19. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya 14 tutuksuz sanık ve avukatları katıldı. Kimlik tespiti yapılan sanıklar tek tek ifade verdi. Duruşmada ilk olarak ifadesi alınan 21 yaşındaki Engin Arslan öğrenci olduğunu belirtti. Antakya'daki olaylarda hayatını kaybeden Ahmet Atakan'ın anıldığı yürüyüşe katıldığını, ancak polisin dağılmaları yönündeki yaptığı anons ile birlikte olay yerinden ayrılmaya çalıştığını ifade etti.

Polise direnmediğini söyleyen Arslan, “Polis müdahaleye başlamıştı. Olay mahalinden kaçarken bazı kişilerin apartmana sığındığını gördüm, ben de sığındım. Çevik kuvvet bizi buradan darp ederek gözaltına aldı" dedi. Hakim Celalettin Pala sanığa “Polislere yönelik taş, molotof atma olayına karıştın mı" diye sordu. Arslan ise “Hayır polise direnmedim" diye konuştu.

Sanıklardan Orçun Onat Demiröz, olay günü kız arkadaşı ve kuzeniyle beraber Kadıköy Kız Lisesi'nde yapılmakta olan kermese katıldıkları için Kadıköy'de olduklarını söyledi. Kermesten dönerken polis tarafından sadece kendisinin gözaltına alındığını ifade eden Demiröz, hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini belirtti.

“İNSANİ OLARAK MÜDAHALE ETMEYE ÇALIŞTIM"

Duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık Salih Akgül, olay günü Kadıköy'e yemek yeme amacıyla gittiğini olaylara karışmadığını söyledi. Bilgisayar programcısı Mert Dokur da gösterilere katılmadığını belirterek, “Gösteri yapan grupta yaralananlar olduğunu görünce insani olarak müdahale etmeye çalıştım. Hatta yaşlı bir şahsı binanın içine aldım. Bu esnada polis tarafından gözaltına alındım" dedi.

“BARET, SUÇ UNSURU OLARAK GÖSTERİLMEMELİ"

Sanıklardan Metin Uslu ise, Küçükçekmece'den yola çıkarak arkadaşının eşyalarını bırakmak için Kadıköy'e gittiğini ifade etti. Sanık Mehmet Güçlü Gündüz, Kadıköy'de bir kafede ikizi ve bir arkadaşıyla buluşmak için bulunduğunu söyledi. Hakim Celalettin Apa, “Üzerindeki baret ve maske bu yüzden mi bulunuyordu" diye sordu. Sanık Gündüz, “Üzerimde bulunan baret jeoloji mühendisliği okumam nedeni ile mesleğimle alakalı bir eşyadır. Gaz maskesini de arkadaşım astım hastası olduğu için rahatsız olacağını düşünerek taşımıştım" şeklinde konuştu.

Sanık avukatı Tolga Çakır ise soruşturmalar sırasında gaz maskesi, baret gibi eşyaların suç unsuru olarak gösterilmesine karşı olduğunu belirterek, “Devlet bizim sağlığımızla oynuyor. Devletin yapması gereken görevi insanlar bu tür malzemeleri yanında bulundurarak yapıyor" dedi.

Sanıklardan kimya mühendisi Mehmet Erdem Seleoğlu, bir futbol müsabakası için Kadıköy'de olduğunu sonrasında da arkadaşı ile Moda Kız Lisesi'nde yapılan kermese gittiklerini polis tarafından keyfi olarak gözaltına alındığını belirtti. Çağdaş Atmaca ise olay günü kız arkadaşıyla buluşmak için Kadıköy'de olduğunu söyledi.

Mahkeme, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne yazı yazılarak duruşmaya katılmayan Amerikalı sanık Sarah Elizabeth'in ikamet adresinin sorulmasına, duruşmaya gelemeyen bir diğer sanık Tanın Osmanoğlu'nun gelecek celse duruşmaya zorla getirilmesine karar verdi. Olay anına ilişkin 4 adet CD'nin bilirkişiye verilerek çözümünün yapılmasını isteyen mahkeme, duruşmayı erteledi.

İDDİANAMEDEN


Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 5 sayfalık iddianamede, Taksim Gezi olayları kapsamında sosyal medya üzerinden 12 Eylül'de saat 21.00 sıralarında Kadıköy Altıyol Boğa Heykeli önü ve Söğütlüçeşme metrobüs durağında toplanılacağı, toplanan grupların AK parti Kadıköy ilçe binası önüne yürüyeceği ve ilerleyen günlerde iskele polis karakolunun yanında bulunan parka çadır kurulacağının planlandığı anlatıldı.

İddianamede 2 bin kişiye yakın bir grubun polisin ihtar ve zor kullanmasına rağmen direndikleri ve cebir kullandıkları, güvenlik güçlerine karşı görevlerini yaptırmamak için direndikleri yer aldı.

ABD vatandaşı Sarah Elizabeth Perrich'in de aralarında bulunduğu 16 kişi hakkında 'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet', Türk Ceza Kanunu'nun 'Görevi Yaptırmamak İçin Direnme' suçlarından, 1 yıl 2 aydan 7'şer yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. (Cumhuriyet)