Evrakın başlığı 'Bölücü faaliyetlere yönelik eylem planı' imiş. Tabii ki Başbakan imzalamış…

İrticayla Mücadele Eylem Planı Davasıyla birleştirilen İnternet Andıcı Davası'nın 36. duruşması İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin davaya bakmaya görevli olup olmadığı tartışması ile devam etti.

EMEKLİ GENERAL VE AMİRAL TUTUKLU SANIKLAR HAZIR BULUNDU

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar emekli Albay Dursun Çiçek, Mehmet Deniz Yıldırım, eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hasan Iğsız, Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, korgeneraller Mehmet Eröz ve tümgeneral Hıfzı Çubuklu'nun da aralarında bulunduğu 14 tutuklu sanık katıldı.

Bu dava kapsamında tutuksuz yargılanan ikinci "Ergenekon" davasının tutuklu sanığı Hasan Ataman Yıldırım ile birlikte 5 tutuksuz sanık da hazır bulundu. Hakkında yakalama kararı çıkarılan YAŞ kararıyla Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanlığı'na atanan Orgeneral Hüseyin Nusret Taşdeler ve Tümgeneral Mustafa Bakıcı ile kırmızı bülten ile aranmasına karar verilen Bedrettin Dalan'ın da aralarında bulunduğu 10 sanık ise duruşmaya gelmedi. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese mahkemeye gelen evrakları okudu.

AVUKATTAN MAHKEMEYE: DOSYAYI GÖNDERMEK ZORUNDASINIZ. YOKSA SUÇ İŞLİYORSUNUZ.

Başkan Özese eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hasan Iğsız'ın savunmasının alınacağını belirtti. Bu sırada söz isteyen tümgeneral Hıfzı Çubuklu'nun avukatı aynı zamanda kızı olan Nazlı Çubuklu, "Görevsizlik talebimiz mahkemeniz tarafından reddedildi. Biz de olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması için Askeri Yargıtay Başsavcılığına gönderilmesi talebiyle mahkemeye dilekçe verdik. Bu konuda direniyoruz. Siz dosyayı göndermek zorundasınız. Yoksa suç işliyorsunuz. Siz itiraza ilişkin dilekçelerimizi göndermediğiniz sürece savunmaya iştirak etmeyeceğiz" dedi. Bazı sanık avukatları da söz alarak dilekçelerinin olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması için Askeri Yargıtay Başsavcılığına gönderilmesini istedi.

HIFZI ÇUBUKLU: SİZ YASALARI UYGULAMAYACAKSANIZ KİME GÜVENECEĞİZ

Hıfzı Çubuklu, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması için Askeri Yargıtay Başsavcılığına gönderilmesi talebiyle mahkemeye dilekçe verdiklerini söyledi. Çubuklu mahkemeye 3 defa dilekçe verdiklerini belirterek, "İtiraz dilekçelerimizin biran önce gönderilmesini istiyoruz. Bu konuda mahkemenizin takdir hakkı yok. Göndermek zorundasınız. Siz yasaları uygulamayacaksanız kime güveneceğiz" diye konuştu.

SAVCI: BU TALEBİ İLİŞKİN MÜDAHİLLERE TEBLİGAT YAPILMASI GEREKTİĞİNİ İFADE ETTİ

Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese'nin talebin sonradan değerlendirileceğini ifade etmesi üzerine Çubuklu, "Sonradan değerlendirme diye bir şey olamaz" diyerek, kanuna göre mahkemenin bu taleplerini Askeri Yargıtay Başsavcılığına göndermesi gerektiğini söyledi. Talebe ilişkin görüşü sorulan duruşma savcısı Mehmet Ali Pekgüzel de, usulü işlemlerin yerine getirilmesi gerektiğini belirterek, kendilerinin bu konuda bir taraf olmadıklarını, bu talebi ilişkin müdahillere tebligat yapılması gerektiğini ifade etti. Mahkeme heyeti karar vermek için duruşmaya ara verdi.

MİLLİ GÜVENLİK GENEL SEKRETERLİĞİ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ'NİN GÖNDERDİĞİ YAZI MAHKEMEDE

Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, sanık Mehmet Eröz'ün avukatı İlkay Sezer'in talebi üzerine MGK Genel Sekreterliği Hukuk Müşavirliği tarafından özel kurye ile gönderilen Ocak 2006 tarihli Milli Güvenlik Kurulu (MGK) direktifinin mahkemeye ulaştığını açıkladı. Gönderilen evrakın heyetçe incelendiğini belirten Özese, daha sonra tekrar kuryeye iade edildiğini belirtti. Evrakın 17 Ekim 2011 tarihinde mahkemede hazır edilmesinin istendiğini ifade eden Özese, dava öncesinde yine kurye ile birlikte bu evrakın mahkemeye sunulduğunu ve duruşma başlamadan önce bu belgenin incelendiğini söyledi.

DİREKTİF BAŞBAKAN ERDOĞAN TARAFINDAN İMZALANMIŞ

Mahkeme Başkanı Özese gelen evrakları okudu. Direktifin 19 Ocak 2006 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalandığını söyleyen Özese, evrakın başlığının 'Bölücü faaliyetlere yönelik eylem planı' olduğunu belirtti.

Birinci madde ve planın amacının 'Bölücü faaliyetler ile terör örgütü ve destekçilerini etkisiz hale getirmek, meşruiyet kazanmalarını önlemek, yurtiçi ve yurtdışındaki etkilerini ortadan kaldırmak ve bu konuda topyekün mücadelenin oluşumunu sağlamak' şeklinde geçtiğini ifade etti. Özese, ikinci maddesinin ise 'Eylem planının topyekün mücadeleyi temin maksadıyla yurt içi ve yurt dışında yürütülecek bilgilendirmeye Milli Birlik ve Beraberliği sağlamaya yönelik tedbirleri kapsadığını söyledi.

Başkan Özese, planın Sosyokültürel durum başlığı altında yer alan toplum kuruluşlarının faaliyetleri ve propaganda başlığında da 'Örgüt ile bağlantısı olanlar, örgüte destek sağlayanlar, örgütün propagandasını yapan bazı kişi ve sivil toplum kuruluşlarıyla mücadeleye devam edilmelidir. Örgütün sahip olduğu veya örgütün mesajlarını yayan medyanın rahatça yayın yapmasını ve dağıtım yapmasını önleyecek tedbirler alınmalıdır' ifadesinin yer aldığını belirtti.

Planın Eylem planı uygulanacak tedbirler başlıklı bölümde ise 'Terör örgütünün gerçek yüzünü gösteren ve Türkiye Cumhuriyeti'nin terörle haklı mücadelesini anlatan bilgi ve belgeler, Türkçe ve yabancı dillerde hazırlanarak çeşitli odalar ve dernekler gibi sivil toplum kuruluşları vasıtasıyla internet ortamında kullanıma sunulacaktır.' denildiği açıklandı.

Başkan Özese, Milli Güvenlik Kurulu'nun 29 Aralık 2005 tarihli toplantısında 'Uygun bulunan bölücü faaliyetlere yönelik eylem' başlıklı planın dava ile ilgili olan kısımlarının tutanağa geçirildiğini belirtti. Bazı avukatlar, dava konusu internet sitelerinin, bu planda da belirtildiği amaç doğrultusunda kurulduğunu iddia ederek bu gelen belgenin çok önemli olduğunu ifade ettiler.