Bugün Rize'de konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, artık ülkede 'sembolik' değil, 'fiili gücü' olan bir cumhurbaşkanı olduğunu söyleyerek, "Cumhurbaşkanı elbette yetkiler çerçevesinde, ama doğrudan millete karşı sorumlu olarak görevini yürütmek durumundadır. İster kabul edilsin ister edilmesin. Türkiye’nin yönetim sistemi bu anlamda değişmiştir. Şimdi yapılması gereken, bu fiili durumun hukuki çerçevesinin anayasal olarak kesinleştirilmesidir," dedi.

Erdoğan'ın bu sözlerini Diken yazarı Cenk Sidar köşesine taşıdı. Sidar, Erdoğan'ın bu açıklamasının 'devlet yönetiminde keyfiliğin ve tek-adam oldu bitticiliğinin en net kabulü ve itirafı' olduğunu belirterek, "Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi bu makama anayasada herhangi bir yeni yetki ve görev getirmiyor. Bu sadece bir yorumdur," dedi.

Sidar'ın yazısından bir bölüm şöyle:

"[...]Erdoğan yenilgiyi kabul etmiyor. Bugün yaptığı konuşmada mealen ‘7 Haziran seçimini ben kaybetmedim çünkü ben cumhurbaşkanı olarak seçime girmedim ki…’ diyor. Bu durumda mitinglerde AKP’ye oy ve 400 milletvekili isteyen herhalde başka biriydi! İnsanların gözüne bakarak onları aptal yerine koymak bu ülkenin vatandaşının zekâsına yapılan bir haksızlıktır.

Açık bir şekilde Erdoğan tek başına iktidar olabilmek, kurduğu düzeni devam ettirebilmek için ülkeyi bütün siyasi ve ekonomik risklere rağmen tekrar bir seçime sürüklüyor. Yenilen pehlivan olarak güreşe doymuyor."