Kadir Kaçan / Demokrat Haber İstanbul

İsmail Beşikci Vakfı’nda (İBV) farklı bakış açılarına sahip gazeteci, yazar, akademisyen ve siyasetçilerle Kürt Sorunu’nu konu alan aylık söyleşiler yapılıyor. Araştırmacı-yazar Fehim Işık’ın moderatörlüğünde, 18 Ocak Cumartesi akşamı İBV’de “Kürt Sorunu’nun çözüm yöntemleri ve yerel seçimler” başlıklı söyleşiye Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (SAMER) Genel Koordinatörü Welat Ay katıldı.

Welat Ay’ın genel koordinatörlüğünü yaptığı SAMER, Kasım-Aralık 2013 tarihleri arasında İstanbul ve İzmir’de yerel seçimler, toplumsal sınıf, etnisite, Gezi olayları, ideoloji, din, muhafazakarlık, göç başlıklarında bir anket düzenlemişti. Anketin sonuçları basında da yer aldı ve tartışıldı. Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi ve SAMER Akademik Danışma Kurulu Üyesi Yrd. Doç. Dr. Erdem Yörük’ün koordinatörlüğünde yapılan anket için, İstanbul’dan 2574, İzmir’den 1370 olmak üzere, toplamda 3944 kişiyle görüşüldü.

Hizbullah’a yakınlığıyla bilinen ve bölgede Ak Parti ve BDP oylarını nasıl etkileyeceği merak edilen Hüda-Par’ın çeşitli illerde oy alabileceğini belirten Welat Ay, ancak sonuçlara göre, Hüda-Par’ın toplam oy oranının sadece yüzde 2 olacağını ön görüyor.

İBV’de yapılan söyleşide anketin sonuçları ele alındı ve bu kapsamda Kürt Sorunu da yerel seçimler ekseninde masaya yatırıldı. Welat Ay’ın anket sonuçlarını değerlendirirken yaptığı konuşmanın satırbaşları şöyleydi:

FAKİRİN UMUDU PARTİ

“İstanbul’daki çalışmalarımızda gördüğümüz önemli unsurlardan biri, BDP’ye oy verenlerin büyük bir kısmının maddi gelirinin düşük oluşu. Maddi durumu düşük olan bireyler genellikle şahsa değil partilere oy veriyor. Genellikle de bu kesim tercihini AKP ve BDP’den yana kullanıyor. İstanbul’da CHP’ye oy verenler genellikle eskiden güçlü olanlar ve ancak CHP ile eski güçlerine sahip olabileceklerini düşünüyorlar. Onlar için CHP nostaljik, sembolik bir anlam ifade ediyor. MHP’ye oy verenler ise AKP’nin yeterince Müslüman, milliyetçi ve muhafazakar olmadığını düşündükleri için MHP’yi tercih ediyor. Çalışmamızda, MHP’nin AKP’ye alternatif olma ihtimali çok düşük görünüyor.

Anket çalışmasında, “Oy verirken içiniz rahat mı” sorusuna karşılık en net yanıtı BDP ve HDP’ye oy veren kişilerden aldık. BDP, HDP’den sonra AKP, en son parti olarak CHP çıktı. Bu yüzden BDP’nin oyları kemikleşmiş oylardır denilebilir. BDP’nin netice itibariyle alacağı en düşük oy oranını yüzde 6 olarak tahmin ediyoruz. AKP’nin ise yüzde 30-35 oranında oy sabitlediğini görüyoruz. CHP’nin oylarının ise zaman zaman HDP’ye ve ya AKP’ye geçebileceği söylenebilir.

Daha önce yaptığımız anket çalışmalarına göre, 2009 yerel seçimlerine kıyasla, Kürdistan’da BDP’nin, oyunu yüzde 5 ya da yüzde 7 oranında artıracağını ve 30 beldenin daha belediye başkanlığını alacağını düşünüyoruz. Büyükşehir belediye başkanlığı sayısında düşüş olsa da, Erzurum, Urfa, Adıyaman gibi beldelerde oy oranında artış olduğunu görüyoruz. Amed’te BDP’nin oyu yüzde altmış, Mardin’de yüzde 56, Van’da yüzde 51 olacak.

AKP’nin oy oranını tahmin etmek şu an zor, Amed’te yüzde 30, Mardin’de yüzde 35, Van’da yüzde 40 civarında olabileceği tahmin ediliyor. Cemaat’in son operasyonlarından sonra AKP’nin oylarında düşüş olabileceğini düşünüyoruz. Cemaat AKP’ye karşı alternatif aramakta ve bunu bağımsız adaylar veya Fazilet Partisi üzerinden yaratabilir.

HÜDA-PARLI BELEDİYE BAŞKANI GÖRÜNMÜYOR

Hüda-Par’ın ancak Bingöl, Amed ve Batman’da oy alabileceğini düşünüyorduk. Anket sonuçları Hüda-Par’ın Mardin, Van ve birkaç şehirde daha oy alabileceğini gösteriyor. Ancak sonuçlara göre, Hüda-Par’ın Kürdistan’da alacağı toplam oy oranı sadece yüzde 2 olacak.

Ankette kararsız kalan seçmenlere yönelik olarak edinilen veriler, Hüda-Par ile AKP ve AKP ile BDP arasında kararsız kalan ufak bir kesim olduğunu gösteriyor. Yani, Hüda-Par’ın BDP oylarını alması gibi bir durum bulunmuyor.

AKP’nin büyükşehirlerden çok, Siirt, Bingöl ve Bitlis’e önem verdiğini görüyoruz. Bu kentlerde yaptığımız ankette BDP ile AKP’nin oylarının birbirine yakın olduğu görülüyor. BDP, Urfa Belediye Başkanlığı’nı alırsa, sınır hattı tamamen BDP’nin kontrolünde olacak. Bunun siyasi avantajları olacak elbette.”

“BDP HÂLÂ 410 BİN OY ALIYOR”

Fehim Işık, KONDA’nın yaptığı araştırmaya göre, 1994’ten bu yana Kürdistan’dan İstanbul’a bir milyon 400 yüz bin seçmenin göç ettiğini söyledi. Işık, “Bu kadar Kürt seçmene rağmen, BDP hâlâ 410 bin oy alıyorsa, buna dikkat çekmek gerek. Göç ettirilen Kürtler, savaşın mağdurlarıdır, bu Kürtler, yurtseverdir, duyarlı kişilerdir, asimile de olmamışlardır. Buna rağmen diğer partilere oy verildiği açıklanıyorsa, bunun araştırılması gerekir” dedi.

Söyleşi soru ve cevap bölümüyle tamamlandı.