KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı Hatay’da Ahmet Atakan’ın ölümüne yol açan polis saldırısını şiddetle kınayarak, Türkiye'deki demokrasi güçlerinin mücadelesini de destekleyeceklerini açıkladı. KCK, “Kürt halkı her yerde demokrasi güçleriyle omuz omuza demokrasi ve özgürlük mücadelesini yükselterek Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun çözümü yönünde üzerine düşeni yerine getirmelidir” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Hatay’da 9 Eylül günü düzenlenen bir gösteri sırasında polis şiddetine maruz kalarak hayatını kaybeden Ahmet Atakan cinayetini şiddetle kınadı ve demokrasi güçlerinin mücadelesi ile dayanışma mesajı verdi. KCK, Kürtleri demokrasi güçleri ile omuz omuza vererek, Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun çözümü için üzerine düşeni yapmaya çağırdı. Demokratikleşmeyi düşünmeyen AKP’nin hegemonik zihniyeti nedeniyle gerillanın geri çekilişinin durdurulduğunu söyleyen KCK, Kürtlerin demokratik çözüm mücadelesi ile Türkiye'deki demokrasi güçlerinin birleşmesinin AKP’yi korkuttuğunu kaydetti.

KCK’nin açıklaması şöyle: “AKP hükümeti Kürdistan'daki yürüyüş ve gösterilerde uyguladığı saldırma ve sindirme politikasını Türkiye'de de uyguluyor. Her gösteride bilinçli olarak bir bir, iki iki göstericileri öldürüyor. Böylelikle toplumsal muhalefeti bastıracağını hesaplıyor. AKP hükümeti zamanında polisin sayısının arttırılması ve teçhizat olarak yeni tekniklerle donatılması muhalefeti bastırmak için yapılmıştır. Türkiye tam bir polis devleti haline getirilmiştir.

AKP HÜKÜMETİ GEZİ SENDROMU YAŞIYOR

Polis devleti son cinayetini Hatay’da Ahmet Atakan’ı katlederek işlemiştir. ODTÜ’deki öğrenci olaylarına polisin şiddetle karşılık vermesi Hatay ve birçok yerde protesto edilmiş, bu protestolara da polis yine saldırmıştır. Bu saldırılara yönelik protestolar devam ederken polis yine saldırılarını sürdürmektedir. Zaten polis son zamanlarda küçük-büyük her gösteriye kırmızı şal görmüş boğa gibi hücum etmektedir. Birkaç gün önce Ankara Tuzluçayır’da Alevilerin asimilasyon projesine yönelik protestolarına polisin saldırılması da hükümetin her türlü demokratik gösterilere nasıl yaklaştığını açıkça göstermiştir. AKP hükümeti Gezi Parkı sendromu yaşamaktadır. Gösterileri bastırmazsa yeni bir Gezi Parkı direnişinin ortaya çıkacağını, bunun da hükümetini düşüreceğinden korkmaktadır.

Çatışmasızlık dokuz ay sürmesine rağmen demokratikleşme doğrultusunda ve Kürt sorununun çözümünde hiçbir adım atmayan AKP hükümetini, Kürtlerin demokratik çözüm mücadelesiyle Türkiye'deki demokrasi güçlerinin birleşmesi korkutmaktadır. Korkusunu da polis devletini halka saldırarak gidermeye çalışmaktadır. Demokratik zihniyeti olmayan tüm iktidarlar nasıl davranıyorsa AKP hükümeti de öyle davranmaktadır. Demokratikleşme adımları atarak toplumla uzlaşma yerine, hegemonyasını sağlamak için baskıyı arttırma politikasını tercih etmiş bulunmaktadır.

KÜRTLER ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMALI

Hareketimiz AKP'nin demokratikleşmeyi düşünmeyen hegemonik zihniyeti nedeniyle gerillanın geri çekilişini durdurmuştur. Demokratik mücadeleyi yükselterek AKP'nin adım atmasını sağlamaya çalışacaktır. Bunun için Türkiye'deki demokrasi güçlerinin mücadelesini de destekleyecektir. Türkiye'deki muhalefete yapılan saldırı karşısında demokrasi ve özgürlük güçlerinin yanında yer alacaktır. Türkiye'de halkın demokrasi mücadelesiyle Kürt halkının özgürlük ve demokrasi mücadelesini birleştirecektir. AKP hükümeti ciddi demokratikleşme adımları atıp Kürt sorununu çözene kadar da bu mücadeleyi sürdürecektir.

Hatay’daki polis saldırısını şiddetle kınıyor, demokrasi mücadelesinde Türkiye halkının ve demokrasi güçlerinin yanında olduğumuzu tüm kamuoyuna ve halkımıza bir daha yineliyoruz. Kürt halkı her yerde demokrasi güçleriyle omuz omuza demokrasi ve özgürlük mücadelesini yükselterek Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun çözümü yönünde üzerine düşeni yerine getirmelidir.

Kürt halkı da şehitliklere yönelik saldırı, kültürel soykırım için yapılan barajlar, KCK tutukluların ve hasta tutsakların bırakılmaması, Kürt halk önderinin özgür yaşamının sağlanmaması, Anadilde eğitimin ve özyönetimin reddedilmesi ve polislerin halka saldırması başta olmak üzere diğer demokratikleşme taleplerinin karşılanması ve yapılan saldırıların durdurulması için serhıldanları yükseltmelidir.” (ANF)