HDP Milletvekilleri Ertuğrul Kürkçü, Nadir Yıldırım ve Aycan İrmez '3 hilal operasyonu'nu Meclis gündemine taşıdı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler’in ortak imzası ile Diyarbakır, Dersim, Bingöl, Elazığ, Erzurum, Ağrı, Şırnak, Muş, Bitlis, Siirt, Hakkari, Van, Mardin, Urfa, Adıyaman ve Maraş illerinin valiliklerine operasyon genelgesi gönderildiği iddia edilmişti.

“3 hilal operasyonu” adı verildiği ileri sürülen operasyonda, “PKK’ye yardım ve yataklık eden kim varsa gözaltına alınarak, mal ve mülklerine el konulmasına hız verilmesi” istendiği kaydedilmişti.

Genelgenin içeriğiyle ilgili şu iddialara yer verilmişti:

“Güvenlik güçlerine yardım etmede tereddüt gösterenler daha önce haklarında bilgi sahibi olunanlar, çocukları, yakınları terör örgütü içinde olanlar, terör örgütünün taşeronu olan mevcut partinin destekçileri arasında bulunanlara özel bir özen gösterilmesi.

Yol kontrol uygulamaları ve istihbari çalışmalara yerel halkın katılmasını sağlamada gereken azami özenin gösterilmesine, terör örgütünün lojistik destek almaması için yapılan planlamalarda yerleşkelerin kuşatılması ve denetlenmesi, ilçe yollarının tümünün belli aralıklarla kapatılması ve geçişlerin kontrollü yapılmasına, yapılan alış ve verişlerin aile fertlerinin sayıları ve kaç günlük olduklarıyla uyumlu olmalarına dikkat edilmesi.

Siyasi parti binaları, belediye binaları, umumi meydanlarda vatandaşların toplu olarak bulunmasına, güvenlik personelini engelleme, zorluk çıkartma durumlarına kesinlikle izin verilmeyecek. “Operasyonlara katılacak tüm personelin hiç kimseye merhamet duygusu ile yaklaşmaması, gereken şeyin anında yapılması gerektiği bilinciyle hareket etmeleri zaruri bir meseledir.

(…)bu uğurda 5 bin güvenlik gücümüzü feda etmek gerekirse edeceğiz ve terörü söküp atacağız.

Sığınakları, ilişkileri, yardım ve yataklık edenleri bu operasyonlarla söküp atmak siz kahraman evlatlarımızın üstün moral gücü ile yapacağınızı, ülkenin bekası için bunun bu kez başarılması gerektiğini sizlerde biliyorsunuz. Devletiniz her konuda tereddütsüz yanınızda ve arkanızda olduğunun bilinci ve kararlılığıyla tüm personelin hareket edeceğine olan güvenimiz tamdır.”

Gönderilmişse bu genelgenin içeriği nedir?

Kürkçü bu iddiaları İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya sordu. İddiaların doğru olup olmadığını soran Kürkçü, "Genelgenin içeriği nedir? '3 hilal operasyonu' gerçekten tasarlanmış mıdır" diye sordu.

HDP milletvekilleri Nadir Yıldırım ve Aycan İrmez'de Başbakan Binali Yıldırım'ın yanıtlaması istemiyle birer soru önergesi veri.

5 BİN GÜVENLİK GÜCÜ KİMLERDEN OLUŞACAK?

İrmez ve Yıldırım'ın önergelerinde şu sorulara yer verildi:

Şubat 2017 tarihinde İç İşleri Bakanlığı tarafından 81 ile gönderilen referandum genelgesinin yanı sıra; Diyarbakır, Dersim, Bingöl, Elazığ, Erzurum, Ağrı, Şırnak, Muş, Bitlis, Siirt, Hakkâri, Van, Mardin, Urfa, Adıyaman ve Maraş il valiliklerine gönderildiği iddia edilen ‘3 hilal operasyonu’ ilgili söz konusu genelge illere gönderilmiş midir?

Bahse konu genelge illere gönderilmiş ise İç İşleri Bakanlığının böyle bir genelge göndermekteki amacı nedir?

Bahse konu genelge ile sivil idare nasıl kolluk güçlerine devredilmektedir? Bu yetki Anayasa’nın ve ilgili yasaların hangi maddesi gerekçe gösterilerek devredilmektedir?

Bahse konu genelge ile hükümetinizin operasyonlar uğruna 5 bin güvenlik gücünü feda etmeyi göze aldığı belirtilmektedir.

Bu genelge gerçek midir? Bu genelgenin yayınlanması bilginiz dâhilinde midir?

Türkiye’nin altından kalkamayacağı ve ülkeyi tarihe utanç abidesi olarak geçireceği açık olan bu genelge ile ilgili herhangi bir açıklama yapacak mısınız?

Genelgede yer alan “5 bin güvenlik gücümüzü feda etmek gerekirse edeceğiz.” ifadesi ne anlama gelmektedir? 5 bin güvenlik gücü kimlerden oluşacaktır? Bu 5 bin güvenlik gücü kimlerin çocuklarıdır?

9 Şubat 2017 tarihinde Nusaybin ve köylerinde başlayan ve günlerce devam eden ablukanın ardından 5 Mart 2017 tarihinde de Lice’ye bağlı 18 köyde ilan edilen ablukanın yukarıda sözü edilen genelge ile bir ilişkisi var mıdır?

Genelgede geçtiği iddia edilen “Operasyonlara katılacak tüm personelin hiç kimseye merhamet duygusu ile yaklaşmaması” ne anlama gelmektedir? Örneğin askeri personel “merhamet duygusu ile” yaklaşmazsa ne olacaktır?

“Yardım yataklık yapanların gözaltına alınması ve mallarına el konulması”’nın hukuki gerekçesi, dayanağı nedir? Hiçbir hukuki gerekçe ve yargılama olmadan kişilerin mallarına el konulması gasp anlamına gelmemekte midir?

Son olarak Bileşmiş Milletler İnsan Hakları Komiserinin de belirttiği üzere hükümetinizin savaş suçu işlediğiyle ilgili iddiaları güçlendirecek bu genelgenin iptali ile ilgili herhangi bir işlemde bulunmayı düşünüyor musunuz?

Genelgenin Anayasa ve taraf olunan uluslararası sözleşmeler ile güvence altına alınmış hak ve özgürlüklere darbe indirdiğini, bu yönüyle Anayasal suç işlendiğinin farkında mısınız? 9. Söz konusu genelge gerçek ise bu genelgeyi yayınlayalar hakkında herhangi bir soruşturma açılacak mıdır?