CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisince Hopa festival alanında düzenlenen mitingde halka hitap etti. Kılıçdaroğlu, 'Hopa'ya geldim ama Hopa'da hiç eşkıya görmedim' dedi.

Konuşmasına, “Gelelim işin özetine, Hopa'ya geldim ama Hopa'da hiç eşkıya görmedim” diyerek başlayan Kılıçdaroğlu, “Bu ülke için yeri geldiğinde canını, kanını ortaya koyan insanlar gördüm. Hopa'ya geldim, nefesinin sonuna kadar ülkesinin çıkarlarını savunan insanlar gördüm. Allah aşkına birisi geliyor, Hopa savaş alanına dönüyor, biz geliyoruz düğün, dernek, şenlik var” diye konuştu.

Hopa'nın da 12 Haziran'da sandığa gideceğini ve demokrasinin tarihini yazacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Hopa, 'Ben zulme baş eğmedim, ben özgürlük, demokrasi istiyorum' diyecek, 'Ben alın terinin karşılığını istiyorum' diyecek. Hopa demokrasi ve özgürlük isteyecek ve bizler de demokrasiyi ve özgürlüğü sadece Hopa için değil bütün Türkiye'ye getireceğiz” dedi.

Halkın dertlerini, sorunlarını bildiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, “12 Haziran'da sandığa gittiğinizde halkın iktidarına, halkın partisine sahip çıkın diyorum. Sahip çıkmaya söz veriyor musunuz? Madem ki zulmediyorlar, baskı kuruyorlar, o zaman AKP'ye dersini verin, sandığa gidin, Artvin'de iki tane CHP milletvekili çıkarın” diye konuştu.

“12 HAZİRAN BAŞKA BİR 12 HAZİRAN”

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Geçmişte hangi partiye oy verirse versin herkesin görüşü benim başımın üstünde. Şimdi yeni bir süreç yaşıyoruz. Bugün bir başka gün, 12 Haziran başka bir 12 Haziran. 12 Haziran bizim sandığa gidip demokrasi özlemimizi dile getireceğimiz bir tarih. 12 Haziran sandığa gidip çay üreticisinin alın terini isteyeceğimiz tarih. 12 Haziran sandığa gidip fındık üreticisinin alın terini isteyeceğimiz tarih. 12 Haziran halkın, halkın iktidarının tarihidir.”

Mitinge gelmeden önce Hopa'da yaşanan olaylarda yaşamını yitiren Metin Lokumcu'nun ailesine uğradığını, onlara başsağlığı dileklerini ilettiğini anlatan Kılıçdaroğlu, “Buradan ayrıldıktan sonra Rize'ye gideceğim. Yoğun bakımda yatan polis arkadaşımıza da uğrayacağım. Ona da geçmiş olsun dileklerimi sunacağım” dedi.

“HİÇ KİMSEYİ ÖTEKİLEŞTİRMEYİZ”
“Recep Tayyip Erdoğan şunu unutmasın, biz hiç kimseyi ötekileştirmeyiz” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Kim bu ülkeye hizmet etmişse başımızın üzerinde yeri var. Hiç kimsenin arkasından da konuşmayız. Allah'ın rahmetine kavuşmuş insanların arkasından konuşmak bizim kitabımızda yoktur. Biz herkese saygı duyarız. Onun için bu seçim başka seçim. Bu seçim, Türkiye'nin aydınlığa ihtiyaç duyduğu bir seçim. Bu seçim kavganın, dövüşün olmadığı, barış ve huzurun egemen kılınmak istendiği bir seçim olmalı. Biz bu seçimde sandığa düğün, bayram içinde gitmeliyiz, düğün, bayram içinde sonuçları karşılamalıyız.”

Miting alanındaki “Çayıma, suyuma dokunma dedik, gaz bombasını, copu yedik” yazılı pankartı okuyan Kılıçdaroğlu, “Zaten çaya dokundular, fındığa da dokundular. Size sözüm var. ÇAYKUR'u yeniden inşa edeceğiz. ÇAYKUR çay üreticisinin dostu olacak. Hiç endişeniz olmasın. Alın terinin karşılığını alacaksınız” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, “Bizim gönlümüz, yüreğimiz bir. Biz insanı seviyoruz, ülkemize hizmet etmeyi seviyoruz. Biz bu ülkede hiç kimsenin yatağına aç girmesini istemiyoruz. Bizim istediğimiz barış ve huzur, özgürlük. Bunu sağlayacağız. Birileri huzurumuzu bozmak isteyecek, yanlış bir şeyler yapacak ama biz direneceğiz. Güzellik için, aydınlık için direneceğiz. Ta ki bu ülkeye güzellikler gelinceye kadar” dedi.

Partililerin açtığı “Ey Recep, 30 yılda emekli olduk, 9 yılda toz duman olduk, vatandaş Ali... Tayyip Bey burası Hopa, aklını başına topla” yazılı dövizleri okuyan Kılıçdaroğlu, “Recep Bey'in mitingi devlet mitingidir. Miting yaptığı zaman resmi daireler tatil olur, resmi plakalar sökülür, sivil plaka takılır, okullar tatil olur, öğrenciler mitinge gitsin diye. Bizim mitingimiz halkın mitingidir. Halk gelir bizim mitingimize” diye konuştu.

“BURADAN EŞKIYA ÇIKMAZ”
Anlayışlarında yandaş olmadığını, sadece ve sadece vatandaş olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Vatandaş da başımızın üstünde. Buradan Hopa'da olup da AKP'ye oy veren yurttaşlarımıza seslenmek istiyorum. Olayları gördünüz. Olayları yatıştırmak isteyen bir emekli öğretmen, olay olmasın diye, huzur olsun diye yatıştırmak istiyor ve bu ülkenin sözde başbakanı diyor ki 'adını dahi anmak istemiyorum'. Ne demek arkadaşlar. Bizim inancımızda imam dua edip cenaze namazında cemaate sorar 'nasıl bilirdiniz' diye. 'İyi bilirdik' diye sesleniriz. 'Hakkınızı helal ediyor musunuz' diye sorar, 'helal olsun' diye söyleriz. 3 kez söyleriz. Sen Başbakansın, bu ülkede barışı sağlamak için yola çıktın. Huzuru sağlamak için yola çıktın. Ne demek eşkıya Hopa'ya inmiş diye. Kim eşkıya Allah aşkına. Yurtsever insanlar burada, güzel insanlar burada. Bir Başbakan kendi milletine eşkıya yakıştırması yapabilir mi? Eğer eşkıya diyorsa çiftçiye 'ananı da al git' diyen adamın kendisine sorması lazım. Buradan eşkıya çıkmaz. Çıkarsa yurtsever çıkar.

Bütün bu kızgınlığı, bütün bu küfürleri ayağındaki zeminin kaymasından belli. Ayağının altı kayıyor, zemin kayıyor, Recep Bey hırçınlaşıyor. İstediği kadar hırçınlaşsın, bu toplum çimento gibi bir arada olacaktır. Ayrılık gayrılık olmayacaktır. Ülke bütünlüğünde birleşeceğiz. Ayrılmayacağız, ayrışmayacağız, biz kimseyi ötekileştirmeyeceğiz.”

Kılıçdaroğlu, miting sonunda partisinin Artvin milletvekili adaylarını tanıttı, halka hitap ettiği parti otobüsü üzerinden vatandaşlara karanfil attı. (RADİKAL)