Resmi olmayan sonuçlara göre İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu, seçim koordinasyon merkezinde açıklamalarda bulundu.

İmamoğlu, “Bir sürü ihbarlar alıyoruz, mali düzenlemelerle ilgili ihbarlar alıyoruz. Ben iyi biliyorum şu anda bizi heyecanla bekleyen İBB çalışanları bizimle birlikte mutlu olacaklar. Bu gecikmenin her anı onların da hizmet kalitesini etkilediği gibi bazı siyasilerin aldıkları kararlarla İBB'nin ciddi zararlara uğratılabileceği konusunda duyumlarımız var” dedi.

İmamoğlu, İstanbul seçimlerinin tekrarlanması yönündeki ifadeler hakkında, "O zaman iki ayda bir seçim yapalım. 5 yılda 7 seçim yapıldı. İnsanlar partizanlaştı. Bıraksınlar da bu çocukları eğitelim, insanları tutunduralım. Yazık, günah" ifadelerini kullandı.

Öte yandan, İmamoğlu'na destek için CHP il başkanları da İstanbul'a geldi.

İmamoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle;

"KARARLARI TAKİP EDİYORUZ"

YSK'nın sürecini bütün arkadaşlarımızla takip ediyoruz. Aldıkları kararları takip ediyoruz. Arkadaşlarımız, MHK üyelerimiz, tüm çalışma arkadaşlarımız süreci takip ediyorlar. Beklentimiz, bir an önce sürecin sonuçlanması. Bu sürecin teminatı YSK'dır. Günün sonunda YSK'nın en doğru kararı vereceğini umuyoruz. Ama sürecin uzaması bizi, vatandaşlarımızı üzüyor. Sürecin netlik kazanması, toparlanması adına sağlıklı adımların atılması gerekiyor. Başka arayışlara girenleri görüyoruz. Anlamlı olmadığını, sadece demokrasinin gereği olan bu seçimlerde nasıl kazanarak geliyorsanız, kaybederek gitmeniz gerektiğini de anlamanız gerekiyor.

Sayma çeşitleri değişiyor. Ne olursa olsun, bu süreç bitsin artık, bu şehir yoruldu. Şehir acil bir yönetime ihtiyaç duyduğu günlerdeyiz, halen yoksulluğun, işsizliğin en derinden hissedildiğini biliyoruz. Özellikle büyük kentlerde ekonominin insanları mağdur ettiğini biliyor, bir an önce yönetime gelip katkıda bulunmak, yaşanan sorunları çözmek istiyoruz. Bu şehrin çocuklarını eşitlemek, hangi görüşte, etnik kökenine ya da yaşamına sahip olursa olsun eşit çocuklar olması için çalışmalara başlamak istiyoruz. Hayata tutunamamış, 350 bin 18-25 yaş arasında işsiz genç var. Hala enflasyonun can yaktığı İstanbul'da işsizliğe nasıl çözüm bulunur çalışmalıyız.

"İHBARLAR ALIYORUZ"

Hala enflasyonun can yaktığı İstanbul'da işsizliğe nasıl çözüm bulunur çalışmalıyız. Her 4 gencin 1 tanesi işsiz. Haneleri yakan, hanımların ocağında pişmeyen yemeği, bu şehrin yoksullarına ne yapabiliriz biz bunun için acele ediyoruz. Görevi devretmek üzere olan bu yönetimle ilgili ihbarlar alıyoruz. Bir an önce bu durumların son bulmasını istiyoruz. Bazı siyasilerin almış olduğu kararlarla İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni zarara uğrattıkları yönünde duyumlar alıyoruz. Bir an önce birimlerimizi gezelim, yeni yönetim anlayışı ve felsefesini hemşehrilerimize anlatalım istiyoruz.

Biz şüphe duyduğumuz konuları aktarmıştık. Tek yaptığımız şey maksimum duyarlı bir seçim yapmak. Niçin suçluyu ararken aynaya bakmamışlar anlamış değilim. Biz burada sıfır tereddütle verdiğimiz mücadeleyi ben biliyorum, Allah Allah böyle de bir şey olur mu diyorum. Vatandaşımız gelmiştir oyunu atmıştır, tutanağa geçirilmiştir. Tutanağı tutan onlar kaybettik diye didik didik eden onlar. Vatana millete hesap veremezler. 3-5 acemi kendi koltuğunu kaybetmek korkusunda olanlara tecrübeli olanların uyarıda bulunmasını tavsiye ederim. 145 yıldır bu demokrasi için mücadele ediyoruz ama çok büyük hataları bu millet kaldırmaz. Bu seçimin sonucu belli, sokak da kabul etmiş durumda. Çok çalış 5 yıl sonra da sen kazan ya. Mızıkçı hakem gibi bana ne bana ne der durur. VAR sistemi kabul etti, hakem golü küybetti her iki takımın taraftarı da alkışlıyor. Ortada bir iki kişi olmaz olmaz diye mızıklıyor.

O zaman iki ayda bir seçim yapalım. 5 yılda 7 seçim yapıldı. İnsanlar partizanlaştı. Bıraksınlar da bu çocukları eğitelim, insanları tutunduralım. Yazık, günah. Bazı sözleri kulağım duymuyor, duymak da istemiyorum. Bugün konuşulması gereken seçimi kaybedenin kazananın elini sıkması ve tebrik etmesidir.  Bazı sözleri anlayamıyorum. Literatürüm yetmiyor. O zaman biz her iki ayda bir seçim yapalım. 5 senede 7 seçim yaptı. Ekonomisi yandı bitti kül oldu. İnsanlar partizanlaştı. Bıraksınlar da bu insanları eğitelim. Sokakla toplumla ilgilenin. Seçimin meşruiyetini beş yıl boyunca sayın Yavuz ve onun gibi kaybeden birkaç kişi tartışacak. 16 milyonun öyle bir derdi yok. Sözlerinin hiçbir anlamı yok.

MEDYAYA UYARI

Ben medyayı tehdit etmedim. Tehdit benim hayatımda, ruhumda olmayan bir şey. Ama şunu yaptım. Bazı kurumlara ne kadar itibarlı olduklarını hatırlattım. Soyadlarıyla anlattım. Bu ülkeye iş, istihdam ürettiklerini hatırlattım. Medya kurumlarına sahip olmakla sadece bize karşı değil ailelerine karşı da sorumlu olduklarını hatırlattım. Sahip oldukları kurumların da bu ülke tarihinde önemi var. Öyle bir medya kurumunun adil olmayan şekilde hizmet vermesine üzüldüm. Bunu söyledim o kadar. Onlar bunu nasıl algıladılar bilemem.

Ben Büyükçekmece halkını tanıyorum. İnsanlar arıyor 'kapılarımıza polisler, bilmem neler...' polislerimize de yazık. Balıkesir'de geçersiz oyların itibarı yok burada var. Biri ambleme basmış biri altına... Kavgalar çıkıyor. Oy vermiş altına 'seni çok seviyorum' yazmış. Zannediyor ki bir tek onlara çıkmış oy. Oyu küçümseyenler, bize bunları yaşatanlar... Allah aşkına 3 bin oyla seçimi kazandık deyip kendini 80 milyona alkışlatanlar utanmıyor mu? En büyük ayıbı Sayın Binali Yıldırım'a yaptılar. Yanlış bilgilendirip çıkardılar milletin huzurunda 'kazandık' diye kendisini mahcup etmesine fırsat tanıdılar. Ben kendisinin yerinde olsam yüzlerine bakmam, adam yerine koymam.