Yavuz Oğhan'dan Bidebunudinle programına katılan Anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu seçim sonuçlarına yapılan itirazları ve liderlerin yaptığı açıklamaları değerlendirdi.

Kaboğlu, seçimin meşruiyeti ile ilgili tartışmalara ilişkin, "Seçimle ilgili bir meşruluk tartışması başlarsa esasen Cumhurbaşkanı'nın meşruluğu tartışılmalıdır" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gazetecilere yaptığı açıklamada seçim sonuçlarına ilişkin, "Neredeyse bütünü usulsüz" dedi.

RS FM'de yayınlanan Yavuz Oğhan'dan Bidebunudinle programına katılan Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu Erdoğan'ın yaptığı açıklamayla ilgili olarak, "Bir meşruluk tartışması başlarsa esasen Cumhurbaşkanı'nın meşruluğu tartışılmalıdır" ifadelerini kullandı.

Seçim kurullarının oluşturulmasının idari makamlar, İçişleri ve Adalet Bakanlığı gibi devletin ana kuruluşları tarafından işletilen mekanizma olduğunu belirten Kaboğlu, "Hepsinin başında kendi yer almakta. Meclis açılış konuşmasında 'Yürütme benim' diyen kişi bunu diyorsa bence seçimin meşruluğundan çok anayasal düzenin meşruluğunu tartışmak gerekiyor" dedi.

Sandık kurulları başkanı ve üyelerinin rastgele seçilmediğini, hepsinin belli aşamalardan geçtiğini kaydeden Kaboğlu, "Varsayalım ki sandık kurulu başkanı seçmen iradesini bozma amacıyla oraya konulmuştur. Bir kişinin süreci etkileme gücü bulunmamaktadır. Öyle bir şey varsa dahi onun hukuk yolu farklıdır. Seçimin meşruluğunu tartışmaya açıcı iddiaların ortaya atılması demokrasiye inançsızlık olarak görülebilir" açıklamasını yaptı.

‘CHP OYLARIN YENİDEN SAYILMASINA DEĞİL YASA DIŞI SÜRECE KARŞI’

AKP'nin İstanbul'un bütün ilçelerinde oyların yeniden sayılması için yaptığı başvuruya karşı CHP'nin tavrını değerlendiren Kaboğlu, "CHP sayma işlemine karşı çıkmıyor. Bu süreçlerin seçim mevzuatı çerçevesinde işletilmesini savunuyor. Karşı çıktığı şey yasadışı süreçtir. Belediye Başkanlığı'nı CHP'ye verirsek Türkiye'nin beka sorunu olacak gibi bir algı yaratılıyor. CHP'nin karşı çıktığı budur" dedi.

Prof. Dr. Kaboğlu seçimlerin yenilenme ihtimaline ilişkin ise, "İstanbul huzurlu olsun diye seçim yenilenmesini istemek, İstanbul'u yönetmeye devam edelim, alternatifimiz olmasın, İstanbul Belediye Başkanlığı el değiştirmesin demektir. Seçimin yenilenmesini 'Ben kazanmalıyım' gerekçesine dayandırdığınız zaman yapacağımız hesaplara kendimizi hapsetmek zorunda kalırız. Seçimin bir tarafa yönetimi vermek için yenilenmesi yerine hiç seçim yapılmaması yeğdir" açıklamasını yaptı.