Sadece Barış Bloku'nun "Barış" yazılı bayraklarının taşındığı mitingde, "Savaş evimizde, barış elimizde", "Yaşasın barış", "Yaşasın halkların kardeşliği" yazılı dövizler taşındı.
Kitle alanın girişine kurulan arama noktalarından polis tarafından aranarak içeriye alındı. Alana gelenler, sıcağa rağmen barış ezgileri eşliğinde halaylarla mitingin başlamasını bekledi.
Mitinge ESP Genel Başkanı Sultan Ulusoy, Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy, HDP milletvekilleri Selma Irmak, Hüda Kaya, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen, TMMOB Genel Başkanı Mehmet Soğancı, TTB Merkez Konsey üyesi Raşit Tükel, Barış İçin Kadın Girişimi üyeleri, direnişteki SeraPool işçilerinin de aralarında olduğu çok sayıda kişi katıldı.
Saygı duruşunun ardından kitle, zafer işaretleri eşliğinde hep bir ağızdan "Çarxa Şore" marşı eşliğinde saygı duruşunda bulundu.
'SARAY DUVARA ÇARPTI'
Barış Bloku adına Nuray Sancar açılış konuşmasını yaptı.
Sancar, iktidarın herkesi birbirine düşman hale getirmek istediğini belirtti, savaşın sonucu olarak Batı'da da muhalif seslerin kesilmek istendiğini vurguladı.
Güvenlik Yasası'na dikkat çeken Sancar, "Cezaevleri yine doldu, taştı" diye konuştu.
Sancar, şunları söyledi: "Ancak Saray, hesap etmediği bir gerçekle karşılaştı, duvara çarptı. Çünkü şehit aileleri bu yalanı yüzlerine çarptı. Çocuklarının Saray'ın saltanatı için öldüğünü hükümetin yüzüne haykırdı. Barış anneleri ile asker aileleri savaş değil barış istediklerini haykırdı. Biz güçlüyüz, haklıyız ve tarihin rüzgarı halklardan yana esiyor. Bu savaşı yaptırmayacağız. Barışı biz inşa edeceğiz. Operasyonlar dursun, silahlar sussun, eller tetikten çekilsin. Müzakere ve çözüm süreci başlasın, İmralı'da tecrit kaldırılsın. Acil barış ve acil demokrasi istiyoruz."
'İŞÇİLER OLARAK BU SAVAŞI DURDURACAĞIZ'
DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Saray'a seslendi, "Daha fazla kan dökme, kişisel ihtirasların uğruna bu ülkeyi ateşe sürükleme" dedi.
Halkın Saray'ın savaşına karşı çıktığına dikkat eken Beko, "Halkına savaş açan iktidarların dünyanın hiç bir yerinde ayakta kaldığı görülmemiştir" diye konuştu.
Yüksekova'da karşılaştıkları savaş manzarasını anlatan Beko, "Barış isteyen analara çocuklara ağır silahlarla yanıt vermek kimseye yakışmaz. Biz bunları gördük, duyduk" dedi.
Ege'nin sularında boğulan 2 yaşındaki Alan Kurdi'yi hatırlatan Beko, "Alan'ın ölümüne neden olanların kalbi kurusun" diye konuştu.
Savaşın işçi ve emekçilere işsizlik, yoksulluk olarak da yansıdığını belirten Beko, "İşçiler olarak bu savaşı durduracağız. Konfederasyonumuzun üyeleri bu akşam Cizre'ye nöbet tutmaya gidiyor" dedi.
Beko, "Bedeli ne olursa olsun, bu topraklarda barış, kardeşlik ve demokrasi için katkı koyacağız. Yaşasın işçilerin birliği, yaşasın halkların kardeşliği" diye konuşmasını tamamladı.
'HALKLAR BİR ARADA YAŞAMAK İSTİYOR'
Beko'nun ardından KESK Eşgenel Başkanı Lami Özgen söz aldı. Halkların bir arada yaşamak istediğine dikkat çeken Özgen, "Bunun yolu da onurlu bir barıştan geçiyor" dedi.
Bugüne kadar hiçbir iktidarın çatışmadan çıkar sağlayamadığını belirten Özgen, "Bu ülkenin çocuklarının ölümünü kendi geleceğiniz için kutsal hale getirmeyin" diye konuştu.
KESK Genel Başkanı Özgen, "Gezi ve Kobane'de olduğu gibi ortak değerlerimizle AKP'ye karşı mücadele edeceğiz" dedi.
Özgen, Kürt halkının direnişini selamladı, "Halkların ortak geleceği için barış, özgürlük, kardeşlik, diyoruz" şeklinde konuştu.
(Kaynak: ETHA, FOTO: Sendika.Org)
