Noam Chomsky, Yanis Varufakis ve Bernie Sanders gibi isimlerin öncülüğünde kurulan İlerici Enternasyonal (Progressive International), Kobani Davası'nın 26 Nisan'da görülecek ilk duruşması öncesinde HDP ile dayanışma için bir bildiri yayımladı. Duruşmaya bir heyet de yollayacak olan İlerici Enternasyonal'in bildirisinde, "Türkiye'de demokrasi yargılanıyor. Onu savunmak için seferber oluyoruz" başlığı kullanıldı; "HDP yalnız değildir" denildi. 

DAVA İÇİN 'LAWFARE' TANIMI YAPILDI 

Bildiride HDP'nin karşı karşıya olduğu dava, İngilizce 'law' (hukuk) ve 'warfare' (savaş) sözcüklerinden türetilen, hükümetlerin 'düşman' addettikleri kişi ve kurumlara karşı hukuku bir savaş aracı olarak kullanmasını anlatan 'lawfare'* terimi ile tanımlandı. İlerici Enternasyonal, Türkiye'de AKP'yi eleştirenlerin rutin olarak bu durumla karşılaştığı tespitini yaptı.

Bildirinin tam metni şöyle:

"Bu pazartesi günü aralarında Halkların Demokratik Partisi'nin üyeleri, vekilleri, belediye başkanları ve eş başkanlarının bulunduğu 108 vatandaş, Türkiye'de demokratik mücadelenin kaderini belirleyecek bir dava için Ankara'da mahkemeye çıkacak. 

'Kobani davası' olarak bilinen davada sanıklar, Ekim 2014'te IŞİD'in saldırılarına karşı Kobani halkıyla ve yerel Türk polisine karşı dayanışma çağrısı yapan bir Twitter paylaşımı nedeniyle suçlanıyor. 2014'teki Kobani protestolarında, büyük çoğunluğu Türk polisinin açtığı ateş sonucu olmak üzere, 37'den fazla kişi öldürüldü.

'AİHM BU DAVA İÇİN KANIT BULAMADI'

Savcılar, bu tweet'in şiddeti kışkırttığı suçlamasında bulunuyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Büyük Dairesi bu suçlamanın devam ettirilmesi yönünde hiçbir kanıt bulmadı. Davayı Aralık 2020'de inceleyen AİHM, söz konusu tweet'in "siyasi söylem sınırları dahilinde olması nedeniyle bir şiddet çağrısı olarak yorumlanamayacağı" sonucuna vardı ve HDP eş başkanı Selahattin Demirtaş'ın derhal serbest bırakılması için çağrıda bulundu.

'ERDOĞAN HDP'Yİ SAFDIŞI BIRAKMA ARAYIŞINDA'

Cumhurbaşkanı Erdoğan şimdi AİHM kararını silme, HDP'yi saf dışı bırakma ve liderliğini hapsetme arayışında. Demirtaş'ın kendisi, Kobani davası nedeniyle 15 bin yıl hapis cezasıyla karşı karşıya. Bu arada Erdoğan'ın bir yıldan kısa süre önce atadığı Yargıtay Başsavcısı, Anayasa Mahkemesi'ne HDP'nin tamamen yasaklanması çağrısı yaptı.

'HDP YALNIZ DEĞİLDİR'

HDP yalnız değildir. Erdoğan iktidarını konsolide etmeye çalışırken, yasalar yoluyla savaşın veya 'lawfare'in taktikleri Türkiye çapında avukatlara, gazetecilere, aktivistlere ve siyasi temsilcilere karşı kullanılıyor. AKP'yi eleştirenler rutin bir biçimde, savcıların muhalefeti ezmesinin, yayınları kapatmasının ve muhabirleri hapse atmasının önünü açacak şekilde, 'terörizmi desteklemek' ve 'korku ve panik yaymakla' suçlanıyor.

'HALK HAREKETLERİ TÜM DÜNYADA KRİMİNALİZE EDİLİYOR'

Bu küresel bir fenomen. Türkiye'de 'lawfare'in tırmanması, halk hareketlerini kriminalize etme ve onları korumak için tasarlanmış demokratik kurumları yozlaştırma amaçlı küresel bir çabanın parçası. Kobani davası, dünya çapında yoğunlaştırılan siyasi kovuşturmaların hikâyesinde bir diğer tüyler ürpertici bölüm.

İlerici Enternasyonal, demokrasiyi savunmak, 'lawfare'e direnmek ve tarihi Kobani davasına tanıklık etmek için seferber olarak Ankara'ya gidiyor.

Polonya parlamentosunda Razem üyesi Maciej Konieczny, Yunanistan'daki Mera25 partisinin baş hukuk müşaviri Eva Ampazi ve İlerici Enternasyonel'in Genel Koordinatörü David Adler'den oluşan heyet, Türkiye'ye iki ana amaçla geliyor.

'ANKARA'YA İKİ AMAÇLA GELİYORUZ'

İlki, HDP'yle dayanışma içinde durmak. Onların değerleri -barış, çoğulculuk, feminizm ve enternasyonalizm- bizim projemizin merkezinde yer alıyor. Onların mücadelesi, dünya için bir esin kaynağı.

İkincisi, her yerdeki reaksiyoner güçlere bir sinyal göndermek. Ankara'dan Brasilia'ya, İlerici Enternasyonal halk egemenliğini tehdit edildiği her yerde korumaya hazırdır.

Kobani davası pazartesi günü başlıyor olabilir ama orada bitmiyor. 45 gün sürecek Kobani davası, bütün kıtalardaki bütün ilerici güçlerin dayanışmasını gerektirecektir. Çünkü yargılanan demokrasi olacak ve onu savunmak bizim tarihsel sorumluluğumuzdur."

* 'Lawfare' sözcüğü, İngilizce 'law' (hukuk) ve 'warfare' (savaş) sözcüklerinden türetilmiştir. Yasaların, hükümetlerin kendi siyasi amaçlarına hizmet edecek şekilde, insan haklarının, ifade özgürlüğünün ve hukukun üstünlüğünün çiğnenmesine rağmen suistimal edilmesini anlatır. Genellikle baskıcı rejimlerde yaşanan gelişmeler bağlamında kullanılır.

Kaynak: Gazete Duvar