HDP Adıyaman Milletvekili Behçet Yıldırım, Meclis’te devam eden bütçe görüşmelerinde OHAL kapsamında yayınlanan KHK’lar ile ihraç edilen kamu çalışanlarının sorunlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İktidar vekillerinin Meclis koridorlarında mağduriyetleri dile getirdiğini ifade eden Yıldırım, “32 yıl kamuda çalışan biri olarak ihraç edilen emekçi kardeşlerimi çok iyi anlıyorum. Keşke iktidar vekilleri de bu çevreleri biraz anlayabilseler. Çünkü ihraç edilen bu emekçiler bize ulaştıkları gibi iktidar vekillerine de ulaşıyorlar. İktidar vekillerinden aldıkları cevaplar: "Haklısınız ama elimizden bir şey gelmiyor, zamanla düzeltiriz." "İnşallah"larla, temennilerle başlarından savdıklarına şahit oluyoruz. İktidar vekilleri Meclis içindeki ve kulislerdeki demokratlıklarını keşke Genel Kurulda da gösterebilse” dedi.

Yıldırım’ın açıklamaları şu şekilde:

 ‘KEŞKE İKTİDAR VEKİLLERİ MECLİS KULİSLERİNDEKİ DEMOKRATLIKLARINI GENEL KURUL’DA DA GÖSTEREBİLSE’

Bu ihraçlar meselesi gerek bizim gerekse diğer muhalefet partilerinin önergeleriyle Meclis gündemine getirildi. Maalesef iktidarın sayısal üstünlüğüyle bunlar reddedildi. İktidar vekilleri Meclis içindeki ve kulislerdeki demokratlıklarını keşke Genel Kurulda da gösterebilse. O zaman bu mağduriyetlerin önüne geçilirdi.

‘OHAL KOMİSYONU DEĞİL OYALAMA KOMİSYONU’

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında kamuda başlatılan ve darbecilere yönelik olduğu iddia edilen soruşturmalarla kitlesel açığa alınmalar ve ihraçlar yaşanmıştır. Bu ihraçların büyük bir kısmı 1 Eylül 2016 Dünya Barış Günü'nde oldu. 1 Eylül 2016 günü, öğretmen arkadaşlarımızın işlerini, emeklerini ellerinden aldınız, barış hediyesi olarak bunu verdiniz. Bu durum devam etti ve devam ediyor. İhraç edilen arkadaşlarımız olmayan iç hukukumuzu tüketip AİHM'e başvurmuşlardır. İktidar, Olağanüstü Hâl Komisyonu değil, oyalama komisyonu kurunca AİHM tekrar OHAL Komisyonuna göndermiştir dosyaları.

‘İHRAÇ EDİLEN EMEKÇİLER ÇİÇEK, TÜTÜN, YİYECEK, İÇECEK SATTILAR AMA ONURLARINI SATMADILAR‘

Oyalama komisyonu diyorum çünkü 100 binden fazla kişinin dosyasına 7 kişilik komisyon bakacak. Size soruyorum: Nasıl bakacaklar bunlara? Kasım ayı sonunda açıklanacağı söylenen ilk karar hâlâ açıklanmadı, Aralık ayının sonuna gelmişiz, ne zaman açıklanacak bu karar diyoruz. Gerçi ülkede kimse bağımsız değil ki, OHAL Komisyonu da savcısı da yargısı da talimatlarla çalıştığı için tüm söylemlerim saraya. Saraya şunu soruyorum: Bir yıldan fazla süredir haksız, hukuksuz yere ihraç edilen 100 bini aşkın kişinin yaşadığı mağduriyetlerin farkında mısınız? Aynı aileden 4 kişiyi ihraç etmek ne demek? Hangi ahlaka, imana, izana sığar bu? Haklarında daha önce açılmış herhangi bir idari, adli kovuşturma olmadan rastgele insanların ekmeğiyle nasıl oynayabiliyorsunuz? Bu insanlar birilerinin yaptığı gibi soruları çalarak kamuya yerleşmediler; çalışarak, çabalayarak, alın teri dökerek kamuya yerleştiler. Bu insanlar sizin gibi düşünmedikleri için çok rahat bir şekilde terörist ilan edip işlerine son verdiniz.

Bu insanlar ihraç edildikten sonra neler yaşadı biliyor musunuz? Kalp krizi geçirip öldüler, yaşadıkları sorunlarla baş edemeyip yaşamlarına son verdiler. Yurt dışına çıkışları yasak olduğu için kaçak yollarla yurt dışına gitmek isteyen 5 kişilik aile boğulup öldü. Yaşam standartları düştüğü için psikolojik sorunlar yaşamaya başladılar. Daha önce hiç yapmadıkları işlerde çalışmak zorunda kaldılar. Çiçek sattılar, tütün sattılar, yiyecek, içecek, giyecek sattılar ama onurlarını satmadılar, arkadaşlarını satmadılar. Onları da bu kürsüden selamlıyorum. Ama iktidarın yıllarca birlikte hareket ettiği, beraber yürüdükleri, beraber ıslandıkları yol arkadaşları hep birbirlerini sattılar; dosyalara bakın onları göreceksiniz. Davaların yarısı birbirlerini satmayla ilgilidir. Ama yine de biz onları ayırmak istemiyoruz, yine de adil bir yargılanmadan yanayız.

‘İHRAÇ EDİLENLERE ÖDEYECEĞİNİZ TAZMİNATLARA BÜTÇEDE PARA AYIRDINIZ MI?’

Gerek 15 Temmuz’dan önce gerek sonrasında ihraçların en azından bir kısmının keyfi olduğunu hepimiz biliyoruz. Sırf çatışmalı ortam son bulsun, barış olsun, çocuklar ölmesin diye haykıran insanların atıldığına hepimiz şahit olduk. Bu insanlar eninde sonunda görevlerine tüm haklarıyla birlikte iade edilecekler. Bu arkadaşların yüklü tazminat alacaklarını biliyoruz. Peki, 2018 bütçesinde bunlara para ayırdınız mı, tazminata para ayırdınız mı? Çünkü bunlar dönecek işlerine.

Bu karanlık dönem elbet geçecek o zaman hepiniz "Ben orada değildim, ben aslında böyle düşünmüyordum” diye kendinizi aklamaya çalışacaksınız. Ama ne biz ne bu halk asla bunları unutmayacak, asla sizleri affetmeyecek.

Demokrat Haber/Ankara