HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasına SEGBİS yoluyla bağlandı.

HDP MYK Üyesi Asiye Kolçak, Adıyaman Milletvekili Behçet Yıldırım, HDP Mersin il örgütü yöneticileri ve HDP üyelerinin de katıldığı duruşmada çok sayıda çevik kuvvet polisi Yüksekdağ’ın mahkemeye seslendiği ekranın önünde konumlandırıldı.

İzleyiciler ile göz temasında bulunması engellenen Yüksekdağ, yüz yüze yargılanma ilkesinin ihlaline tepki gösterdi.

Hakimin keyfi bir şekilde iddianamede olmayan soruları yöneltmek istemesine avukatlar itiraz ederken, dosya Yüksekdağ’ın Perşembe günü yine Mersin’de görülecek olan davası ile birleştirildi.

Yüksekdağ duruşmada şunları ifade etti:

"Öncelikle bu yargılama haksız ve dayanıksızdır, iddianameler hukuka aykırı olarak düzenlenmiş olup, halen milletvekilliği görevim devam etmesine rağmen hakkımızda siyaseten alınan kararlar doğrultusunda soruşturma yapılarak dava açılmıştır. Bu tür yargılamalar tarihte de olmuştur. İnsanların tek güveneceği yer yargı mensupları olmasına rağmen bu güven de yitirilmiştir. Yasama erki çoğunluğa dayalı olarak yetkisini kötüye kullanmıştır. Ben şu anda yargılama yapan heyetin yüzünü dahi göremiyorum.

Aynı zamanda heyet tarafından benim yüzümün görülüp görülmediğini de bilmiyorum. Yüz yüzelik ilkesinin ihlal edildiği düşüncesindeyim. Bu nedenle de bizzat mahkemede hazır olacak şekilde savunmamı yapmak istiyorum."

Mersin’de halk buluşmasında yapmış olduğu konuşma nedeniyle hakkında dava açılan Yüksekdağ’a konuşması sırasında ifade ettiği “Özgürlük yolunda şehit olan insanlardan” neyi kastettiği sorusu yöneltildi.

Silvan, Cizre, Sur ve Nusaybin’de katledilen sivilleri anarak konuşmaya başlayan Yüksekdağ, soruyu şöyle yanıtladı:

"15 Temmuz darbe girişiminde katledilen insanlar şehit sayılırken, neden Cizre’de, Sur’da yaşamını, yaşam alanlarını savunan, yurtlarından sürülmeyi reddettiği için katledilen insanlar şehit sayılmasın. Cenazesi 7 gün sokak ortasında bekletilen Taybet Ana bizim şehidimizdir, cenazesi buzdolabında bekletilen çocuklar bizim şehidimizdir.

Bugün yargının zaten bağımsız olmadığını söylüyoruz. Bizim tutuklanmamıza sebep olan siyasal iktidar suç işlemektedir. İnsanların yaşamlarını savunduğumuz için yargılanıyoruz. Bizim onurumuzdan başka kaybedecek bir şeyimiz yok, sadece halkımızın karşısında hesap veririz. Suç işleyenlerden hesabı da halklarımız soracaktır. Sözlerimin sonuna kadar arkasındayım, dün ne söylediysem bugün de söylerim." (Haber Merkezi)