HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uçuşa yasak bölgenin en acil konu olduğu söylemlerini eleştirirken, "En acil tehdit IŞİD tehdididir" dedi.

HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, IŞİD'in uçak veya helikopteri olmadığını, bu nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçuşa yasak bölge isteğini anlayamadıklarını belirterek, "Türkiye açısından neden bu kadar acil bir konudur? Kimin uçağını, kimin helikopterini engellemeye çalışacak? Eğer Türkiye kendini koruyacak bir güvenli bölgeden söz ediyorsa, tampon bölgeden kastettiği, bunun tek yolu Rojava'yı güvenli bölge haline getirmektir" ifadelerini kullandı.

Demirtaş, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın öncelikle gitmesi, daha sonra gelişmelerin değerlendirileceğini söyleyenlerin IŞİD'in yaratılmasına, ortaya çıkmasına neden olduklarını ifade etti.

Demirtaş, "Şimdi de aynı uluslararası koalisyon ve güçler, orada Kürtler veya başka halklar, kazanmasın diye IŞİD tehlikesini ve tehdidini yeterli derecede ciddiye almıyorlar. Şimdi de bu hatayı yapıyorlar. Rakka'da IŞİD'i vuruyorlar, Kobani'de vurmuyorlar. Son IŞİD operasyonları da gösterdi ki sadece kendilerini rahatsız eden kısımlarını vuruyorlar. Maalesef ki hala hata yapmaya devam ediyorlar. Türkiye de bu hataya ortak oluyor."

ABD'nin Kobani'ye müdahale etmemesinde Türkiye'nin rolü olduğunu düşünüp- düşünmediği sorusunu yanıtlarken, şöyle devam etti: "Bunu hissediyoruz görüşmelerimizde. Bu kadar açık değil tabii ki bilemiyoruz ama bunu hissettiğimizi belirtebilirim. Bizim yaptığımız çalışmalara karşı bir diplomasi yürütüldüğünü hissediyoruz."

'TÜRKİYE ÖZELLİKLE IŞİD'İN KOBANİYE GİRMESİNİ BEKLİYOR'

Uçuşa yasak bölge ve tampon bölge hakkında değerlendirmelerde bulunan Demirtaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçuşa yasak bölge konusunu acil olarak değerlendirmesini eleştirerek şöyle dedi:

"Cumhurbaşkanı, Suriye'de uçuşa yasak bölgenin en acil konu olduğunu belirtiyor. Doğrusu biz şaşırıyoruz. Bu tür öncelikleri Sayın Cumhurbaşkanı'nın ağzından birinci öncelik olarak duymak şaşırtıyor. Çünkü biliyoruz ki en acil tehdit IŞİD tehdididir. IŞİD'in de uçağı yok, helikopteri yok. Niye uçuşa yasak bölge, Türkiye açısından bu kadar acil bir konudur? Onu anlamış değiliz. Kimin uçağını, kimin helikopterini engellemeye çalışacak?

Eğer Türkiye kendini koruyacak bir güvenli bölgeden söz ediyorsa, tampon bölgeden kastettiği, bunun tek yolu Rojava'yı güvenli bölge haline getirmektir. Oradaki Kürtleri destekleyerek bunu yapabilirsiniz. Türkiye özellikle IŞİD'in oraya girmesini bekliyor. Bizim anladığımız bu. IŞİD, Kobani'ye girip aldıktan sonra Türkiye'ye doğru gelecek insanlara Türkiye, biz sahip çıktık görüntüsü uyandırmak istiyor, gibimize geliyor. Bu yanlış bir şey olur. Önemli olan insanları orada koruyacak tedbirleri alabilmektir. Bu da tampon bölge ile olmaz. Orada kamplar oluşturarak olmaz. O insanların kendini savunabileceği olanakları yaratmak lazım. Oradaki Türkmen, Kürt, Arap, herkes kendini savunabilecek pozisyonu yakalayabilmeli. Türkiye, bu desteği sunmalıdır acil olarak."

'KOBANİ'YE KORİDOR AÇILSIN'

HDP olarak kendilerinin Kobani'ye bir koridor açılmasını talep ettiklerini ifade eden Demirtaş, şunları kaydetti: "Açık açık Türkiye Cumhuriyeti'nin hükümetinden bunu yapmasını biz bekledik, istedik. Bir koridor açılması lazım. Sayın Davutoğlu'na ilgili bakanlara da ulaştırıldı aslında bu beklentiler. Reddediyorlar. Kobani'nin diğer kantonlarından ya da Kürdistan Federal Bölgesi'nden Kobani'ye yardım ulaştırılmasında Türkiye, destek vermiyor. Sınırlarını açmıyor. Destek verilmeyeceğini belirtiyorlar. O nedenle Kobani kuşatma altında zaten. Böylece dört taraftan kuşatılmış oluyor."

'ÖLÜMLERİN HEPSİ SÜRECİ ZORA SOKAR'

Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çatışmanın gerilimin yeniden başlama ihtimali bile bizi zorlayan bir durumdur. Umut ediyorum ki böyle bir şey değildir. Sonuçta ölümlerin hepsi bizi üzer ve gerçekten de süreci zora sokar. Fakat giderek de gerilimin tırmandığını görüyoruz. Karşılıklı yapılan açıklamalar, pratikteki uygulamalar gerilimin tırmandığını, ateşkesin giderek anlamsız hale geldiğini ifade eden açıklamalardan anlıyoruz. İnşallah o noktaya kadar gitmez bu durum."

Demirtaş, 30 Eylül 'e kadar çözüm sürecinde bir yol haritasının hazırlanması gerektiğini, HDP olarak şart koşmadıklarını bildirirken, "Dikkat ederseniz hem KCK yetkilileri hem Sayın Öcalan, bazı açıklamalar yaptı. 30 Eylül'e kadar bir yol haritasının hazırlanması, açıklanması, deklare edilmesi ve üzerinde en azından ortak mutabakata varılan bir programın çıkarılması gerektiğini belirttiler" dedi.