Eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Bugün TV'de soruları cevapladı. Ak Parti'den istifa eden Şahin, Başbakan'ın kendisi hakkında “kaseti vardı, belediye başkanı olmak istiyordu” iddialarını yanıtladı, Başbakanlık'ta ve parti genel merkezinde istifa edenler ile ilgili montaj kasetler üretildiğini iddia etti. Şahin, "Benim istifam da Ordu'ya Belediye Başkanı olamamamdan değil. Başbakan bunu bile bile meydanda yalan söyledi" dedi.

ŞAHİN'İN KONUŞMASINDAN SATIR BAŞLARI:

17 Aralık şudur 16 Aralık sabahı yada öyle vakti herhangi bir kişiye şirkete memura veya esnafa bir ifadeye çağırmaya işlemi ne ise 17 Aralık tarihine gelinceye kadar yürüyen yargı faaliyeti ne ise olan ve gürültü koparılan hadisede budur. İçinde bazı bakan arkadaşlarının oğullarının da kendilerinin de ismini geçtiği suç olduğu kabul edilen olaylara yönelik yargı sürecinden ibaret.

Komplo ise senaryo ise ispatlanır o zaman. Gidilir bunun senaryo olduğu mahkemede açıklanır. 17 Aralıkta hem arkadaşlarım hem kabinede birlikte olduğum arkadaşlarım olmaları neticesi ile duyduğum üzüntüyü belirtmek isterim bu memlekette ve herhangi bir yerde hukuk davalarının kişilerin her hangi bir terörle mücadele mahkemesinde açma hakkı vardır. Konu ceza davaları ise mahkemesi açma hakkı yoktur. Burada savcı polis reddedilmiştir adına da senaryo denmiştir. Mahiyeti itibarıyla ciddi bir soruşturmadır. Daha sonra ortaya çıkan 25 Aralık sürecinde ve onunla bağlantılı bazı kişileri kapsadığından Başbakan da olmak üzere tepki verildi . Herkes yargı önünde eşit olmalı. Biz yüzde 58 anayasa değişikliği ile sağladık. Biz bu anayasa değişikliğini üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğünü sağlamak için yapıyorduk. Ama burada maalesef gücü olanın hukuku ile normal vatandaşın hukuku başka olduğunu görüldü.

BAŞBAKAN'IN HAYIR SEVER DEMESİ TALİHSİZLİK

Hayırsever iş adamı denilen bazı kişilerin tutuklulukları kaldırıldı. Mesela Erzurum'da Pasinler'de bir köylü vatandaşımız komşunun sürüsünden 2 koyun çalsa tutuklanacaktır. Acaba 73 gün sonra bu tutukluluğu kaldırılır mı? Kaldırılmaz mı? yani 2 koyun çalan kişi tutuklanmış mı acaba 73 kişi basit suçlardan tutukluluğuna devam eden var mi yok mu? Ve sayın başbakanın hayır sever demesi talihsizlik. Kendisinin de hak yerini buldu demesi çok şey ifade ediyor. O zaman bu kişilerle ve olaylar ile sayın başbakanın bu kişilerle iletişimi söz konusu diye akla geliyor. Ne yapılmalıydı doğal olarak mahkeme ye gidilmeliydi sürece orada bakılmalıydı. Bu sorunu yeni sorunlar üreterek çözmek mümkün değil savcıyla polisle kavga yaparak mevzuat değiştirerek mücadele yapılmaz. Ardından HSYK düzenlemesi dikkat çeken bir düzenlemedir. Böylelikle sorun büyümüş şişmiştir. Halk tabiriyle kokmuştur, bu koku gittikçe ağırlaşmıştır.

AYRILIŞ SEBEBİM BELEDİYE BAŞKANI ADAYI OLAMAM DEĞİL

Başbakan istifamı Ordu'da Büyükşehir Belediye Başkanı olmama bağladı, ardından da kasete bağladı. Başbakan o gün isim vermedi ama benim olduğum anlaşılan o sözlerinde bir tek doğruyu söyledi o da 45 yıllık beraber olduğumuz bölümlerdir. Başbakan benimle alakalı “Genel sekreter yaptım İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemimde. Daha sonra partide kurucu yaptığım. Daha sonra bakan yardımcısı yaptığım sonra da bakan yaptığım” diyor.

Burada yaptım ettim diye sıralıyor. Kendisi farkında değil benlik konusunda farkında olmadan adeta özsenmişlik konusunda bir Türkiye var ve sayın Erdoğan var. Sayın başbakan ve diğerleri var. Başbakan'ın burada söyledikleri kısmen doğru genel sekreter yaptığım bölüm doğrudur. Ne Genel Sekreter ne parti kurculuğu ne de bakanlık pozisyonları için bir talebim olmadı. Bütün bu görevler başbakan tarafından ya teklif edildi yada takdir edildi. Ve ben bakan olduğumu sayın başbakanının CB çıkışında öğrenmiş oldum, onun dışında ne bir talebim var ne görüşme var.

Benim istifam da Ordu'ya Belediye Başkanı olamamamdan değil. Başbakan bunu bile bile meydanda yalan söyledi. Benim Ordu ile alakalı yazılı bir talebim yok sözlü talebim yok. Aksine Ordu halkından gelen yoğun baskılar altında artık acaba isteksiz olmakla yanlış mı yapıyorum diye düşündüğümde arkadaşlarımdan bir tanesi partimizin Orduyla görevli teşkilat görevlilerinden birine benim bu konuda isteğim yok ama bana sorulursa kimin daha iyi olur onu tartışırım dedim. O arkadaş şunu sordu ‘tamam reddediyorsun ama halk seni istiyor.' Bende burada çözüm olarak Başbakan isterse bir emri vaki ile Ordu'ya Büyükşehir Belediye Başkanı adayı sen olacaksın denirse ne yapacaksın dedi. ben de kendisine benim cevabımı başkasıyla paylaşacağım şartıyla şunu dedim böyle bir şeyle karşılaşırsam partimin disiplini gereği buna hayır demeyebilirim dedim. Ama bunu sen Başbakan ile paylaşırsan bunu dememiş oluyorum dedim.

Benim böyle bir talebim yok ama düşünülen isim doğru bir isim değil. Başbakan hep diyor; iddia sahibi iddiasını ispatlamakla sorumludur. Başbakan benim Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı olma konusunda istekli olduğum iddiasını ispatlanmalıdır. İkincisi kendisiyle yaptığım görüşmede bugün aday olan seçilmesi halinde sıkıntı olabilecek kişiyi anlattım. Adayın bir takım yolsuzlukla ilişkisi olan bir kişi olduğunu ve bilgisizlik içinde olan bir kişi olduğunu söyledim. Coğrafi olarak Ordu'yu bütünüyle görememiş bir arkadaşımız. O ili bir bütün olarak görmek yerine parçalı görmeyi düşünen bir arkadaşımız. Ordu da halkı farklı etnik unsurlara mensup kişiler mevcut. Şimdiki aday bunları matematiksel değerlerle ifade etmeye çalışmış ve bu yanlışa düşmüş bir arkadaşımız. Halk nezdinde ilgisiz belediyecilik konusunda geçmişinde idari bir tecrübesi olamaması konusunda bir kişiyi aday yapmış durumdadır. Ama benim ayrılış sebebim bu değildir.

Sayın Başbakan'ın burada hangi sözünü doğru olduğunu anlayamıyorum. Sayın Başbakan'ın ifadelerinde cümlelerinde niye biliyorsunuz şantaj kasetleri var diyor hangisi doğru belediye başkanı olamadığım için mi istifa ettim, yoksa şantaj kasetim varmış onun için mi istifa ettim Başbakan bunu söylemesi lazım. Kaset konusuyla Başbakan çok meşgul bu aralar. Böyle bir kasetle şantaj yapan olmadı. Böyle bir kasetten bilgim yok. Kasetin içeriğinde suç varsa savcılığa bildirmeli bildirmiyorsa suç işliyor demek. Benim açımdan yalandan ibaret. Korkarak gitti diyor. Herkes bilir bölücü terör örgütleri de Başbakan da bilir ne kadar korkusuz olduğumu. Kimden korkacağımı da bellidir.

Başbakanlıkta ve parti genel merkezinde montajlama olduğunu ve bizimle ilgili bir girişim ile ilgili parti genel merkezinde bir arayışın bir çalışmanın bir montaj faaliyetinin yapıldığı duyumunu aldık bir kaset üretme çabasının olduğunu duydum. Benim ilgili olan bir şantaj bir kaset yoktur. Benim açımdan yalandır sayın başbakan biliyorsa açıklama kendisine düşer.