11. CHP Kadın Kurultayı Ankara'da toplandı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AK Parti hükümetini SudanEl Beşir'i desteklemekle suçladı.

 

Kılıçdaroğlu, partisinin 11. Kadın Kurultayı'nın yapıldığı Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu'na eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile geldi.

 

Kılıçdaroğlu, eşi Selvi Kılıçdaroğlu ve kadın kolları genel başkan adayları ile salonu turlayarak, davetlileri ve delegeleri selamladı.

 

Kılıçdaroğlu ve eşi, daha sonra protokol bölümüne değil, delegelerin arasında kendilerine ayrılan yere oturdu.

 

Kılıçdaroğlu, konuşmasının başında kurultayın 8 yıl aradan sonra toplandığını hatırlatarak, herkese hayırlı olması dileğinde bulundu.

 

Kadının siyasetteki önemini vurgulayan Kılıçdaroğlu, CHP'nin tüzük değişikliği ile cinsiyet kotasını yüzde 33'e çıkardığını, bunun kadına verdikleri önemi gösteren, benzeri olmayan bir durum olduğunu savundu.

 

Türkiye'nin aydınlığa kavuşması için kadın erkek beraber mücadele edeceklerini belirten Kılıçdaroğlu, hayatın acılarını en yakından hissedenlerin kadınlar, anneler olduğunu belirtti.

 

Kılıçdaroğlu, "Annelere söylüyorum. Acılarınızı bal eyleyeceksiniz ve mücadeleye devam edeceğiz" dedi.

 

CHP'nin temel görevinin haksızlığa karşı mücadele etmek olduğunu ifade eden Klıçdaroğlu, "Silivri toplama kampında yüzlerce insanımız var. Haksız yere tutuklular" diye konuştu.

 

Onların da en büyük destekçilerinin eşleri, kızları olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, CHP'nin dünyanın her yerinde bu haksızlığa dikkat çekmeye çalıştığını ve algıyı büyük ölçüde değiştirdiklerini söyledi.

 

"CHP'nin iyi muhalefet yapamadığını" ileri sürenlerin olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, kadınlardan bunlara inanmamalarını istedi.

 

CHP'nin gerek parlamentoda, gerek parlamento dışında yaptığı çalışmaları anlatan Kılıçdaroğlu, "CHP, gecesini gündüzüne katarak her yerde elinden geldiğince demokrasi ve özgürlükler adına en ciddi muhalefeti yapan partidir" dedi.

 

"DÖNÜP BİR ÜLKENE BAKSANA"

Suriye ile ilişkilere de değinen Kılıçdaroğlu, CHP'nin bölgede savaş istemediği görüşünü yineledi ve şöyle konuştu:

 

"Hiçbir Osmanlı padişahı, hiçbir Türkiye Cumhuriyeti başbakanı Ortadoğu'ya batının egemen güçlerinin dilini kullanarak seslenmedi. Bunu yapan tek bir kişi var; o da Recep Tayyip Erdoğan'dır. Suriye ile ne alıp veremediğimiz var?

 

'Efendim, Suriye'de demokrasi yokmuş'. Suriye'de demokrasi yok diyorsun da dönüp kendi ülkene baksana. Senin ülkende var mı? Önce sen bunu gerçekleştir. Parasız eğitim isteyen üniversite öğrencilerine 11 yıl hapis veren bir demokrasi olabilir mi? 750'nin üzerinde üniversite öğrencisi hapislerde. Böyle demokrasi mi olur?

 

Kendine bakmayacaksın, 'şu ülkede demokrasi yok' diyeceksin. Katar'da demokrasi mi var? Bahreyn'de demokrasi mi var? Suudi Arabistan'da demokrasi mi var?

 

Ömer El Beşir, 10 binlerce insanı katleden ve hakkında uluslararası tutuklama kararı olan bir katil. Bu katili Türkiye'ye davet edip, onu onurlandıran ve bu da yetmiyormuş gibi bir de onunla askeri işbirliği anlaşmasını TBMM'ye getiren hükümet hangi demokrasiden bahsedecek?"

 

SURİYE TARAFINDAN DÜŞÜRÜLEN UÇAK

Suriye tarafından düşürülen askeri uçağa ilişkin de hala aydınlanmamış noktalar olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

 

"Bizim bir jetimiz düşürüldü. Uluslararası hava sahasında düşürüldü. Bize verilen bilgi bu. Ama bu jetimizin düşürülmesiyle ilgili pek çok karanlık nokta var. Otopsi raporunun bir an önce açıklanmasını ve halkın önüne konulmasını istiyoruz.

 

Bir Amerikan gazetesi bir iddia bulundu. O iddia şu ana kadar Amerika tarafından ya da başka bir ülke tarafından yalanlanmadı. Sadece niçin sızdırıldığı sorgulandı. Bu konunun da aydınlatılması gerek. Hükümetin kamuoyuna doğru bilgi vermesi, halkı doğru aydınlatma görevi vardır. Bunun takipçisi olacağız.

 

Sayın Başbakan'a ve Sayın Davutoğlu'na, yani Küçük Enver'e bir çağrım oldu. Rusya'nın, ABD'nin ve İngiltere'nin ellerindeki bilgileri kamuoyuna açıklayın diye çağrıda bulunmuştum. Şu ana kadar ne Başbakan ne Küçük Enver böyle bir çağrıda bulundu. Aynı çağrıyı yineliyorum.

 

Rusya'nın, ABD'nin ve İngiltere'nin ellerindeki bilgileri dünya kamuoyuyla paylaşmalarını istiyorum. Bunu yaptıkları takdirde pek çok konunun aydınlığa kavuşacağını düşünüyorum."

 

"ÇOCUKLARINIZLA OKULA BAŞLAMAYA HAZIR OLUN"

Türkiye'nin özgürlük için, kadın erkek eşitliği için, demokrasi için CHP'ye ihtiyacı olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, bu uğurda yollarına kararlılıkla devam edeceklerini kaydetti.

 

Kesintisiz eğitimdeki düzenlemeye de değinen Kılıçdaroğlu, "Önümüzdeki sonbaharda okullar açılacak. Anneler hazır olun, 5 yaşındaki çocuğunuzu alacaksınız onunla ilköğretime beraber başlayacaksınız. Nasıl olacağını bilmiyorum. Ama büyük bir kaos olacağını, o kaostan çıkmak için de tek yolun annenin de çocukla okula gitmesi olduğunu biliyoruz. Bu kaosun faturasını AKP'ye çıkarmaya hazır olun" diye konuştu.

 

Kılıçdaroğlu, tutuklu milletvekillerinin durumu konusunda da "Cumhuriyet tarihinde ilk kez seçilmiş milletvekilleri bir yasama yılını hapiste geçirdi. Bu, demokrasilerde kabul edilecek bir olay değildir. Bunu şiddetle, ama şiddetle kınıyoruz. Yurdunu ve ülkesini seven herkesin bu garip yapıya, bu garip olguya isyan etmesi gerekir" ifadelerini kullandı.

 

Konuşmasının sonunda kadın kolları genel başkanlığı için aday olan mevcut başkan Deniz Pınar Atılgan, Zühal Samlı ve Hilal Dokuzcan'ı kürsüye çağıran Kılıçdaroğlu, AK Parti'den farklarının tüm yarışları çok adaylı gerçekleştirmeleri olduğunu söyledi.

 

Kılıçdaroğlu, delegelere, "Üç adayımız var. Üçü de birbirinden değerli. Hangisi kafanıza uyarsa oyunuzu gidip ona vereceksiniz" diye seslendi.