CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Parti içi muhalefete gönderme yaparak, "Diyorlar ki, yargı bağımsızlığı yok, ya sizi hapse atarlarsa. Eğer bu ülkede akademisyenler, askerler, Genelkurmay Başkanı, gazeteciler, avukatlar hapse giriyorsa, demokrasi mücadelesi veren, bağımsızlık mücadelesi veren, Türkiye mücadelesi veren her CHP’li hapse girmeye hazır olmalıdır" ifadesini kullandı.

Başbakan Davutoğlu'na seslenen Kılıçdaroğlu, “Sayın Davutoğlu sana açık çağrım, gelin yasaları birlikte yapalım. Artık ulus üstü kuruluşlar bizi eleştirmesin. Medya özgürlüğü yok demesinler. Açık çek veriyorum Davutoğlu! Hukukun üstünlüğünü savunuyorsan kapımız açık gel sonuna kadar yapacağım” dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:

‘NAMUSLUCA DOKUNULMAZLIĞI KALDIRACAK MISIN’

Bizim dokunulmazlık anlayışımızda bunların yeri yok. Geçici madde koyalım, dokunulmazlıkları bir seferlik kaldıralım dediler. Namuslu siyaset istiyorsanız, dokunulmazlığı öngören maddeyi yeniden yazalım. Buna hayır dediler, çünkü kirli olanların bizim önerimize evet deme şansları yok. Geçici madde yapalım, peki nasıl yapacağız?

Bu döneme ait olup henüz soruşturması başlatılmayan dostlarımız olabilir. Bir seferlik olacaksa o dönemdeki dokunulmazlıkları komple kaldıralım. Bakanların da dokunulmazlığını kaldıralım dedik, bunlar olmaz dediler. Bütün vatandaşlarım gayet iyi bilsin.

Ahmet Davutoğlu'nun dokunulmazlığı devam edecek, sen yürekli adamsan, namuslu adamsan neden kendi dokunulmazlığını kaldırmıyorsun? Senin dokunulmazlığın niye devam etsin? Ahlaklıysan çık meydanlara, ben de dokunulmazlığımı kaldırıyorum de.

Binali Yıldırım, hani bu havuz medyasının kasasını idare eden adam. Milyonali'nin dokunulmazlığı kaldırılmayacak, Reza Zarrab'ın önüne yatan adam, Muammer Güler, bunun da dokunulmazlığı aynen devam edecek. Ne yapmıştı bu? 10 seferde 11 milyon rüşvet almıştı. Sen gidip de Reza Zarrab'ın önünde yatan adamı koruma, ayıptır sana yakışmıyor!

700 milyarlık saat vardı, Zafer Çağlayan, 52 milyon dolar rüşvet alan adam adamın önüne yatan adamın önüne yatacak mısın yatmayacak mısın? Yatmayacaksan getir kardeşim.

Bakara Makara diyen, Kur'an-ı Kerim'le dalga geçen Egemen Bağış'ın önüne yatacak mısın yatmayacak mısın?

Sen namuslu adam gibi bunların dokunulmazlığını da kaldıracak mısın, tüm bu hırsızlık yapanların, rüşvet yiyenlerin, yolsuzluk yapanların önüne yatacak mısın?

"Benim dokunulmazlığım var" diyor, dokunulmazlığı kaldırılırsa terör örgütlerine yardım ve yataklık yapmaktan yargılanacak.

Davutoğlu’na soruyorum, 52 milyon dolar alan adamın önüne yatacak mısın, yatmayacak mısın, yatmayacaksan getir kardeşim. Birisi daha vardı, bakara makara diyen,  3 seferde 1,5 milyon dolar alan Bağış’ın önüne yatacak mısın, yatmayacak mısın? Yürekli adamsan, namuslu adamsan, kul hakkı yiyenlerle mücadele edeceğim diyorsan, birlikte hesap soralım. Bir de Erdoğan Bayraktar vardı, “İstifa edip imzalayın, deklarasyon yayınlayıp beni rahatlatın” diyor dönemin başbakanı diktatör bozuntusu. Çıkıp “Ne yaptıysam senin talimatınla yaptım, edeceksen sen istifa et” dedi. Bunların önüne yatacak mısın, namuslu adam gibi dokunulmazlıkları kaldıracak mısın?

‘HER CHP’Lİ HAPSE GİRMEYE HAZIR OLMALIDIR’

Kendi dokunulmazlığı da var. Dokunulmazlığı kaldırılırsa Başbakan terör örgütlerine yardım ve yataklık yapmaktan yargılanacak. Her şeye rağmen, kürsü dokunulmazlığı hariç bütün dokunulmazlıkların kaldırılmasını istiyoruz. Diyorlar ki, yargı bağımsızlığı yok, ya sizi hapse atarlarsa. Eğer bu ülkede akademisyenler, askerler, Genelkurmay Başkanı, gazeteciler, avukatlar hapse giriyorsa, demokrasi mücadelesi veren, bağımsızlık mücadelesi veren, Türkiye mücadelesi veren her CHP’li hapse girmeye hazır olmalıdır.

TAKSİM

"Taksim'in işçiler için ayrı bir önemi var. 1 Mayıs 1977'de 34 yurttaşımız hayatını kaybetti. Diyorlar ki hem 1 Mayıs'ı kutlamak istiyoruz hem de o arkadaşlarımızı anmak istiyoruz. Diyorlar ki yasak. Mahkeme kararı olmamasına rağmen yasaklıyorlar.

Bütün dertleri 1 mayısı nasıl yasaklarım. Sen 1 Mayıs’ı yasaklayamazsın. Dünyada işçiler nasıl kutluyorsa ülkemizdeki işçilerde öyle kutlayacak. 1 milyonu aşkın taşeron işçisi kamuda çalışıyor. AKP emeğin, alın terinin önemini bilmez. Bunların bir eli bağda. Kıdem tazminatına da el atmak istiyorlar. Eğer bu hakkını ellerinden alırlarsa işçi kardeşlerime sözüm var. Sizlerle birlikte meydana ineceğim.

Bütün dertleri 1 mayısı nasıl yasaklarım. Sen 1 mayısı yasaklayamazsın. Dünyada işçiler nasıl kutluyorsa ülkemizdeki işçilerde öyle kutlayacak.

Bütün dertleri 1 mayısı nasıl yasaklarım. Sen 1 mayısı yasaklayamazsın. Dünyada işçiler nasıl kutluyorsa ülkemizdeki işçilerde öyle kutlayacak.

‘SİZ GÜVENLİĞİ ALIN’

Bütün dünyada 1 Mayıs kutlanıyor. Doğal olarak eğer bir kasım emek harcıyorsa o günleri bir bayram olarak kutlamak istiyorsa engel çıkartmamak gerekir. Taksim'in işçiler için ayrı bir önemi var. 1 Mayıs 1977'de 34 yurttaşımız hayatını kaybetti. Diyorlar ki hem 1 Mayıs'ı kutlamak istiyoruz hem de o arkadaşlarımızı anmak istiyoruz. Diyorlar ki yasak. Mahkeme kararı olmasına rağmen yasaklıyorlar. Siz güvenliği alın, varsa birisi sorgulayanın yakalayın sorgulayın, yargının önüne çıkarın. Bir itirazımız var mı?

‘MEYDANLARA İNECEĞİM’

Gelelim bir başka konuya 2016'da işçilerin geldiği duruma bir bakalım. 1 milyonu aşkın taşeron işçisi kamuda çalışıyor. AK Parti emeğin alın terinin önemini bilmez. Bunların bir eli bağda. Kıdem tazminatına da el atmak istiyorlar. Eğer bu hakkını ellerinden alırlarsa işçi kardeşlerime sözüm var. Sizlerle birlikte meydana ineceğim.

‘SEN 1 MAYIS’I YASAKLAYAMAZSIN’

Bütün dertleri 1 mayısı nasıl yasaklarım. Sen 1 Mayıs’ı yasaklayamazsın. Dünyada işçiler nasıl kutluyorsa ülkemizdeki işçilerde öyle kutlayacak.

Mücadeleyse mücadele, bedel ödemek varsa bedel ödemek, geri adım atmayacağım. İşçinin bedel ödediği yerde milletvekili neden bedel ödemekten çekinsin.