KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Besê Hozat, Kenan Evren, Çiller ve Demirel gibi isimlerin de faşist ve baskıcı olduğunu, ancak Erdoğan'ın hepsinden daha ileri bir kara faşizm uyguladığını belirterek, "Hiçbiri de Erdoğan kadar değildi. Her birinde bir yere kadar bir sınır vardı. Erdoğan’da o yoktur. Zihniyeti sonuna kadar kara bir faşizmdir. Şu anda Türkiye’yi yöneten kara faşizmle yeşil faşizmin koalisyonudur, ittifakıdır" dedi. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "vatandaşlıktan çıkarma" tehdidine de değinen Besê Hozat, "Çok ironik bir açıklamadır. Aslında Kürtler Türkiye Cumhuriyetinin vatandaşı değildir. Hiç bir zamanda vatandaş olarak görülmedi. Kürtler, Türkiye’de bir vatandaş muamelesi de görmediler" ifadelerini kullandı.

"ERDOĞAN, EVREN'DEN DE, DEMİREL'DEN DE, ÇİLLER'DEN DE FAŞİST"

Besê Hozat, şunları söyledi: 

"TC tarihinde Erdoğan bir ilktir. Çiller, Demirel geldi geçti, Kenan Evren geldi geçti, hepsi faşistti, diktatoryal eğilimleri vardı, baskıcı ve Kürt düşmanıydılar. Fakat gerçekten hiçbiri de Erdoğan kadar değildi. Her birinde bir yere kadar bir sınır vardı. Erdoğan’da o yoktur. Zihniyeti sonuna kadar kara bir faşizmdir. Şu anda Türkiye’yi yöneten kara faşizmle yeşil faşizmin koalisyonudur, ittifakıdır. Bu durum Türkiye’yi büyük bir kaosun içine koymuş durumdadır. Ortada ne hukuk, ne yasa, ne de vicdan bırakmıştır. Ortada yasama yargı hiçbir şey yoktur. Tek bir faşizm var. Bu anlamda Erdoğan’la Devlet Bahçeli’nin zihniyeti arasında hiçbir fark yoktur. Birlikte soykırımı uygulamak için ülkeyi yönetiyorlar. AKP, Ergenekon ve MHP ile çoktandır ittifak kurmuştur. MHP 7 Haziran’dan sonra harekete geçmiştir. Türkeş’in AKP’ye geçmesi de bu planın bir parçasıdır. MHP, Türkeş’le birlikte hükümette de yer almaya başlamıştır."

"ERDOĞAN SOYKIRIM SİYASETİNİ SÜRDÜRECEK"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "vatandaşlıktan çıkarma" tehdidine de değinen Besê Hozat, bu konuda da şunları ifade etti: 

"Çok ironik bir açıklamadır. Aslında Kürtler Türkiye Cumhuriyetinin vatandaşı değildir. Hiç bir zamanda vatandaş olarak görülmedi. Kürtler, Türkiye’de bir vatandaş muamelesi de görmediler. Türklere yaklaşımla Kürtlere yaklaşım aynı mıdır? Eşit vatandaşlık haklarına sahip mi Kürtler? Kürdistan’da her zaman katliam uygulandı. Zindanlar, cezaevleri Kürtlerle dolduruldu. Kürdistan’da korkunç bir kültürel, siyasi, ekonomik soykırım uygulandı. Müthiş bir yoksulluk Kürdistan’da almış başını gidiyor. Kürtler iş bulamıyor, çalışamıyor. Kölelik yapıyor, hizmetçilik yapıyor. Bunun vatandaşlığı nerededir? Kürtlerin bir halk olarak kimlikleri tanınmadı, inkar edildi. Bakur’da 20 milyonu aşan bir Kürt halk gerçekliği var ve bu halkın bir halk olarak kimliği, varlığı, dili, kültürü tanınmıyor. Böyle bir halk bir ülkenin vatandaşı olabilir mi? Erdoğan bu tür açıklamaları Kürtler üzerinden bir şantaj olarak kullanmaya çalışıyor. Şunu demek istiyor: ‘Hepiniz teröristsiniz, benim düşmanımsınız’ diyor. Her türlü katliam siyasetini sizin üzerinizde uygulayabilirim, bu meşrudur diyor. Bu anlamda kentleri de yakıp yıkabilirim bombalayabilirim, katledebilirim, yakabilirim, diyor. Yaptığı da budur zaten. Bunun siyasetini yapıyor ve söylemini geliştiriyor. Bu sözden Erdoğan’ın Kürdistan’da yürüttüğü soykırım siyasetini sürdüreceği anlaşılıyor. Çok açık bir biçimde ‘Bütün Kürtler düşmanımdır’ diyor. Teröre destek verenler açısından bakıldığında da en büyük terörist Erdoğan’ın kendisidir. Kuralsız, kaidesiz bu halka en büyük şiddeti Erdoğan ve AKP zihniyeti uygulamaktadır. AKP ve Erdoğan’ın uyguladığı politikalar düşünsel olarak da ruhsal ve duygusal olarak da Kürtleri devletten ve Türkiye’den koparmıştır, bölmüştür. Sadece Türklerle Kürtleri değil, Türkiye toplumunu da bölmüştür. Türkiye toplumu şu anda bölünmüş, paramparça olmuş durumdadır. Erdoğan’ın yanında yer alanlar ve Erdoğan’ın karşısında olanlar olarak Türkiye’yi de bölmüştür. AKP ‘Böl- parçala- yönet’ politikası uygulamaktadır."

Besê Hozat'ın açıklamalarının tamamını buradan okuyabilirisiniz.