HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, HDP Eş Genel Başkanı ve Van Milletvekili Figen Yüksekdağ'ın milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin HDP Grubu tarafından verilen araştırma önergesi ile ilgili Meclis Genel Kurulu'nda konuştu.

Kerestecioğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:

21 Şubat günü AKP nezdinde, Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ'ın milletvekilliği düşürüldü. "AKP nezdinde" diyorum çünkü iktidar tamamen yargıya hükmeder durumda. Karar Anayasa'ya açıkça aykırı ama yargıyı kontrol eden iktidar partisi ne derse o oluyor. 6 milyon seçmenin Meclis'e taşıdığı Figen Yüksekdağ'ın vekilliğini bir grup başkan vekilinin yazdığı yazı mı düşürecek sizce?

Vekilliğin düşürülmesinin gerekçesi ne? Bir cenaze töreninde, cenazeye katılanların attığı sloganlar nedeniyle mahkemenin Sayın Yüksekdağ'a verdiği ceza. Yani, Figen Yüksekdağ, slogan atanların yanında bulunduğu için örgüt propagandası cezası alıyor. Bu, açıkça bir hukuk katliamıdır.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, bırakın slogan atanın yanında bulunmayı, bu tür sloganların propaganda sayılamayacağı gerekçesiyle Türkiye'yi defalarca mahkûm etti ve yaşanan bu olay, gerçekten, hak alanını daraltan Hükümet uygulamalarına yargının desteğini "yargı tacizi" olarak adlandıran Avrupa İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks'in tanımına da uyan vahim bir örnektir.

Peki, bu on aylık cezayı kim vermiş Figen Yüksekdağ'a, bugün 28 Şubat'ı ananlar buna bakıyorlar mı? Cezayı veren mahkeme heyetinin tamamı ihraç edilmiş. Neden? Hani "15 Temmuz darbe girişimi" diyorsunuz ya, işte onlar tarafından. Üyelerden 2 kişiyle beraber savcı da darbe soruşturması kapsamında tutuklu. Yani iktidarın "terörist" dediği kimselerin aldığı kararlar bugün AKP Grup Başkanvekilinin imzasıyla getirilip kürsüden okunuyor ve onu okuyan da bir hukukçu başkan vekili, Ayşe Nur Bahçekapılı.

AKP’ye çok iyi bildiği bir tarih hatırlatmak istiyorum: Yıl 1998, mahkeme Recep Tayyip Erdoğan'ı, halkı din ve ırk farkı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek suçuna çarptırmış. AKP ve CHP tarafından, Recep Tayyip Erdoğan milletvekili seçilebilsin diye "İdeolojik veya anarşik eylemlere katılanlar" ifadesi ile "Affa uğramış olsalar bile" tabiri çıkarılarak yerine "terör eylemi" ifadesi getiriliyor ve Recep Tayyip Erdoğan tekrar milletvekili seçiliyor.

Yani AKP kendisi için Anayasa'yı, yasaları istediği gibi eğip büküyor, geri kalan herkese "terörist" deyip siyasi rakiplerinizi tek tek saf dışı bırakmaya çalışıyor. Bugün AKP'nin halka sunduğu tek perspektif "Herkes düşman, herkes terörist." Toplumu kutuplaştırarak, hamaset siyasetiyle zoraki ayakta.