Nusaybin Belediyesi Eşbaşkanı Sara Kaya, AKP'nin Nusaybin halkına diz çöktüremeyeceğini söyledi.

Halkın sağlık ve güvenlik hakkını ihlal eden AKP'nin meşruiyetini yitirdiğini ifade eden Kaya, "Kürt halkı artık hedefinden şaşmayacaktır. Nusaybin halkı dimdik ayaktadır" dedi.

Nusaybin Belediyesi Eşbaşkanı Sara Kaya, ilçede aylardır çeşitli aralıklarla devam eden "sokağa çıkma yasağı" ve devlet terörüne ilişkin ANF'ye açıklama yaptı.

Kaya, Nusaybin’de Esedullah timlerinin vahşetine rağmen halkın şehri terk etmediğini söyledi.

'NUSAYBİN HALKI DİM DİK AYAKTADIR

Kaya, şunları aktardı: "4 mahallemizde akşam saatlerine kadar yasak kaldırılmış durumda. günlerce yasak ve abluka arasında yaşayan halkımızı ziyaret ettik. İnsanlar tüm olumsuzluklara rağmen dimdik ayakta duruyor. Oradaki çocukların morali de yüksekti.

Ancak bu yasaklar tüm kent için mi geçerli olarak, yoksa yine 4 mahalle için mi; bunu bilemiyoruz. Söylentilere göre bu kez tüm Nusaybin için bu yasakların olacağı belirtiliyor. İnsanları yarı açık cezaevinde tutuyorlar. Ama buna rağmen halk sokaklara iniyor.

 Şimdi bunların mantığı cezaevinde tutsak olan insanlara nasıl haftanın belirli saatlerinde izin veriliyorsa, burada da halka dönük aynı uygulama söz konusu. Şimdi bu yasakların kaldırılmasına ‘ihtiyaçlarını karşılamak’ adı veriliyor.

Aslında bir anda yasağı kaldırarak korkutmak istediği halkı buradan sürmektir. Ama halkımız hiçbir şekilde geri adım atmadı ve atmayacak. Nusaybin nüfusunun büyük bir çoğunluğu bu yasaklamaların olduğu mahallelerdedir. 15 mahallenin nüfusundan daha fazla insan yasaklı olan bu 4 mahallemizde yaşamaktadır."

'HALKI TOPRAĞINDAN KOVAMAZLAR'

Kaya, 1990’lı yıllarda yüzlerce yerleşim yerinin boşaltıldığı Nusaybin’de tekrardan aynı konsept ile karşı karşıya bırakılan halkın direndiğine vurgu yaparak, "Yasaklar kalktığı sırada görüştüğümüz mahalle sakinleri bize şunu söyledi; 'bedeli ne olursa olsun, biz evimizi, sokağımızı, kentimizi terk etmeyeceğiz.' Nusaybin gibi büyük bir kent, köy değildir; 1990’lı yıllar gibi alıp onları köylerinden kovarak yıllarca sürgün yaşamı dayatasın...

Artık o devir geçti çünkü burada yaşayan insanlar, köyleri yakılıp yıkıldıktan sonra Nusaybin’e yerleşen insanlardır" dedi.

'NUSAYBİN DIŞINA TEK BİR EVİN TÜMDEN GÖÇ ETTİĞİNİ KİMSE İDDİA EDEMEZ'

Kaya, Nusaybin halkını şehri terkttiğine dair yapılan haberlere de tepki göstererek, "Nusaybin’de tek bir kamyon ile ev taşınmamış.

Bir sokaktan diğer sokağa göç edenler olmuş, ya da bir mahalleden diğer mahallelere gidenler var. O da bundan kaynaklı. Kronik hastalar, yaşlı ve küçük çocukların yer değiştirdiği doğrudur ama

Nusaybin’de tek bir evin farklı bir kente taşındığını kimse iddia edemez. Şimdi diyaliz hastaları var, bu hastaların ambulansla taşınması gerekiyor. Bu inanların farklı bir mahalleye gitmeleri de çok doğaldır" diye belirtti.

 'ÇOCUKLARIMIZI YURTLARA YERLEŞTİRMEMİZİ İSTİYORLAR; ONLARA GÜVENİR MİYİZ?'

Nusaybin’de Esedullah timlerinin saldırısı sonucu evleri hasar gören halkın zararlarının karşılanacağını açıklayan AKP’ye de tepki gösteren Kaya, halkın evine bomba attıktan sonra zararın karşılanmasının hiçbir anlamı olmadığını söyledi.

Kaya, şöyle devam etti: "AKP hükümeti, halkın zarar ve ihtiyaçlarını karşılayacağız, diyor. Bu halkın onlara ve bombalarına ihtiyacı yok. Sadece bu halkı evlerine hapsetmeyi bırakıp evlerini yıkmasınlar, onun dışında halkın onlara hiçbir ihtiyacı yoktur.

Şimdi halkın sağlığına engel koymuşlardır, eğitimini engellemişlerdir. Şimdi hükümet yetkilileri şunu söylüyor; 'biz çocukları yurtlara yerleştirip aksayan eğitimlerini tamamlayacağız.' Şimdi hangimiz çocuklarımızı onlara teslim edebiliriz? Benim kızımın da eğitimi aksadı ama ben çocuğumu onlara asla teslim eder miyim? Biz onlara asla inanmayız.

Devlet olmanın 3 kuralı var; birincisi sağlık, ikincisi eğitim, üçüncüsü ise güvenliktir. Şimdi bu devlet bu hakları halkın elinden almış bulunmaktadır. Devlet bu halkın evini yıkıyor, daha sonra 'bu evleri tamir edeceğiz, hiç meraklanmasın' diyorlar.

Zararları karşılayacağını söylüyorlar ama ne zarar ver ne de zararını karşıla. Bugün Nusaybin’de 20 kişi katledildi, bu insanlar bizim çocukluk arkadaşlarımızdır, akrabamızdır. Şimdi kime karşı bu savaş yürütülüyor? Bunu ilk başta iyi analiz etmek gerekiyor."

 'DEVLET SAVAŞI DURDURMAZSA YENİ BİR KUŞAKLA KARŞILAŞACAK!'

Devletin 15 yıl aradan sonra yeni bir kuşakla karşı karşıya geleceği uyarısında bulunan, Nusaybin Belediyesi Eşbaşkanı Sara Kaya, şunları da kaydetti:

"Nusaybin, 1990’lı yıllarda boşaltıldı, yaklaşık 500 insanımızı sokak ortasında katlettiler. Ancak buna rağmen Nusaybin o zaman boyun eğmedi, şimdi de boyun eğmeyecektir ve toprağını terk etmeyecektir. Bu yasaklamalarla Nusaybin halkına diz çöktüremezler.

Bunu bilmeyenler için tekrar söylemek istiyorum; Nusaybin direniş kalesidir, Nusaybin halkı direngen bir halktır. Bugün sokaklarda direnen '90’lı yılların kuşağıdır. Çünkü '90’lı yıllarda bu çocukların babaları, ablaları ve ağabeyleri katledildi. Bu öfkeyle büyüyen bir kuşak direniyor. Onun için devlet bir an önce savaşın durması için adım atmalıdır.

Geleceğimizde de yine sokaklarda direnen çocuklar için ‘bunlar da 2015 kuşağı olan gençlerdir’ demeyelim. 15 yıl sonra bu katledilen insanların çocukları büyüyecek ve yeniden direnecektir.

Biz buradan muhataplara çağrıda bulunmak istiyoruz; yüz yıl da geçse gelecek nesiller kendi toprağı, kimliği ve statüsü için alanlarda direnecektir. Kürt halkı artık hedefinden şaşmayacaktır, onun için yeni nesiller bu savaşın dışında kalmalıdır."

(Fotoğraf-Arşiv)