Londra merkezli Demokratik Gelişim Enstitüsü'nün "İrlanda Çözümü" konusunda yaptığı çalışmalar kapsamında, İrlanda'ya Türkiye'den giden 15 kişilik heyet ile Türkiye'de yürütülen çözüm sürecine ilişkin öneriler yapıldı. Heyette yer alan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, İrlanda eski Başbakanı Bertie Ahern'in heyete "Elinde silah olan örgüt silahlı mücadeleyi sürdürürken, 'silahı bırak gel siyasi müzakere yapacağız, silahı bırakmadan müzakere yapmayız' demek o örgütü teslim almak yok saymak demek. Bunun yerine sadece silah kullanılmayacağına dair güvence verilirse, siyasi müzakereler başarı ile sonuçlanıp siyasi bir anlaşma yapılabilir" dediğini söyledi.

Londra merkezli Demokratik Gelişim Enstitüsü'nün 11 yıl süren "İrlanda Çözümü" konusunda yaptığı çalışmalar kapsamında, Türkiye'den aralarında sanatçı Kadir İnanır, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, MAZLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, akademisyen Vahap Çoşkun ve yazar Nazan Haydari Pakkan'ın da aralarında bulunduğu, sanatçı, yazar, akademisyen ve insan hakları savunucularından oluşan 15 kişilik heyeti İrlanda'ya davet etti. Aralarında Başbakanlıktan 2 danışmanın da yer aldığı heyet, 19-23 Nisan tarihleri arasında, "Hayırlı Cuma Anlaşması"nı sağlayan İrlanda eski Başbakanı Bertie Ahern, İrlanda'da İRA ile İngiltere arasındaki müzakereleri yürüten bakanlar ve siyasi parti temsilcileri ile görüştü.

‘SİLAH BIRAK DEMEK YERİNE GÜVENCE VERİN’

İrlanda'daki temaslarının ayrıntılarını DİHA'ya değerlendiren İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, "İrlanda Çözümü" üzerine daha önceden bir çok çalışmanın yapıldığını ancak bu sefer sorunun çözümünde bizzat rol oynamış kişilerle görüşmeler yapıldığını belirterek, gezinin kendileri için oldukça öğretici olduğuna dikkat çekti.

Görüşmelerde, PKK Lideri Abdullah Öcalan tarafından Türkiye'de başlatılan çözüm sürecinin de tartışıldığını belirten Türkdoğan, yaşanan güncel gelişmelere ilişkin İrlanda Eski Başbakanı Bertie Ahern kendilerine, "Elinde silah olan örgüt silahlı mücadeleyi sürdürürken, 'silahı bırak gel siyasi müzakere yapacağız, silahı bırakmadan müzakere yapmayız' demek o örgütü teslim almak yok saymak demek. Bunun yerine sadece silah kullanılmayacağına dair güvence verilirse, siyasi müzakereler başarı ile sonuçlanıp siyasi bir anlaşma yapılabilinir" değerlendirmesinde bulunduğunu aktardı.

Türkiye'nin PKK'ye hiç bir güvence vermeden silah bırak çağrısının anlamsızlığını belirten Türkdoğan, 1994 İRA'nın ateşkes ilanından sonra İRA ile İngiltere arasında müzakerelerin başladığını hatırlatarak, "Başlayan müzakereler sonucunda 1998 yılında anlaşma imzalandı. Daha sonra birkaç kere çeşitli şiddet olayları yaşansa da İrlanda Cumhuriyeti Ordusu (İRA) silahlarını 2005'te teslim etti. Dolayısıyla siyasi müzakerelerin başlaması, anlaşmaya varılması, silahların tamamen bırakılması tam 11 yıla yayılmış" dedi.

'BARIŞ İSTİYORSANIZ, DİL VE ÜSLUBA DİKKAT EDECEKSİNİZ’ 

Türkdoğan, Türkiye'de yaşanan süreç ile ilgili olarak nelerin olabileceğini, nelerin olamayacağını, ne tür durumlarla karşı önlem alınabileceğine ilişkin oldukça önemli fikirler ve çeşitli müzakere prensiplerini öğrendiklerini söyledi. Türkdoğan, temaslarına ilişkin yapılan önerileri ise şöyle sıraladı: "Orada bize; 'Eğer barış istiyorsanız kullanacağınız dil ve üsluba dikkat edeceksiniz, artık yeni söylemler benimseyeceksiniz, örneğin 'Terör örgütü, teröristler, eşkiyalar' gibi birçok söylemi terk edeceksiniz. Çünkü siz artık yeni bir sayfa açmak istiyorsunuz. Barışmak istiyorsunuz, barışa giden yolu inşa etmek istiyorsunuz. O halde karşınızdakini kabul edeceksiniz, kapsayıcı olacaksınız. Ayrımcı ötekileştirici bir dil kullanmayacaksınız. Karşınızdaki insanı gerçek bir muhatap alacaksınız ve müzakere yürüteceksiniz' denildi."

'TÜRKİYE’DE HENÜZ BİR İZLEME KURULU BİLE OLMADI’ 

Siyasi müzakereler yürütüldüğü esnada mutlaka "Geçmiş ile yüzleşme ve hakikat komisyonunun" gündeme alınması gerektiğine vurgu yapılan görüşmede, ayrıca olası provakasyonların önleminin alınmasının önemine işaret edildi. Çözüm süreçlerinde yine bir ülkenin desteği almasının çok önemli ve yararlı olduğu aktarıldığını paylaşan Türkdoğan, Türkiye'de ne yazık ki hükümetin 3. bir ülkenin görüşmelere taraf olarak katılmasını istemediğini ifade ederek, Türkiye'de hükümetin henüz bir izleme kurulu bile ilan etmediğini hatırlattı. Türkdoğan, müzakerelerin daha sağlıklı yürütülmesi için mutlaka siyasi görüşmeler yapılırken 3. tarafın olması gerektiğinin öneriler arasında olduğunu söyledi. (DİHA)