava açmazsanız namerdim diyorum, dava açmıyorlar.

Gelen her şehidin sorumlusu bu ülkeyi yönetenlerdir.

 Eleştiriye saygılıyız. Ama kimse olayları çarpıtmasın.

Dokunulmazlıklar konusu parlamentoda görüşüldü ve anayasa değişikliği Meclis'ten geçti. O köşe yazarı, AKP yerine bizi eleştirir. Çünkü siyaset yapma alanı bizimle kısıtlı. Eleştiriye saygılıyız, ama kimse olayları çarpıtmasın.

Bizim, parti programımızda ne yazıyor? Kürsü dokunulmazlığı hariç dokunulmazlıkların kaldırılmasını istiyoruz. Bunu ben değil, CHP'nin kurultayı söylüyor. Neden kürsü dokunulmazlığı? Çünkü siyaset yapmanın güvencesi olarak görüyoruz biz dokunulmazlığı.

Malı yürütmenin değil, kul hakkı yemenin değil, siyaset yapmanın güvencesi olarak görüyoruz. Bunun güvencesi ise kürsü dokunulmazlığıdır. Kimse sen düşünceni açıkladın diye sana soruşturma açılmamalıdır.

Düşüncelerimizi söyledik, katılmadığımız yerler var mı? Var. "Neden bakanları ve Başbakan'ı dahil etmiyorsunuz" diye sorduk. Bizimkileri kaldırın, eyvallah. Kendi dokunulmazlıklarınızı niye kaldırmıyorsunuz?

Malı götürenlerin, hırsızlık yapanların, kul hakkı yiyenlerin, devleti soyanların dokunulmazlıkları aynen duruyor. İçine siniyorsa tamam, ama sinmiyorsa önüne çıkan ilk AKP'ye "Bakanların dokunulmazlığı niye kalkmadı" diye sorun. Milletvekili ile bakanın arasındaki fark şudur.

Milletvekilliği bittiği an soruşturulur. Bakanın dokunulmazlığı ise bir nevi ömür boyudur. Bunların dokunulmazlığının kalkması için parlamentodan karar çıkması gerekiyor.

Kamuoyunda "Dokunulmazlıklar sadece HDP için kaldırılıyor" diyorlar. CHP'de en çok dosyası olan benim? Ben korkuyor muyum? Korkmayacağız, yılmayacağız.

Kurultayımızda hangi kararı aldıysak onun gereğini yapacağız. Demokrasi için bedel ödeyeceğiz arkadaşlar. Bir baskı rejimi bütün alanlarda geliyor. Türkiye'nin üstünde kara bulutların olduğunu kimse unutmasın arkadaşlar.

Bir baskı rejiminin geldiğini kimse unutmasın. Bizi hapse atarlarmış, atmazsanız namertsiniz siz. Demokrasi için ben bedel ödemeyeceğim, akademisyenler, gazeteciler, aydınlar ödeyecek. Niye sen ödemiyorsun arkadaşım? Ödeyeceğiz, ben çocuklarıma daha güzel bir Türkiye vaad ettim arkadaşlar. Biz çocuklarımıza daha güzel bir Türkiye bırakmayacaksak niye siyaset yapıyoruz.