İHD ve kayıp yakınları, Diyarbakır ve Batman'da düzenledikleri bu haftaki eylemlerinde TSK’nin PKK'ye yönelik operasyonlarına tepki gösterdi.

İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınların "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" sloganıyla her hafta düzenledikleri oturma eylemlerinin 337'ncisi için bu hafta da Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi.

Buluşmada konuşan İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, devletin, işlenen cinayetleri faillerinin bulunması yönündeki talepleri görmezden gelmesini eleştirdi.

‘BİNLERCE KEZ AYNI OPERASYONLAR YAPILDI, SONUÇ ALINAMADI’

TSK'nin, Kandil'e dönük hava bombardımanı üzerinde de durup, operasyona tepki gösteren Bilici, geçmişte de bu şekilde binlerce kez operasyon düzenlendiğini, ancak bugüne dek bir sonuç alınmadığını hatırlattı. Bilici, "Her iki tarafta da binlerce insan toprakta yatıyor. Daha kaç bin insan bu coğrafyada ölecek. Devlete sesleniyorum! Yüzlerce toplu mezar, binlerce kayıp var. Son otuz yılda binlerce insan tutuklandı. Yüzlercesi cezaevinde katledildi, öldürüldü. Yetmiyor mu bu?" diye sordu.

Çok kaygı verici gelişmelerin yaşandığını belirten Bilici "Eğer devlet, Rojava'ya karşı tutumunu değiştirmiş olsaydı, IŞİD'e karşı tutumunu değiştirmiş olsaydı, çözüm sürecine yönelik gerekli hassasiyeti ve samimiyeti göstermiş olsaydı, bugün bu noktaya gelinmezdi. Ne oldu da seçimden hemen sonra görüşmeleri kesiyorsunuz? Demokratik siyasetin önü açılmışken, Kürtler ısrarla Meclise gidip siyaset yapmaya isterken, en oldu da siz bunun önünü kesip, Sayın Öcalan üzerinde tecrit uygulayıp, çözüm sürecini bitiriyorsunuz?" dedi.

KATLEDİLEN ÖNCEL VE ÖZKUL’UN HİKAYESİ      

Bilici'nin konuşması sonrası, 1994 yılında Mardin'in Kızıltepe İlçesi Tilzerin köyünde bulunan evine kimliği belirsiz kişilerce düzenlenen baskında alıkonulduktan sonra katledilen Mehmet Öncel ile köylüsü Mehmet Şirin Özkul'un hikayesini avukat Abdullah Zeytun paylaştı.

Av. Zeytun, katledilenlerden Mehmet Öncel oğlu olan Ramazan Öncel'in olayı ilişkin verdiği şu beyanlarını aktardı:

"Devlet tarafından köy koruculuğu dayatıldığı için ve baskılar nedeniyle boşaltıldığı için, ikamet ettiğimiz Yamaç köyünden Tizlerin köyüne yerleşmek zorunda kaldık. Soyadını bilmediğim Ahmet adlı bir Üsteğmen, babam Mehmet Öncel'i 'Allah seni öldürmezse, ben seni öldüreceğim' diye tehdit etti. Babam 3 kez gözaltına alındı. Bir seferinde de 1 ay gözaltında kaldı. Her gözaltında alınıp serbest bırakılması ardından, askerler tekrar babamı arıyorlardı. Olay tarihinde gece Saat 01.00 sıralarında, beyaz Renault marka arabayla köye gelen sivil giyimli, ellerinde telsizli bulunan kişiler evimize baskın düzenlediler. Yanlarına köylümüz olan Şirin Özkul'u da almışlardı. Babamı yataktan kaldırıp götürdüler. Köy halkı, köye 2 arabayla geldiklerini söylediler. Sabah Saat 07.00 sıralarında Kızıltepe'ye giden şoförler, babamın ve Şirin Özkul'un cesedini Teraşi mevkiinde yol kenarında buldular. Oradan cenazelerimizi aldık. Babamın cesedinde işkence izleri vardı. Alnına ve boynuna birer kurşun sıkılarak öldürülmüştü."

Paylaşılan bu faili meçhul cinayet öyküsünün ardından katledilen Öncel ve Özkul ile tüm kayıplar anısına 5 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi.

BATMAN

Batman'da da adalet arayışlarını sürdüren kayıp yakınları, yine Gülistan Caddesi'ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya geldi.

Kayıpların resimlerinin taşındığı eylemde konuşan İHD Batman Şubesi Başkanı Mehmet Bağatır, Kürt halkına karşı gerçekleştirilen vahşi katliamlar sürerken dün akşamdan bu yana savaş uçaklarının gerilla alanlarına dönük bombardımanına tepki gösterdi. Siyasal iktidarın fiili ateşkesi sona erdirerek, Kürt halkına karşı savaş ilan ettiğini ifade eden Bağadır, "Bu savaş ülke halklarının güvenliği ve menfaati için değil, bilakis kendileri için felaket olacağından şüphemiz yok" dedi.

İktidar hırsı uğruna halkların felakete sürüklendiğini kaydeden Bağadır, "Halkları savaşa sürükleyen iktidarın insanlıktan uzak politikasına karşı duralım" diye konuştu.

Eyleme kayıp yakını Taliha Kayık'ın sözleri damga vurgu. Çıkan bir savaşta çocuk ve gençlerin öldüğünü dile getiren kayıp yakını, Tayyip Erdoğan'a "Çocuklarımıza yazıktır. Çocuklarımız barış dedikçe, başlarına bomba yağdırdınız. Tayyip Erdoğan, aklını başına al. Kürtleri katlederek bitiremezsin, yok edemezsin. Ülkenin çocuklarını yeter savaşa sürdüğün. Ülkede ölen her gencin ağlayan bir annesi var" sözleriyle seslendi. (DİHA)