CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP milletvekillerinin Hizbullah terör örgütüne yakın olduğu iddia edilen bir derneği ziyaret etmeleriyle ilgili olarak "Gittikleri derneği Hizbullah terör örgütü mensupları kaçtığı için niye polis basıyor? Başbakan bunun yanıtını versin. Ayrıca Başbakan Hizbullah terör örgütüne niye terör örgütü diyemiyor? Acaba Doğu, Güneydoğu’da geliştirdikleri işbirliği zarar görür diye mi bu lafı etmek istemiyor?" diye konuştu. 

Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkezi’nde düzenlenen sendikal haklar çalıştayının ardından Avrupa Sosyalist Partisi (PES) yöneticileriyle Göksu Restoran’da öğle yemeğinde buluştu. Buradan çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, daha önce dile getirdiği "Hizbullah-AKP işbirliği" iddialarıyla ilgili AKP’nin bu konuda yaptığı açıklamada yasal olan bir derneğin ziyaret edildiği yönünde açıklama yaptığının anımsatılması üzerine "Zaten kendileri itiraf ettiler. Gittikleri derneği Hizbullah terör örgütü mensupları kaçtığı için niye polis basıyor. Başbakan bunun yanıtını versin. Ayrıca Başbakan Hizbullah terör örgütüne niye terör örgütü diyemiyor? Acaba Doğu, Güneydoğu’da geliştirdikleri işbirliği zarar görür diye mi bu lafı etmek istemiyor" diye konuştu.

Derneğin resmi bir dernek olabileceğini ancak derneğin "ne olduğunu, kimlerle irtibat içinde olduğunu" herkesin bildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Sayın Başbakan merak ediyorsa, MİT Müsteşarı’nı çağırır ondan daha ayrıntılı bilgi alır. Eğer MİT Müsteşarı ona doğru bilgi vermiyor diye düşünüyorsa, Güneydoğu’ya gittiğinde, Batman’da herhangi bir kahvehaneye otursun oradaki yurttaşlarla görüşsün, o yurttaşlar sayın Başbakan’a gerekli yanıtı verirler" dedi. Kılıçdaroğlu, "İşbirliğinden kastınız nedir?" sorusu üzerine ise "Seçimlerde, referandumda işbirliği" dedi.



"YARGI SİYASALLAŞIRSA HAKKIMIZI NEREDE ARAYACAĞIZ?"
 

Kılıçdaroğlu, CHP’li Anayasa ve Adalet Komisyonu üyelerinin yaptığı halka direnme çağrısını da değerlendirdi. Komisyon üyelerinin, tasarının topluma getirdiği maliyeti anlatmak istediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Eğer bir yerde yargı olmazsa, o zaman ciddi sorunlar çıkar ortaya. Biz her türlü haksızlığa bir şekliyle göğüs geriyoruz ve diyoruz ki, ‘Gidip yargıda hakkımızı arayacağız.’ Peki yargı siyasallaşırsa ne olacak? Hakkımızı nerede arayacağız, sokakta arayacağız. Yani Türkiye’de hukuku değil, hukuk dışı olayları özendirmek istiyorsanız, yargıyı siyasallaştırırsınız. Bu tehlikeye arkadaşlarımız dikkati çektiler" diye konuştu.

 
"ONLARIN ELİ VATANDAŞIN CEBİNDE"

 Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın "Anamuhalefet’te kimin eli kimin cebinde belli değil" açıklamasıyla ilgili olarak ise şunları söyledi:

 "Onların eli hep birilerinin cebinde. Bakın verdiği örneğe bakın, ‘Kimin eli kimin cebinde.’ Onların eli vatandaşın cebinde zaten, bizde herkes düşüncesini özgürce söylüyor. Niye Sayın Başbakan ‘birilerinin eli diğerinin cebinde’ diye örnek veriyor. Çünkü kafası hep yolsuzluğa çalışıyor. ‘Nerede, nasıl milleti soyarız’ ona çalışıyor."

 
"CUMHURBAŞKANI’NIN DİNK CİNAYETİ KONUSUNDA PARMAK BASMASI GÜZEL BİR GELİŞME"

 Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Hrant Dink cinayeti davası ile ilgili açıklamalarına ilişkin de Kılıçdaroğlu, "AKP iktidarının yargıya delil sunma değil, delilleri örtme gibi bir görevi üstlendiğini görüyoruz. O delilleri karartan kişilerin kamuda önemli yerlere getirildiğini de biliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanının gecikerek de olsa bu konuya parmak basması güzel bir gelişme. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’nu harekete geçirirse, belki bizim bilmediğimiz henüz kamuoyuna yansımayan pek çok olay da gün ışığına çıkmış olur" değerlendirmesini yaptı.


(milliyet)