DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyaret etti. Babacan, toplumsal mutabakatı önemsediklerini belirtirken Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, "Z kuşağı önünde tartışalım" çağrısı yaptı.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve beraberindeki heyet CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyaret etti.

İki genel başkan arasındaki görüşmede Babacan’a DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu, Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanı İbrahim Çanakcı, Kurumsal İletişim ve Tanıtım Başkanı Sanem Oktar ve Teşkilat İşleri Başkanı Sadullah Ergin eşlik etti.

CHP heyetinde ise genel sekreter Selin Sayek Böke, parti sözcüsü Faik Öztrak ile genel başkan yardımcıları Oğuz Kaan Salıcı ve Muharrem Erkek yer aldı.

CHP Genel Merkezi'nde yapılan görüşme sonrası ikili ortak basın toplantısı düzenledi.

BABACAN: İTTİFAKLAR, SEÇİM ÖNCESİNDE GÖRÜŞÜLÜR

'Güçlendirilmiş parlamenter sistem' çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Babacan, hazırlıklarını kamuoyu ile paylaşmadan önce toplumsal mutabakatı önemsediklerini söyledi. Kılıçdaroğlu ile görüş alışverişinde bulunduklarını kaydeden Babacan, "Ülkemizde sistem ve yönetim zihniyeti sorunu var. Sistem değiştirmeyle ilgili hazırlıklar son derece önemli" dedi. Babacan, ittifaklara ilişkin soruya, "İttifaklar, seçim öncesinde yapılan görüşmelerdir. Şu anki gündemimizde ittifak değil istişare ve diyalog var" şeklinde yanıt verdi.

Babacan, "Seçime girmek için yasaların öngördüğü zorunlulukları tamamladık. Büyük kongremizi yaptık. Bizim için altı aylık takvim işlemeye başladı. Seçimin tarihi Meclis veya Cumhurbaşkanı tarafından belirleniyor. Mümkün olan en kısa zamanda yapılacak seçim için kendimizi hazırladık. Seçimlere hazır bir siyasi parti olmayı hedefledik ve hedefimizi gerçekleştirdik" dedi.

Babacan, şunları kaydetti:

'HDP'YE RANDEVU VERİRİZ'

"HDP’den bize ulaşmış resmî randevu talebi henüz yok. Eğer talep gelirse, randevu veririz. Bunda herhangi bir sorun yok."

'İKİ ORTAK DA ÇÖZÜM BULMAKLA SORUMLUDUR'

"Günlük hayatımıza yeni kavramlar girdi. ‘Yoksulluk intiharları’ diye bir olay var. ‘Ev gençleri’ diye bir grup oluşmaya başladı. Hayatımıza yeniden ‘siyasal şiddet’ kavramı girdi.

Hamaset yapacaklarına, ülkeyi tekrar kaos ve şiddet ortamına sürükleyecek adımlar atacaklarına, bu ülkenin bir numaralı sorunu olan ekonomiyi çözsünler. İşsizlik, yoksulluk, hayat pahalılığı sorunlarımız var. Hükûmet, başkalarıyla kavgaya harcayacakları enerjiyi bu memleketin sorunlarını çözmek için harcamalıdır. Hükûmetin büyük ortağı da iki küçük ortağı da çözüm bulmakla sorumludur. Küçük ortaklardan birisi veto yetkisiyle ülkeyi yönetmeye çalışıyor. Öbürü zaten geminin rotasını çizdiğini söylüyor."

ERDOĞAN'A MİLİTAN YANITI

Babacan'ın ardından sözü alan Kılıçdaroğlu, 'militan' tartışmalarına ilişkin konuştu.

Erdoğan'a yanıt veren Kılıçdaroğlu, "Sözlüğe bakıldığı zaman militan belli bir düşünceyi savunan, mücadele eden kişi demektir. Bizim burada kastettiğimiz devletin tarafsızlığıdır, vatandaşlarına karşı tarafsızlığıdır" hatırlatmasında bulunarak şunları söyledi:

"Eğer bir Milli Eğitim Müdürü İhvan'ın yaptığı hareketi, İhvan'ın logosunu kendi arka tarafındaki panoya koyup bir fotoğraf veriyorsa bu kişi devlet memuru değildir. Devlet memuru siyasetle uğraşmaz. Valililer kaymakamlar siyasetle uğraşmazlar. Onlar tarafsızdır, devleti temsil eder. Bir siyasi partiyi temsil etmezler. Eğer devlet memurlarını bir siyasi partinin elemanı haline getirirseniz onu militanlaştırmış olursunuz. O kişi tarafsızlığını kaybetmiş olur. Üzerinden durduğumuz budur, bu konuda çok sayıda örnek var.

'VALİLERE 'DAVA AÇ' DEMEK, VALİLER AKP'NİN EMRİNDE DEMEKTİR'

Erdoğan'ın 'bütün valiler dava açsın' demesi, 'bütün valiler benim, AKP'nin emrinde' demektir. Dolayısıyla ben talimat veriyorum hep beraber dava açın. Bu ne demek? Bir partinin genel başkanının talebinin bütün valiler tarafından kabul edilmesi demektir. Bunun akıllar mantıkla bir ilgisi var mıdır? Devleti politize etmesinler.

Kılıçdaroğlu, Erdoğan'a seslenerek, "O beşli çetenin sözcüsüdür. Ben fakirin, derdi olanın sözcüsüyüm" derken televizyonda birlikte tartışma çağrısında bulundu.

'Z KUŞAĞI ÖNÜNDE TARTIŞALIM'

"Bir sürü televizyon kanalı var, gelsin tartışalım. Verilemeyecek hiçbir hesabım yoktur" diyen Kılıçdaroğlu, "Z kuşağının önünde oturalım. Tartışalım. İsterse A Haber'de yapalım, beraber tartışalım" diye konuştu.