Demokrasi İçin Birlik Meclisi, erken seçimde ittifakla ilgili bir açıklama yaptı.

4 partinin ittifakını değerlendiren Meclis, HDP'nin dışlanmasını eleştirdi.

Meclis'ten yapılan açıklamada, "Aynı görüşü paylaşan siyasi güçlerin ve çevrelerin bu paydada ortaklaşmalarını ve güç birliğini kolaylaştırmak için çalışacağız. Ancak muhalefet saflarında belirginleştiğini gördüğümüz ve meşruiyeti diğer tüm partiler gibi tartışılmaz olan HDP’yi dışarda bırakan ittifak çerçevesi, tek adam rejimine karşı demokrasi arayışını kötürümleştiren bir yaklaşımdır. DİB olarak, iktidarın düşmanlaştırıcı kötücüllüğüne boyun eğen bu yaklaşımla demokrasi inşa edilemeyeceğini ilan ediyor ve durumun derhal düzeltilmesini talep ediyoruz" denildi.

Demokrasi İçin Birlik Meclisi'nin, 'DİB'den demokrasi hedefinde ortaklaşmaya çağrı' başlığıyla yayınladığı açıklamanın tamamı şöyle:

Cumhuriyet tarihinin en karanlık dönemlerinden birindeyiz.

80 milyonun özlemi, adalet ve barışın egemen olduğu bir toplumda bütün hak ve özgürlükleri güvence altına alınmış eşit yurttaşlar olarak  bu ülkede huzur içinde, kardeşçe yaşamak.

Hukuksuzluğun sıradanlaştığı, adalete güvenin sarsıldığı, keyfi uygulamaların kişileri ve kurumları tehdit ettiği, ahlaki-vicdani çöküşün toplumsal dokuyu kemirdiği gergin ve ağır bir ortamda yaşamak zorunda bırakılıyoruz. Her geçen gün daha ağırlaşan, otoriterlikten totaliterliğe evirilmekte olan hukuksuz, adaletsiz, keyfi, çatışmacı, ayrıştırıcı  siyaset tarzı kuşaklar boyu etkisini sürdürecek onarılması güç tahribata yol açıyor.

 Bir yol ayrımındayız:

Ya tek adam rejiminin giderek daha da pervasızlaşmasına, demokratik kazanımlarımızın bir bir yok edilmesine seyirci kalacağız, ya da adalet, özgürlük, barış temelinde, hak ettiğimiz Türkiye’ye doğru yürüyecek, yarınlarımızı kazanacağız. Bu yürüyüşü, hiçbir siyaset, kuruluş, parti, hareket tek başına başarıya ulaştıramaz. Güçlerimizi ortaklaştırmak, birleştirmek zorundayız. Önümüzdeki seçimler, ortak paydası adalet ve demokrasi olan bütün kesimlere sadece siyasi değil aynı zamanda ahlaki sorumluluk yüklüyor: Kendi ideolojilerini, programlarını saklı tutarak, tek adam rejimine karşı demokrasi çatısında buluşup ortak mücadele vermek…

Biz, bu hayati aşamada sorumluluğumuzun bilincinde olarak aşağıdaki ilkelerde ve atılacak adımlarda birleşiyoruz, tüm toplumsal kesimlerinde birlikte hareketini arzuluyoruz.

 1- OHAL uygulamalarının kısıtlama ve engellemeleri altında yapılacak seçimler şaibeli olacak, sonuçlar meşruiyet tartışmalarına yol  açacaktır. OHAL’ in seçimler öncesinde bütün Türkiye’de kalkması için aktif mücadele edeceğiz.

 2- Seçim güvenliğini yok eden yasalara rağmen, adil ve  dürüst seçimlere her çeşit müdahalenin önüne geçmek üzere en geniş gözetim-denetim ağının örülmesine bugünden başlayacağız.

 3- Tek adam diktasına yol açacak başkanlık sistemi yerine, parlamenter sistemin güçlendirilmesi için, kuvvetler ayrımını tesis edecek demokratik denge fren mekanizmalarını geliştirmeyi, yargı bağımsızlığını, ifade ve basın özgürlüğünü demokrasinin güvencesi olarak görüyoruz.

Aynı görüşü paylaşan siyasi güçlerin ve çevrelerin bu paydada ortaklaşmalarını ve güç birliğini kolaylaştırmak için çalışacağız. Ancak muhalefet saflarında belirginleştiğini gördüğümüz ve meşruiyeti diğer tüm partiler gibi tartışılmaz olan HDP’yi dışarda bırakan ittifak çerçevesi, tek adam rejimine karşı demokrasi arayışını kötürümleştiren bir yaklaşımdır. DİB olarak, iktidarın düşmanlaştırıcı kötücüllüğüne boyun eğen bu yaklaşımla demokrasi inşa edilemeyeceğini ilan ediyor ve durumun derhal düzeltilmesini talep ediyoruz.

4- İnancımız, siyasal-ideolojik tercihimiz, etnik kimliğimiz, yaşam tarzımız ne olursa olsun, ayrımcılığa uğramadan bir arada yaşamak istiyoruz.

Eşit yurttaşlık temelinde, herkes için özgürlük ve çoğulculuğu savunuyoruz.

5- Kadınların toplumsal cinsiyet eşitliğini kurmanın, kazanılmış hak ve özgürlüklerini korumanın ve  genişletmenin çağdaş hukuk devletinin görevi olduğu bilinciyle, kadın  haklarını kısıtlayan, kadını ikincil sayan, eğitimde ve toplumsal yaşamda kadınla erkeği ayıran zihniyete karşı, kadınların gücü ve aktif desteğiyle mücadele edeceğiz.

6- Barış ve demokrasinin  birbirinden bağımsız olmadığı bilinciyle, yurtiçinde ve yurtdışında; savaşa karşı olan, ülkenin geleceğini ve milletin esenliğini çatışmasızlıkta, barışta, diyalogda gören, barış istemeyi suç saymayan politikaları destekleyeceğiz.

Bu tarihsel eşikte, farklılıklarımızı öne çıkararak ayrı durma hakkımız yok.

Yarın çok geç olabilir. Bugünden; sizi güç birliğine ve demokrasi hedefinde ortaklaşmaya çağırıyoruz…

Ancak birlikte başarabiliriz!