SİYASETTE YÜZSÜZLÜK DÖNEMİ

Seçimler sırasında birbirlerine her türlü hakareti yapan siyasetçilerin, Başbakan’ın “helalleşelim” çağrısı ardından durulacakları sanılırken tam tersi yaşanıyor. Başta Başbakan kendisi hakaretlerine yenilerini eklerken, aynı düzeyde karşılık vermekten çekinmeyen ve mangalda kül bırakmayan muhalefet ise, söylenenler suya yazılmış, hiçbir şey olmamış gibi hareket etmeye, uzlaşmak için açık kapı aralamaya devam ediyor.

ŞİMDİ DE BDP-AKP GÖRÜŞMESİ

Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in yarın saat 13.00’de yapacağı görüşmede BDP ve AKP heyetlerini bir araya getirmesi bekleniyor.

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, yarın BDP'lileri davet ettiğini belirterek, AKP temsilcilerinin de görüşmede yer alabileceğini söyledi.

Çiçek yaptığı açıklamada, ''BDP'ye daha önce yaptığım çağrıyı yineliyorum. Yarın saat 13.00'de kendilerini davet ettim. Ümit ederim bu davete icabet edecekler. AKP grubundan arkadaşlarımızı da davet ettim. Onlar da katılabilecekler'' dedi.

Meclis Başkanı, yemin krizini çözen ve CHP’lilerin yemin etmesini sağlayan mutabakat metninin görüşülmesi için daha önce de AKP ve CHP heyetlerini buluşturmuş, görüşmeye kısa bir süre katılarak daha sonra ayrılmıştı. Meclis Başkanı’nın AKP ve BDP heyetlerinin görüşmesinde de aynı yöntemi kullanması bekleniyor.

AKP ve BDP grupları arasında Çiçek başkanlığında yapılacak toplantıda ise iki partinin mutabakat metni üzerinde görüşmeleri bekleniyor.

‘TÜKÜRÜKLER YALANIYOR MU?’

Daha önce boykot kararı konusunda çok sert açıklamalar yapan CHP ve BDP’ye Başbakan ağır hakaretlerde bulunmuş, “Tükürdüklerini yalayacaklar” demişti.

Keskin söylemlerine devam eden CHP ve BDP ise buna rağmen açık kapı aralamaya başlamışlardı.

CHP, AKP ile mutabakatı sonrası yemin edince Başbakan “omurgasızlar, dik duramadılar” diye üzerlerine varmıştı.

Daha önce, Hatip Dicle kararını KCK savaş kararı olarak görmüş, DTK boykota destek vermiş, Öcalan kararı doğru bulmuş ve BDP'li vekiller bir tek eksik olursa meclise girmemekte kararlı olduklarını her fırsatta dile getirmişti. Ancak şimdi, BDP’nin de CHP gibi Başbakan’ın diline düşmesi ihtimali ortaya çıktı.

Böylece, uzlaşarak sorunları çözmesi beklenirken birbirlerine girip, ortamı iyice gerenler, şimdi de hiçbir şey olmamış gibi uzlaşma masalarına oturmaya başladılar. Kamuoyunu ikna edecek bir üslup değişimi, saygı düzeyi yakalanmadan yapılan bu tür girişimler siyasete güveni iyice sarsmaya başladı.