KCK Yürütme Konseyi Eş başkanlığı, Kobani'de Irak Şam İslam Devleti'ne (IŞİD) karşı sergilenen direniş ile AKP hükümetinin Rojava politikasına ilişkin açıklama yaptı.

Açıklamada, Irak Kürdistanı'nın Kobani'ye peşmerge gönderme kararının önemli olduğu belirtilerek, "Bu temelde yürütülecek birlikte mücadele Kürt Ulusal Birliğinin ve Ulusal Kongrenin gerçekleşmesine de hizmet edecektir” denildi.

Rojava'da yaşananlara karşı AKP hükümetinin aldığı tutumun, "AKP'nin çözümsüzlükte ısrar eden politikalarını teşhir ettiğini" söyleyen KCK, "AKP, Kobanê Direnişinin yaratacağı sonuçların önüne geçmek için tüm imkanlarını seferber ederek PKK ve PYD karşıtı bir sonucun ortaya çıkması için çalışmaktadır. Kendisinin PKK ve PYD karşıtlığına başkalarını da ortak etmek istemektedir," dedi.

Açıklamada, AKP'nin politikalarının sadece Kürt halkına değil; Arap, Süryani, Ezidi, Ermeni, Türkmen halklarına karşı da düşman bir politika izlediği savunuldu.

"AKP'NİN ORTADOĞU POLİTİKASI ÇÖKMÜŞTÜR"

"AKP’nin Ortadoğu ve Rojava politikası çökmüştür" denilen açıklamada, devamla "IŞİD’e verdiği destek, Kobanê politikası, Erdoğan’ın 'Kobanê düştü düşecek' söylemleri, PKK’yi IŞİD’le özdeşleştiren değerlendirmeleri ve PYD’yi terörist ilan etmesi halkımızda ve tüm devrimci demokratik güçlerde büyük bir öfke patlamasına neden olmuştur" diye belritildi.

YENİ 'GÜVENLİK YASASI'

Açıklamada ayrıca yeni 'güvenlik yasası'na da dikkat çekilerek, bu yasalar ile polise daha çok tutuklama, gözaltına alma ve öldürme yetkisinin verildiği ve bu yasanın "AKP’nin Kürt sorununda bir çözüm iradesi olmamasının ortaya çıkardığı bir çıkmazı ifade ettiği" söylendi.

"KOBANİ OPERASYONLARI DA KCK OPERASYONLARI ZİHNİYETİYLE YAPILIYOR"

Kobani protestoları ardından yapılan operasyonların "KCK operasyonları zihniyetiyle" yapıldığını savunan KCK, "bu siyasi soykırım operasyonları ve tutuklamalara karşı halkımızın meşru savunma hakkını kullanması doğaldır" dedi ve şöyle devam etti: "AKP hükümeti KCK operasyonlarını farklı bir örtü altında sürdürerek gerilim ve çatışma ortamını canlı tutmaktadır. Anlaşılıyor ki geçmişte KCK operasyonları yaparken ileri sürdükleri gerekçelerle bu tutuklamalar yapılmaktadır. Bu yaklaşım geçmişteki KCK operasyonlarının da AKP lideri ve hükümetinin kararı ve iradesiyle gerçekleştiğini ortaya koymaktadır. Bu tutum karşısında sadece Kürt halkı değil, tüm demokrasi güçleri mücadele vermeli, AKP'nin antidemokratik politikalarını etkisizleştirerek Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun demokratik siyasal çözümünün önünü açmalıdır." (ANF)