Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in İdlib'de büyüyen krize ilişkin Moskova'da gerçekleştirilen ikili görüşmesi sona erdi.

Liderlerin 2 saat 40 dakika süren ikili görüşmesi ve heyetlerarası görüşme toplam 5 saat 40 dakika sürdü.

Putin ve Erdoğan’ın ortak basın toplantısı düzenledi.

Putin'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Yılbaşından itibaren faaliyet gösteren terör unsurları arttı. Sivil yerleşim alanları ateş altında tutulmaktadır. 1 Mart tarihinde roket atar sistemiyle bir saldırı daha yaşandı. Yılbaşından itibaren saldırı sayısı 15 olarak kaydedildi ve her seferinde biz Türk meslektaşlarımıza bilgi verdik. Militanlar yeni çatışmaları tetikleyebildiler. Türk askerler arasında da kayıplar vardı. Bu münasebetle taziyelerimizi yenilemek istiyorum. Bazen görüş ayrılıklarımız oluyor fakat kritik durumlarda her zaman mutabakatlarla uzlaşabilmeyi başarıyorduk, çözümler üretiyorduk. Bugün de öyle oldu. Ülkelerimizin Astana formatı çerçevesinde çalışmaları devam ettime niyeti olduğunu bir kez daha teyit ediyoruz. Bugün birkaç kurumlar arası istişare yapıldı. Heyetler İdlib'deki kriz konusunda detaylı görüştüler. Uluslararası terör örgütleriyle mücadelemizi de azaltmayacağız. Ortak bir belge hazırladık. Bu belgeyi dışişleri bakanları beyan edecekler. Sayın Erdoğan'la bugün 6 saatlik görüşmelerde bu belgeyi hazırlamış olduk. İdlib bölgesinde ateşkesin ve çatışmaların durdurulmasına vesile olacağını ve nihayet sivillerin ızdıraplarına son verileceğini, insani yardım konusunda ilerleyebileceğimize karar verdik"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları:

"Öncelikle sayın Putin'e nazik daveti için teşekkür ediyorum. Bölgemizde kritik gelişmelerin cerayan ettiği dönemde Sayın Putin ile yeniden bir araya gelmekten memnuniyet duyuyorum. Suriye'deki durumu ve İdlbi'deki gelişmeleri ele aldık. Yaklaşık 6 saat süren bir görüşme yaptık. Farklı görüşte olduğumuz tüm konuları ayrıntılarıyla görüştük. Türk Rus münasebetinin derin, tarihi kökleri vardır. 5 asrı aşan bu tarih, iki devletin ve halkın karşılıklı etkileşiminin de bir tarihidir. Bu tarihi ortak çıkar temelinde ilerletmek en büyük arzumuzdur. Bu sene üst düzeyli iş birliği konseyin toplantısı için Sayın Putin'i ülkemize bekliyoruz.

Soçi mutabakatına göre İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi muhafıza edilecek ve statükonun korunması için gerekli tedbirler alınacaktır.. Rejimin doğrudan sivilleri hedef alan saldırıları, İdlib'de tesis ettiğimiz sükuneti bozmuştur. 1. dereceden sorumlu, bölgedeki istikrarı hedef alan rejimdir. Bu bölgede yaşayan 4 milyon insanın terörist olarak ilan edilip bombardımana maruz bırakılmasını kabul etmemiz mümkün değildir.

Gözlem noktaları sahadaki durumu kontrol etmek ve ateşkesi kontrol etmekle yükümlüdür. Rusya'yla tesisi korumak için vardığımız mutabakat nedeniyle sahada çok daha aktif şekilde yer aldık. Bölgede bulunan Rus güçleriyle koordinasyonu sıkı tutmaya özen gösterdik. Rejimin doğrudan askerlerimizi hedef alan saldırı nedeniyle yeni bir statünün oluşturulması kaçınılmaz bir hale gelmiştir.

Bu gece itibariyle ateşkes yürürlüğe girecektir. Ateşkesin kalıcı hale getirilmesi için gereken çalışmalar hızla ve etkin bir şekilde yürütülecektir. İhtiyaç sahibi tüm Suriyelilere ön şartsız ve ayrım gözetilmeksizin yardım sağlanması için birlikte çalışacağız. Türkiye bu süreçte rejimin yapabileceği her saldırıya cevap verme hakkını saklı tutacaktır. Bu süreç içerisinde değerli mevkidaşımla irtibat halinde olacağız.

Suriye krizine bu ülkenin toprak bütünlüğü temelinde çözüm bulunana kadar Türkiye, bölgedeki faaliyetlerini sürdürmekte kararlıdır. Bugünkü toplantımızın Suriye'deki ihtilafa kalıcı çözüm bulunmasını temenni ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum."

Lavrov'un açıklamaları şöyle:

"Politik bir süreç sonrasına bu sürecin nihayete ereceğini ifade etmekteyiz. Bu şekilde düşünerek insani durumun kötüleşmesinin engellenmesi gerekmekte, insanların desteklenmesi gerek. İnsanların Suriye'ye dönmesinin kolaylaştırılması lazım. 6 Mart gece 12'den itibaren ateşkesin sağlanması sonrasında bu süreçte bir savunma bakanlıkları çerçevesinde bir koridorun oluşturulması önümüzdeki 7 gün içinde."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in baş başa görüşmesi ve heyetler arası müzakerelerin ardından imzalanan mutabakat metnini dışişleri bakanları okudu.

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un ardından sözü alan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu daha önceki anlaşmaları da hatırlatarak, Suriye’nin toprak bütünlüğüne ilişkin vurguda bulundu.

Çavuşoğlu anlaşmayı şöyle açıkladı:

*İdlip Gerginliği Azaltma Bölgesindeki temas hattı boyunca tüm askeri faaliyetler 6 Mart 2020 saat 00:01’den itibaren durdurulacaktır.

*M4 Karayolu’nun kuzeyinde 6 km ve güneyinde 6 km derinliğinde bir güvenli koridor tesis edilecek.

*Esaslar iki ülkenin savunma bakanları arasında yedi gün içerisinde kararlaştırılacak. Türk ve Rus devriyeleri, 15 Mart’ta M4 Karayolu’nun Trumba’dan (Serakib’in batısı) Ain Al Havr’a kadar olan kesimi boyunca başlatılacaktır.