Hizbullah örgütünün amaçları doğrultusunda hareket ettiği gerekçesiyle Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından kapatılan Mustazaf-Der partileşiyor.

Partinin adı Hüda-Par. Yani, Hür Dava Partisi. Hizbullah, “Allah’ın Partisi” anlamına geliyordu. “Hüda” da, Allah anlamına geliyor, yani Hizbullah’la adaş olacak.

Hizbullah örgütünün uzun yıllar özellikle Kürt illerinde PKK sempatizanlarına ve iradelerini kabul etmeyenlere yönelik satır ve Takarof marka tabancalar kullanılarak cinayetler işlediği iddia ediliyordu. Örgütün devlet tarafından bu cinayetlere yönlendirildiği ya da göz yumulduğu savunuluyordu. İslamcı feminist Gonca Kuriş, Zehra Vakfı Başkanı İzzettin Yıldırım gibi isimlerin de aralarında olduğu çok sayıda kişi Hizbullah tarafından kaçırılmış işkenceli sorgulara tabi tutulmuş ve domuz bağı denen yöntemle öldürülerek çeşitli evlerin bahçelerine gömülmüştü. Hizbullah örgütünün yaptıkları 7 Ocak 2000 tarihinde örgüt lideri Hüseyin Velioğlu’nun da öldürüldüğü operasyonlar sonrasında ortaya çıkmış ve tartışılmıştı. Hizbullah davasından çok sayıda cinayet işlemekle suçlanan liderlerinin de aralarında bulunduğu sanıklar çeşitli af yasaları ile tahliye olmuştu.

Aralarında örgütün askeri kanat sorumlusu Cemal Tutar ile şura üyesi Edip Gümüş’ün de bulunduğu çok sayıda Hizbullah sanığı da geçen yıl CMK'nın 102’nci maddesinin yürürlüğe girmesinin ardından Yargıtay kararıyla tahliye edilmiş ve kamuoyunda tartışmalara neden olmuştu.

“PARTİMİZİ DAR BİR ALANA HAPSETMEK İSTİYORLAR”

Hüda-Par adıyla siyaset dünyasına adım atacak olan hareket, önümüzdeki hafta İçişleri Bakanlığı'na başvuru yaparak resmen kurulacak. Daha önce Hizbullah tabanını oluşturan kesimler AK Parti ve Saadet Partisi gibi partilere oy veriyordu.

Mustazaf-Der'in partileşme kararı alması, “Hizbullah Partileşiyor” iddialarını da gündeme getirdi. Bu iddiaları “Partimizi dar bir alana hapsetmek istiyorlar” şeklinde değerlendiren dernek başkanı Hüseyin Yılmaz, kendilerinin legal, Hizbullah’ın illegal bir yapı olduğunu söyledi.

Partileşme sürecini değerlendiren kapatılan Mustazaf-Der Başkanı Hüseyin Yılmaz, 3-4 yıldan beri partileşmeleri yönünde talepler olduğunu belirterek, kendilerini diğer partilerden ayıracak olan yönün İslami perspektif olacağını söyledi. Yılmaz şöyle dedi:

"Siyasi yelpazeye baktığımızda tüm siyasi partiler bu camiayı temsil edemiyor. Bu camianın görüşlerini paylaşamıyor. Bazı noktalarda bizim olaylara bakışımızın bir bölümünü, bir kısmını AK Parti yerine getiriyor. Bir kısmını kendi uygulamasında dile getirebiliyor, sahiplenebiliyor ama sahiplenemediği kısımlar var. BDP’yle de bir yere kadar ortak bazı paydalar olabiliyor. Sizin taleplerinizin bir kısmını onlar da talep edebiliyor. Ama bütüne baktığımızda bütünü bir temsiliyet yoktur. Parçalı bir şekilde farklı partilerde bu söylemler bulunabiliyor. Mesela başörtüsü sorunu konusunda AK Parti’yle, Kürt sorununun çözümü konusunda da BDP ile aynı şeyleri düşünmüyoruz. Kürt sorununun İslami bir bakış açısıyla çözülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu İslami çözüm noktasında Kürt-Türk bir arada yaşayabilir diye düşüncemiz var. Ve onu uygulamaya çalışıyoruz. Ayrışmadan ziyade bütünleşme, ama eşit ve adil bir bölüşüm, bir yaklaşım, bir temsiliyetle bir arada yaşamanın yollarını araştırıyor ve bunu sunuyoruz. BDP’nin de bu noktada eksiği var."

AK PARTİ ARTIK MHP’NİN GÖREVİNİ ÜSTLENİYOR”

50 kurucu üye ile partileşme sürecini yürüttüklerini vurgulayan Yılmaz, Türkiye’de üçüncü bir yol olacaklarını belirterek, şöyle devam etti:

"Genele baktığımızda Türkiye’de insanlar iki partiye mahkum edilmiş durumda. Bölgemizde AK Parti ve BDP’ye, batıda ise genelde CHP ve AK Parti’ye mahkum edilmiş durumda. AK partinin son söylemlerine baktığımızda artık MHP’nin de görevini üstleniyor bir yere kadar. Yani onun tabanına da hitap ediyor. Dolayısıyla insanlar niye iki partiye mahkum olsun.

Hedeflerinin 2014 yılında yapılacak olan yerel seçimler olduğunu hatırlatan Yılmaz, bu seçimlerde nasıl bir yol izleyecekleri konusunda anketler yaptırdıklarını ve bu anketlerin sonucuna göre strateji belirleyeceklerini açıkladı.

'BİZ LEGAL, HİZBULLAH İLLEGAL BİR YAPI'

"Yerel seçimler bizim için öncelikli hale geliyor. Bağımsız adaylarla girmek yerine partileşip kendi adımız, kimliğimiz, plan ve projelerimizle bu halka gitmeyi ve desteklerini istemeyi düşünüyoruz. 2013 yılı bizim için teşkilatlanma ve kongreler yılı olacak."

‘Hizbullah partileşiyor’ söylemlerinin ard niyetli ve kasıtlı olduğunu savunan Yılmaz, bu konuda şunları söyledi:

“Bu söylem özellikle çıkarılıyor. Partimizi dar bir alana hapsetmek istiyorlar. Bunlar bizi bölgeye hapsetme düşüncesiyle çıkarılan söylemlerdir. Ama biz diyoruz ki, etnik kimlik farkı gözetmeden bütüne hitap edeceğiz. Bizimle çalışan, Türk, Arap kardeşlerimiz var. Derneğimizin kapatılmasının gerçek sebepleriyle, görünen sebepleri farklıdır. Görünen veya uydurulan sebep Hizbullah'a yakınlık. Fakat asıl sebep Mustazafların her geçen gün büyümesi, halkın desteğinin her geçen gün artması sonucu sistemde oluşturduğu paniktir.

Türkiye’de hiç bir siyasi partinin programında olmayan bir önerilerinin olduğunu dile getiren Yılmaz, "Burada azınlık olan Rum'dur, Ermeni'dir, Süryani'dir, Ezidi'dir, yani gayrimüslim topluluklar var. Ve bunların kendi kimlikleriyle Meclis'te bir temsiliyetleri yoktur. Biz diyoruz ki bunlar Türkiye’deki genel nüfusa oranı miktarınca yani 75 milyon insan yüzde olarak kaça tekabül ediyorsa, 550 milletvekilliğinde yüzde kaça tekabül ediyorsa, ona göre bir oran tespit edilsin ve bu insanlar kendi içlerinde kendi temsilcilerini seçsinler ve Meclis'te kendi dini inancının temsilcisi olarak Meclis'te yer alabilsin. Bu derece önemsiyoruz. Toplumun rahatlaması açısından her düşünce temsil edilmelidir. Sorunların çözümü açısından her kesimin bir siyasi temsile ihtiyacı vardır" şeklinde konuştu.