Gazetelerin Ankara temsilcileriyle bir araya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP'nin 1 Kasım seçimleri öncesi istikrar vaat ettiğini, ancak hükümet kurulmasına rağmen istikrar sağlanamadığını söyledi. “İstikrarsızlık kurumsallaştı” diyen Kılıçdaroğlu, Türkiye siyasi tarihinde kurulduktan sonra bir ay içinde bu kadar yıpranan bir hükümet bulunmadığını ifade etti. Kılıçdaroğlu, bölgede süren sokağa çıkma yasakları ve çatışmaların duygusal bir kopuşa yol açmasının en büyük tehlike olduğunu belirterek, sorunun çözümü için adres olarak yine parlamentoyu gösterdi. Davutoğlu'yla yeni anayasa için yapacağı görüşmeye ilişkin Kılıçdaroğlu, 7 Haziran sonrası koalisyon görüşmelerinde de dile getirdikleri demokrasi, dış politika, ekonomi, eğitim ve Kürt sorunu başlıklarındaki önerilerini Başbakan'a tekrar ileteceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, Başkanlık sistemi tartışmalarıyla ilgili de “Gereksiz enerji harcamaya gerek yok. Gelin darbe yasalarını kaldırıp parlamenter sistemi güçlendirelim” çağrısı yaptı.
ERDEM GÜL'ÜN SANDALYESİ BOŞ KALDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önceki gün sert şekilde eleştirdiği CHP lideri Kılıçdaroğlu dün gazetelerin Ankara temsilcileriyle bir araya geldi. Cezaevinde olduğu için toplantıya katılamayan Cumhuriyet Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün sandalyesi boş bırakılırken, gazetesini Ayşe Sayın temsil etti. Erdoğan'ın öfkeli üslubu aksine Kılıçdaroğlu'nun oldukça sakin görünen tutumu, 7 Haziran seçimleri sonrası koalisyon görüşmelerini hatırlattı. Anlaşılan o ki, CHP Genel Başkanı Erdoğan ile Davutoğlu'nu farklı değerlendirme konusunda iki seçim arasında izlediği çizgiyi sürdürmek niyetinde. Bir soru üzerine Davutoğlu'nun “siyasi sorumluluk-hukuki sorumluluk” açıklamalarını hatırlatması da bunu destekliyor. Kılıçdaroğlu soruları yanıtlamadan önce yaptığı konuşmada da ağırlıklı olarak Davutoğlu'yla önümüzdeki hafta gerçekleşecek görüşmeye ilişkin mesajlar verdi.
12 Eylül Anayasası'nın Türkiye'yi dar bir kalıba soktuğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu,14 yıllık AKP iktidarında darbe hukunun daha da güçlendirildiğini söyledi. Siyasi Partiler Yasası'nda lider egemenliğine son verecek düzenlemeler yapılması, yüzde 10 seçim barajının kaldırılması, Siyasi Ahlak Yasası'nın çıkarılması gibi yasama bağımsızlığını garanti altına alacak düzenlemelere CHP'nin destek vereceğini belirten Kılıçdaroğlu, yine yargının bağımsızlığı ve basın özgürlüğü konularında mevcut anayasanın dar kalıplarının aşılması gerektiğini söyledi. Koalisyon görüşmelerinde Türkiye'nin temel sorunlarını yeni anayasa ve demokrasi, dış politika, ekonomi, eğitim ve Kürt sorunu olarak Davutoğlu'ya sunduklarını hatırlatan Kılıçdaroğlu, 30 Aralık'ta gerçekleşmesi beklenen görüşmede de bu konularda görüşlerini Başbakan'a ileteceklerini söyledi.
Birbirini besleyen bu 5 temel konunun çözümü konusunda AKP'nin Türkiye'nin önüne bir şey koymadığını dile getiren CHP lideri, bu nedenle yeni hükümetin kurulmasının üzerinden bir ay geçmeden yıprandığını söyledi. Kılıçdaroğlu, “İstikrarsızlık kurumsallaştı” dedi.
'AKLI OLAN KİMSE BUNU YAPMAZ'
Başkanlık sistemi ile AKP'nin ne kastettiğini öğrenmek istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, Başkanlık yerine Türkiye'nin 200 yıllık parlamenter sistemi güçlendirmesi gerektiğini söyledi. 2016 yılında Başkanlığın referanduma götürüleceği iddialarını “Başkanlık sisteminin gündeme geleceğini tahmin etmiyorum. Bir kişinin çok müthiş bir arzusu var. Ama hükümetin gündeminde bir başkanlık sisteminin olduğunu düşünmüyorum. Türkiye bu kadar ağır sorunlar yaşıyorken, yeni bir sorunla Türkiye'yi yüzyüze getirmektir. Aklı olan kimse bunu yapmaz. Ama hırsları olanlar ayrı. Akılla hırs farklı biliyorsunuz. Hırsı akılla kontrol etmezseniz bunun sonuçları tehlikeli olur” diye değerlendirdi.
'DÖRT PARTİDE DE ÇÖZÜMÜ KONUŞABİLECEK İSİMLER VAR'
Bölgede uygulanan sokağa çıkma yasakları ve operasyonlara ilişkin sorulara yanıt veren Kılıçdaroğlu, yaşananların kaygı verici olduğunu, asıl tehlikenin ise duygusal kopuş olduğunu ifade etti. “İyi bir stratejiyle bu sorunu çözmezsek, sorun korkarım ki Türkiye'nin boyutlarını da aşan bir noktaya gelebilir. Hele bu dış politikayla siz bu sorunu çözmeye kalkarsanız asla mümkün değil” dedi. Bölge illerinde yabancı istihbarat ajanlarının cirit attığını iddia eden Kılıçdaroğlu, “Kimin ne yaptığı belli değil. Tam bir kaos ortamı yaşanıyor bölgede” dedi. “Aklı ve mantıkı egemen almadığınız sürece, bu sorunu çözeceğim diye samimice düşünmediğiniz sürece ve bir toplumsal uzlaşmayı sağlamadığınız sürece bu sorunu çözemezsiniz. Bu sorunun çözmek ayrı, sorunu kendi siyasal ikbali için kullanmak ayrı. Bugüne kadar sorun siyasal ikbal için kullanıldı. İnsanlar ölüyor, kimsenin umrunda değil” diye konuşan Kılıçdaroğlu, sorunun çözümünün öncelikle parlamentoda konuşulması gerektiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, Meclis'te grubu bulunan dört partide de bu sorunun çözümü için konuşabilecek isimler olduğunu söyledi.
'GELİN YOLSUZLUKLARIN GEREĞİNİ YAPALIM'
Kılıçdaroğlu, bu karamsar tablonun 2016 yılında dağılmasını istediklerini belirterek, şunları söyledi: “Bu umutla 2016 için çağrı yapıyoruz. Gelin hep birlikte Türkiye'ye birinci sınıf demokrasi getirelim. Türkiye insanı üçüncü sınıf demokrasiye layık değil. Darbe hukukuyla Türkiye Cumhuriyeti yönetilemez. Birinci sınıf demokrasi için ne gerekiyorsa onu yapalım. Madem ki, ahlak diyoruz, erdem diyoruz, erdemli insanlar bu ülkeyi yönetsin diyoruz, gelin şu yolsuzluk dosyalarının tamamının gereğini yapalım. Kimsenin gözünün yaşına bakmayalım. Kardeşi de olsa, babası da olsa, abisi de olsa... Siyaseti bu kirlilikten arındıralım. İşte o zaman Türkiye çağ atlamış olur (...) Biz hazırız. Gelirlerse biz bunların tamamına destek veririz. Yeter ki bu ülkede güzel şeyler olsun. Bizim de çorbada bir tuzumuz olursa seviniriz.” (Evrensel)
