KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Besê Hozat, MEDNUÇE TV’de yayınlanan Politikalan programında Türkiye siyasetinin bu dönemde ciddi bir kaos ve krizin içinden geçtiği tespitinde bulundu. Besê Hozat, AK Parti’nin ise artık çöküş sürecine girdiğini savundu.

KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı’nın açıklamalarından öne çıkan kısımlar şöyle:

AKP ÇÖKÜŞ SÜRECİNE GİRMİŞTİR” 

“AKP bir çöküş sürecine girmiştir. AKP tüm demokratik dinamiklere saldırarak, onları tasfiye ederek kendisini ayakta tutmaya çalıştı. Faşist diktatöryal bir sistemi Türkiye’de tesis etmeye çalıştı. 2023 yılını hedef olarak belirledi. 2023 yılında yani cumhuriyetin 100. yıl dönümünde Kemalist sistemi, rejimi tamamen tasfiye edecekti. Yeni bir rejim, faşist anayasal diktatörlük rejimi Türkiye’de inşa edecekti. AKP şimdi böyle bir süreci öngörerek mücadele ediyor. Bu anlamda muhalif tüm kesimleri tasfiye etti, muhalif basını susturdu. Siyasi partileri tasfiye etti. HDP’ye saldırının temel sebebi budur. AKP karşısında direnen, demokrasi, özgürlük mücadelesi veren en temel güç Kürtlerdi. Kürtlere soykırım uyguluyor. Bu anlamda derin devletle de anlaştı. AKP diktatöryal bir sistemi, başkanlık sistemi adı altında kurumlaştırmaya çalıştı. Bunun liderliğini ve öncülüğünü Erdoğan yapıyor. Bu savaşı şimdiye kadar sürdürdü.”

PSİKOLOJİK SAVAŞ 

“Gelinen aşamada AKP’nin durumu nedir? Gerçekten bunu öngördüğü, düşündüğü biçimde sonuca götürebilir mi? Amacına ulaşabilir mi? Bu pek mümkün görünmüyor, zordur. Soykırım savaşına, topyekün savaş konseptine karşı, Kürtler Kürdistan’da aylardır bir direniş gerçekleştiriyor. Demokrasi güçlerinin önemli bir direniş ve mücadelesi söz konusudur. Bu direniş tüm yetersizliklerine rağmen, AKP’yi dağılma ve çözülme noktasına getirmiştir. Bir çöküş sürecine sokmuştur. Kesinlikle AKP’nin konuşmalarına, AKP yetkililerinin, yöneticilerinin konuşmalarına, palavralarına, demagojilerine aldanmamak lazım. En güçlü iktidar, en güçlü parti algısı yaratmaya çalışıyorlar. Bu konuda yoğun bir algı operasyonu, Türkiye toplumu, halkları üzerinde özel psikolojik savaş geliştirmeye çalışıyorlar. Bunların hepsi özel savaştır, psikolojik savaştır. İşin gerçeği AKP’nin ciddi bir çözülme ve çöküş sürecine girdiğidir. AKP baş aşağı bir süreç yaşıyor.”

“AKP’Yİ AYAKTA TUTAN TEMEL GÜÇ MHP’DİR”

“AKP’nin öyle fazla bir gücü yoktur. AKP’yi ayakta tutan güç MHP’dir. CHP içerisindeki ulusalcı kanattır, Ergenekondur. Yani derin devletin kendisidir. Tek başına parti olarak AKP’nin kendi başına bir gücü yoktur. Buna aldanmamak lazım. Şu anda Türkiye’yi yöneten özel Harp dairesidir. Erdoğan’da bu dairenin başkanıdır. Derin devlet olarak adlandırılan devletin kendisi şu anda iş başındadır. Yöneten güç budur. Ve başında da Erdoğan yer alıyor. Bu güçler AKP’yi kullanıyor. Çünkü AKP dini istismar ederek, İslamiyet’i istismar ederek, toplum üzerinde yoğun bir psikolojik özel savaş yürütüyor. Derin güçler de bunu kullanıyor, değerlendiriyor. Bu açıdan etkili bir mücadele ve direniş, Kürtlerle birlikte demokrasi güçlerinin ortak direnişi AKP içindeki çözülme ve dağılmayı daha fazla hızlandıracak ve AKP’yi tasfiye edecektir. Bu anlamda Türkiye’de mücadele ve direnişi yükseltmek çok önemlidir.”

DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASI

Tabi dokunulmazlıklar kaldırılırsa Türkiye’deki mevcut kaos daha fazla derinleşecektir. Savaş ve çatışmalar daha fazla derinleşecektir. Çatışma daha farklı bir boyuta ulaşacak. HDP’nin de demokratik siyasetinde seçenekleri vardır. HDP halka dayanan bir partidir. Gücünü toplumdan alıyor. Toplumun gücünden, demokrasi değerlerinden alıyor. Bu anlamda HDP her yerde mücadelesini verecektir. Sokakta, meydanlarda yaşamın her alanında mücadele bitmez, mücadelesini verecektir. Kopuş konusunda bazı tartışmalar da var. Eğer Kürt halkı açısından bu ifade ediliyorsa, Kürt halkı zaten düşünsel, duygusal, ruhsal olarak devletten bir kopuşu yaşıyor. Bu anlamda kopmuştur da aslında. Kürt halkının devletle bir ilişkisi kalmamıştır. Kürt halkının Türk halkıyla, Türkiye halklarıyla bir sorunu yoktur. Kardeşçe özgürce, eşitçe her yerde de yaşar, yaşıyor da. Ama devletle ciddi bir sorunu vardır. Kürdistan’da uygulanan topyekün soykırım savaşı, Kürtleri tamamen devletten koparmıştır.

ANF’de yayımlanan söyleşinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.