CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Kılıçdaroğlu, “İzlenen ekonomi politikası dünyada alay konusu. Ekonomi var bir de erdonomi var. Erdonomi ne demek, 128 milyar doları birilerine vermek. Erdonomi ne demek ekonomiden bihaber olmak, istediği adamı istediği zaman göreve getirip istediği zaman görevden almak. Cuma günü 450 milyon dolar satıldı. Kime satıldı, kim voliyi vurdu bilinmiyor. Açıklanır mı, açıklanmaz. Eskiden bir kişi çalışır bütün aileye bakardı. Şimdi 83 milyon kişi çalışıyoruz saraya ve Londra'daki bir avuç tefeciye bakıyoruz” dedi.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

Türkiye'yi aydınlığa çıkarmak hepimizin namus borcudur.

İnandığımız yoldan hiçbir güç bizi geri döndüremeyecek. Bu mücadele bir hak mücadelesidir. Bunu böyle bilelim.

Her karış toprağında şehitlerimizin olduğu bir bölgede Çanakkale Geçilmez destanı yazıldı. Milletin iradesi geçilmez kıldı, padişahın iradesi geçilir kıldı.

Neden tek adamın her dediği olsun düşüncesine karşıyız. Türkiye Cumhuriyeti'ni bir kişiye emanet edemeyiz.

Türkiye'nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur. Önce Allah'a sonra kendinize sonra bize güveneceksiniz. Türkiye'yi aydınlığa beraber çıkaracağız.

21. yüzyılda devlet hastanesinde uzman doktor yok.

CHP olarak herkesin yanında olacağız.

Öyle bir noktaya geldik ki, akşam yatarken yarın sabah ne olacağını bilmiyoruz. Sabah kalktığımızda hangi kabusa uyanacağımızı da bilmiyoruz.

Devlet intikamla, öfkeyle, cehalet içinde yönetilmez. Geldiğimiz nokta budur. İsrafla devlet yönetilmez, savurganlıkla devlet yönetilmez. Bütün bunları biliyoruz.

Bu kadar kin, bu kadar öfke nasıl oluyor. Bu kin ve öfke saraydan ta üniversitelere kadar yansıyor. Ahlak denen bir şey yok mu, vefa denen bir şey yok mu? Vefayı, ahlakı, adaleti unutturmaya çalışıyorlar.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ

İstanbul Sözleşmesini ben feshediyorum dedi. Kimsin sen? Kinle, öfkeyle devleti yönetiyorsun onu biliyoruz. Siyaseti cep doldurma aracı olarak gördüğünü de biliyoruz. Yandaşlarına milyar dolarları kazandırdığını da biliyoruz. İşi olanı işinden ettiğini de biliyoruz. Ama 42 milyon kadına ihanet edeni de artık şimdi biliyoruz ve öğreniyoruz.

“ÇEK MAĞDURLARINI HAPSE GÖNDERİYORSUNUZ, BU MU ADALET?”

Devlet, bu koltukta kalayım ne olursa olsun anlayışıyla yönetilmez. Koltuk için toplumun feda edildiği bir ülkede ne gelişmeyi, ne demokrasiyi ne kadın erkek eşitliğini asla bulamazsınız.

Eskiden denirdi ki 1 ay sonra, 1 hafta sonra ne olacak. Şimdi yatıyoruz, 1 gün sonra ne olacak... İzlenen ekonomi politikası dünyada alay konusu. Ekonomi var bir de erdonomi var. Erdonomi ne demek, 128 milyar doları birilerine vermek. Erdonomi ne demek ekonomiden bihaber olmak, istediği adamı istediği zaman göreve getirip istediği zaman görevden almak.

Cuma günü 450 milyon dolar satıldı. Kime satıldı, kim voliyi vurdu bilinmiyor. Açıklanır mı, açıklanmaz.

Eskiden bir kişi çalışır bütün aileye bakardı. Şimdi 83 milyon kişi çalışıyoruz saraya ve Londra'daki bir avuç tefeciye bakıyoruz.

Biz bu ülkede kadına şiddeti önleyeceğiz. Biz herkesin huzur içinde yaşamasını sağlayacağız. Her evde tencerenin kaynamasını sağlayacağız. İşsizlik belasını bitireceğiz.

Son 5 yılda 4 tane Merkez Bankası Başkanı değişti. Birinci başkan "faizi indirmedin" diye görevden alıyorlar, ikinci başkan "faizi niye artırmadın" diye görevden alıyorlar. Üçüncü başkanı "sen niye bu kadar faizi artırdın" diye onu da görevden alıyorlar. Dördüncü başkanı "faizi indireceksin" diye getiriyorlar. Allah akıl fikir versin. Devleti, ekonomiyi perişan ettiniz.

Rivayet odur ki görevden alınan Merkez Bankası başkanı "Ya bu 128 milyar doları kimlere peşkeş çektiniz" diye soru sormuş. Sen misin bunu soran, görevden alınmış. Fakirin fukaranın hakkını kim savunacak.

Eğer Merkez Bankası'nı arpalığa döndürdüyseniz kimse size güvenmez. Merkez Bankası Başkanı ile Para Politikası Kurulu'nu hemen görevden alması lazım

Erdoğan, Kovid-19’da yaşanan aksaklıklardan sorumlu olmamak için ‘Ben tıpçı değilim, benim alanım ekonomi’ dedi. Ekonominin durumu malum. İyi ki Allah yüzümüze bakmış doktor yapmamış. Ülkede canlı kalmazdı.

GERGERLİOĞLU’NUN VEKİLLİĞİNİN DÜŞÜRÜLMESİ

Bir bakıyorsunuz bir milletvekili attığı bir tweet dolayısıyla dokunulmazlığı kaldırılıyor. Yargıtay hemen talimat veriyor yıldırım hızıyla milletvekilliği düşürülüyor. Hangi adalet? Yukardakiler ya da saraydakiler Müslümanlığı kimseye bırakmıyorlar.

Onların dışında bu ülkede müslüman yok. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytan ise bu haksızlığı nasıl sineye çekiyorsunuz, bu haksızlığı öfkeyle nasıl besliyorsunuz siz? Bunu anlamak mümkün değil.

Hemen yıldırım hızı ve talimatla bir partinin kapatılması için derhal savcılığa talimat, "bunu kapatın" diyorlar. Demokrasilerde parti kapatmak doğru değildir. Seçimle gelen seçimle gider. Milletten bir parti destek almazsa tarihin çöp sepetine gider. Hem demokrasi, milli irade diyeceksiniz sonra kalkacaksınız sonra hukuka aykırı pek çok uygulamanın altına imza atacaksınız. Bu doğru değil arkadaşlar.