BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, 13 kişinin hayatını kaybettiği Şanlıurfa E Tipi Cezaevi'ndeki yangınla ilgili AK Parti hükümetini suçladı. BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak ise yaptığı açıklamada, cezaevindeki olay nedeninin kavga olmadığını söyleyerek, koğuşta kapasitenin üzerinde insan kaldığını, aşırı sıcakta pervaneler söküldüğü için, mahkumların cezaevi yönetiminin protesto ettiğini, bu nedenle çıkan yangına da geç müdahale edildiğini belirtti ve Adalet Bakanı'nı istifaya çağırdı.
 

Partisinin Mimar Sinan Açık Hava Tiyatrosu'ndaki Olağanüstü İl Kongresi'ne katılan Demirtaş, "Neredeyse her hafta parlamentoda cezaevi sorunlarını ve işkenceleri dile getirdik. Bu tutuklamalar nedeniyle '3 kişilik odalarda 15, 10 kişilik koğuşlarda 40 mahkûm kalıyor' dedik. 'Nefes alacak yer yok. İnsanlar orada kapı, koridor, lavabo ve tuvalet önlerinde yatıyor. Bu yaptığınız zulümdür' dedik. Ama dinletemedik" açıklamasında bulundu.

 

KAVGA DEĞİL PROTESTO

BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak'ın Şanlıurfa'da konuyla ilgili incelemelerde bulunduğunu belirten Demirtaş, "Edindiği ilk bilgi ve izlenimlere göre, orada bulunan 13 tutsak bütün bu cezaevi politikalarını, AKP'nin zulüm politikalarını protesto etmek amacıyla bir eylem yapmışlar. Öyle sıradan bir duruş değil. Adli tutuklular bile, onuruna sahip çıkmak için anlaşılıyor ki görkemli bir protesto eylemi yapmışlar. Ancak, şunu belirtiyorum; o protesto eylemi sonrası çıkan yangına uzun süre müdahale edilmediği için 13 tutsak yaşamını kaybetmiştir. Sıradan bir olay değil" dedi.

 

Parti yöneticileri tutuklandığı için olağanüstü kongreye gittiklerini ifade eden Demirtaş, her bir yönetimin siyasi bir operasyonla tutuklanıp cezaevine konulduğunu belirtti. Bir buçuk yıl içinde 685 BDP yöneticinin tutuklandığını savunan Demirtaş, hükümetin, partisini teslim almak istediğini ileri söyledi.

 

'SEN ÇOK İSTİYORSAN SÜRÇMELİ DİL DERSİ AL'

Demirtaş, Kürtçenin seçmeli ders haline getirilmesine de karşı çıktı. Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"AKP sıkıştığı, iki arada bir derede kaldığı bir dönemde seçmeli Kürtçe dersini ortaya atıverdi. Buradan tekrarlıyorum; sanki Kürt halkının bir talebi karşılanmış gibi birileri neredeyse davul zurna çalacak. Kürt halkının böyle bir talebi yoktur. Biz sizden ne zaman seçmeli ders istedik ki? Biz anadilde eğitimi istedik. Kürt halkı anadilinde eğitim yapsın, dedik. Ana sınıfından üniversiteye kadar eğitim yapsın istedik. Bu nedenle BDP'nin herhangi bir talebi karşılanmış değil. Seçmeli dil dersi bu halkın derdine derman olmaz. Ama sen çok istiyorsan 'sürçmeli dil dersi al.' İkide bir dilin sürçmesin."

 

Kafaları karıştırmaya dönük bu tartışmalardan uzak duracaklarını söyleyen Demirtaş, "Kürtçeyi seçmeli dil dersi yapmak istiyorlarsa, yapabilirler. O dersi almak isteyenler, öğrenebilirler. Ama Kürt çocuklarına ana dillerine 6. sınıfta seçmeli yabancı dil dersi olarak sunamazlar. Bunu da devrim gibi bize yutturamazlar" ifadelerini kullandı.

 

Demirtaş, AK Partili Kürt kökenli milletvekillerine de sert eleştirilerde bulundu.