Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, avukatı aracılığı ile gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kamuran Yüksek, "Milliyetçiliği kutsayan değil barış ve demokrasiyi kutsayan bir süreç başlatılmalı.

"Savaştan çıkmanın tek yolu demokrasi ve siyaset alanlarının genişletilmesidir. Türkiye'de kutuplaştırmayı ortadan kaldıracak olan yegane yol Türkiye'deki demokratik siyaset alanının genişletilmesidir” ifadelerini kullandı.

'MİLLİYETÇLİĞİ DEĞİL DEMOKRASİ KUTSAYIN'

"Milliyetçiliği kutsayan değil barış ve demokrasiyi kutsayan bir süreç başlatılmalı" ifadelerini kullanan Yüksek, şöyle devam etti:

"Şuan yaşadığımız toplumsal süreçten ve savaştan çıkmanın tek yolu demokrasi ve siyaset alanlarının genişletilmesidir. Diyalog ve müzakere sürecine tekrar başlatılması ve her şeyden önce bütün sorunların temel kaynağı olan antidemokratik bir ortamda insanların konuşamaması ve kalkıp düşüncelerini özgürce söyleyememesidir.

“Bunun önündeki engellerin ortadan kalkması gerekir. Bunun çözümü de şuanda Türkiye'de bu toplumsal sorunların, kutuplaştırmayı ortadan kaldıracak olan yegane yol Türkiye'deki siyasi alanın, yani demokratik siyaset alanının genişletilmesidir."

Barış ve demokrasi istedikleri için şuan cezaevinde olduklarını kaydeden Yüksek, her zaman barıştan yana olduklarını ifade etti.

‘CEZAEVİNDE HAKLARIMIZ İHLAL EDİLİYOR’

4 aydan fazladır tutuklu bulunan Yüksek, darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL ile birlikte cezaevinde sosyal aktivite ve sohbet haklarının gasp edildiğini söyledi.

Avukat görüşmelerinin  kısıtlandığını kaydeden Yüksek, "Haftada bir saatlik süre veriliyor. Bu bir saatte kameralar veya görevli memur gözetiminde yapılıyor. Bazen bu bir saatlik süre 20 ila 15 dakikaya bile düşebiliyor. Tüm bunlar evrensel insan hakları ilkelerine aykırıdır. Bu anlamda haklarımız ihlal ediliyor. Şahsıma yönelik bir uygulama söz konusu değildir" dedi.

'BARIŞ VE ÖZGÜRLÜKTEN DAHA DEĞERLİ BİR ŞEY YOK'

Tutuklanmasında derin yapılanmanın etkisi olduğunu savunan Yüksek şöyle devam etti:

"Genel kongre öncesi tutuklanmam tesadüf değildir. Son süreç "sokağa çıkma yasakları"nın yaşandığı bir süreçti. Derin yapılanmalara ilişkin yaptığımız konuşmalarla ilişkili olduğunu düşünüyorum. Benim tutuklanmama bu derin yapılanmanın eli vardır.

"Devlet içerisindeki derin yapılar, bu barışçıl yaklaşımlarımıza, çözüm yaklaşımlarımıza, demokrasi savunuculuğumuza karşı kumpas kurmuşlardır. Biz halkımıza şunu söylüyoruz; bizler, barış için, demokrasi için, özgürlükler için şuan mahpus bulunmaktayız.

"Hiç bir zaman ne şart adı altında olsun çözüm ve barıştan vazgeçilmemesi ve bunun için mücadele edilmesi gerekir. Çünkü yaşamda barıştan ve özgürlükten daha değerli bir şey yok"

Halkın ve partisinin kendisine sahip çıktığını ifade eden Yüksek, Avrupa'nın ise tutuklanmasına sessiz kalmasını eleştirdi.

(Kaynak: DİHA)