CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP'nin parçalanması için bir Kürt partisi kurulmaya çalışıldığı iddiasını dile getirdi.

Kılıçdaroğlu kendisine yönelik tehditle ilgili de konuştu. "Zaten benim, eşimin, çocuklarımın telefonlarının dinlendiğini gayet iyi biliyorum. Takip edildiğimi de gayet iyi biliyorum" diyen Kılıçdaroğlu, " Ciddi bir tehdit var tabii. Benden rahatsız olan ciddi bir kesim var. İktidar kanadı da bundan rahatsız. Hele hele şunu asla kabul etmiyorum. Ülkeyi yöneten birisi veya ona destek veren bir siyasal parti, çıkarı ya da tehdidi yeraltı dünyasından sağlayarak biz susturabiliriz arayışına giriyorsa orada demokrasi bitmiştir, insan hakları bitmiştir, orada otoriret rejim daha da otoriter bir sürecin içine girmiştir anlamına gelir" dedi.

T24'te Murat Sabuncu'nun sorularını yanıtlayan CHP Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

"Ne söyleyebilirim. Sonuçta, gittiğim yerler belli. Kaldığım ev belli. Gezdiğim yerler belli. Konuştuğum kişiler belli. Zaten benim, eşimin, çocuklarımın telefonlarının dinlendiğini gayet iyi biliyorum. Takip edildiğimi de gayet iyi biliyorum. Korumalarım gelinden gelen çabayı gösteriyorlar. Ciddi bir tehdit var tabii. Benden rahatsız olan ciddi bir kesim var. İktidar kanadı da bundan rahatsız. Hele hele şunu asla kabul etmiyorum. Ülkeyi yöneten birisi veya ona destek veren bir siyasal parti, çıkarı ya da tehdidi yeraltı dünyasından sağlayarak biz susturabiliriz arayışına giriyorsa orada demokrasi bitmiştir, insan hakları bitmiştir, orada otoriret rejim daha da otoriter bir sürecin içine girmiştir anlamına gelir. Aksi bir şey duymak istemiyorum, söyleyeni de susturacağız, yeraltı dünyasını harekete geçireceğiz, onlar susturacaklar... Ama bu bizi korkutmaz, bir tane Kemal Kılıçdaroğlu yok ki, CHP'de on binlerce Kılıçdaroğlu var. Aynı şekilde buraya gelecek, genel başkanlık yapacak, söylediklerimizi tekrarlayacak on binlerce kişi var bu ülkede. Onlar çok kısır ve dar düşünüyorlar çünkü ufukları çok dar. Sanıyorlar ki bir kişi ortadan kaldırırsak sorunlar çözülür."

'BİZİM HAYATIMIZ ÇOK ÖNEMLİ DEĞİLDİR'

Kılıçdroğlu, tehditleri ailesinin nasıl karşıladığı sorusu üzerine de "Tabii doğal olarak onlar da endişe duyuyorlar, dikkat etmemi istiyorlar. Yapacakları fazla bir şey yok. Ne yapabilirler zaten. Ellerine silah alıp beni koruyacak halleri yok. Öyle bir çaba içine girmeleri de asla doğru değil. Biz her şeye rağmen bildiğimiz yoldan, kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz. Eğer bir yerde ülkenin çıkarı varsa, kişilerin hayatı çok önemli değildir. Bizim hayatımız çok önemli değildir. Önemli olan bu ülkede herkesin huzur içinde yaşamasıdır" diye konuştu.

Fuat Uğur, “FETÖ’cü kripto kamikazelerden biri tıpkı Karlov suikastındaki gibi bu kez Kemal Kılıçdaroğlu’na tetiği doğrultacak. Ama faili meçhul suikastın ardından suçlanacak kişi iktidardaki Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP’nin lideri Devlet Bahçeli’nin yakını olduğu tescilli Alaattin Çakıcı olacak. Yani suikastı iktidar yaptırmış gibi bir algı oluşturulacak" iddiasında bulunmuştu.

'İRFAN FİDAN EN BÜYÜK İNTİHALCİLERDEN BİRİSİ'

Kılıçdaroğlu, Yargıtay Üyesi seçilen eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan'ın Anayasa Mahkemesi üyesi yapılmak istenmesiyle ilgili şunları söyledi:
“Karar alıyorsunuz, uygulamalar yapıyorsunuz ama hukuka aykırı. AİHM’e gidiyor AİHM ‘şöyle uygulayın’ diyor ama siz o karara uymuyorsunuz. Sizin saygınlığınız kalır mı? Yargıya güven duyulur mu? AYM kararını en alttaki mahkeme uygulamadı. Bu, ‘Ben gücümü Saray’dan alıyorum. Hukuktan almıyorum. İlerde beni terfi edecek, bir yerlere getirecek kişiden alıyorum. Gücümü talimatlardan alıyorum’ demek oluyor. Ne oluyor? Yargıtay üyesi oluyor. Birisi AYM üyesi olacak. En büyük intihalcilerden birisidir. Siz bunu Yargıtay üyesi yaptınız. İntihal suç mu suç. Bunu Avrupa görüyor. AİHM kararına uymuyorsanız yaptırımı vardır. Kişileri içeri atıyorsunuz. Kişi yargılanabilir. Ama adil yargılarsınız. Yargılanıyor beraat ediyor. Tahliye kararı çıkıyor. O gece oturuluyor aynı dosyadan yeni suç uygulanıyor tekrar içeri alınıyor. Bunun bırakılmaması ile ilgili olarak siyasi otorite ve bekçisi yemin etmiş durumda."

YENİ BİR KÜRT PARTİSİ İDDİALARI

Kılıçdaroğlu, yeni bir Kürt partisi kurulmak istendiği iddialarıyla ilgili soru üzerine ise şöyle konuştu:

"Gelen bilgi şöyle: İktidar HDP’yi yanına çekemeyince ikinci bir parti kurup HDP’yi parçalayabilir miyiz arayışı içinde. ‘Bunu İmralı üzerinden yapabilir miyiz, ikna edebilir miyiz’ yönünde bilgiler geldi.  Sonuç almak mümkün mü bilmiyoruz. Selahattin beyin içeride tutulma gerekçelerinden birinin de bu olduğu ifade ediliyor. Selahattin bey cumhurbaşkanı adayı olabiliyor ama dışarı çıkarmıyor, siz de buna demokrasi diyorsunuz. Aklın alamayacağı bir şey. Cumhurbaşkanı adayı olabiliyorsunuz üstelik kararı veren de hakimler. Ama 'içeride kalacaksın' diyorlar. Yeni partiler kurulurken Millet İttifakı'nın parçalanmasını sağlamak saray ittifakının temel hedeflerinden birisi.  Uğraşıp didindiler olmadı. İkinci olarak da 'çok parti kurdurarak buradan seçmenleri kaydırabilir miyiz?' diye düşünüyorlar, bu tuzağa demokrasiyi savunan kimsenin düşmemesi lazım. Buna herkesin dikkat etmesi lazım."