Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Garo Paylan, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye'de güvenlik bürokrasisinin iktidarı ele geçirmek üzere olduğunu Paylan, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın demokratik siyaset iddiası olan herkesin güvencesinin OHAL'i dışlayan demokratik bir düzen olduğunu söyledi.

Euronews'in haberine göre, Paylan olası erken genel seçimlerde HDP'nin başarı çıtasının nasıl belirleneceği yönündeki sorularını yanıtladı.

‘ERDOĞAN, OHAL İLE MUHALİFLERİ SİNDİRMEYE ÇALIŞIYOR’

Erdoğan’ın muhalifleri sindirmeye çalıştığını savunan Paylan, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve HDP’li vekillerin tutuklanmasının muhalefet üzerindeki baskının göstergesi olduğunu söyledi.

Paylan, “Cumhurbaşkanı Erdoğan toplumun büyük çoğunluğunun muhafazakar olduğunu, milliyetçi ve muhafazakar olduğunu ve bu çerçevede de kutuplaşmadan kendisinin fayda göreceğini düşünüyor ve OHAL rejimiyle de muhalif olarak gördüğü herkesi baskıyla sindirmeye çalışıyor. Tabii bunun en önemli örneği, eş genel başkanımız Selahattin Demirtaş ve milletvekili arkadaşlarımız ve belediye başkanlarımızın bir yılı aşkın süredir cezaevinde olmasıdır” dedi.

‘ERDOĞAN'IN HEDEFİ OHAL'İ SÜRDÜREREK SEÇİME OHAL'LE GİTMEK’

Erdoğan’ın hedefinin OHAL’de seçime gitmek olduğunu öne süren Paylan, “Ve öyle öngörüyoruz ki Tayyip Erdoğan'ın hedefi OHAL'i sürdürerek seçime OHAL'le gitmek. OHAL şartlarındaysa bütün güvenlik birimleri, valiler, kaymakamlar, bütün emniyet bürokrasisi elinde olacak ve kutuplaşma, kamplaşma üzerinden milleti tekrar kendine mecbur edeceğini düşünüyor. Bütün baskı rejimlerinde biliyorsunuz böyle olur. Muhaliflerinizi hapse atarsınız. Sessizliğe büründürürsünüz. Sıkıyönetim, OHAL şartları yaratırsınız. Baskı rejimini tahkim edersiniz. Ve sonra dersiniz ki topluma, "Benden başka alternatif yok." Anti demokratik bir seçimi dayatırsınız”” ifadelerini kullandı.

‘ERDOĞAN DİMYATA PİRİNCE GİDERKEN ELİNDEKİ BULGURDAN DA OLABİLİR’

“Güvenlik bürokrasisi iktidarı eline geçirmiştir ya da geçirmek üzeredir” diyen Paylan, şöyle devam etti:

“Onu da kurtaracak olan şey demokratik siyasete dönmesidir. Diğer türlü, güvenlik bürokrasisi iktidarı eline geçirmiştir veya geçirmek üzeredir. Tayyip Erdoğan'ın da demokratik siyaset iddiası olan herkesin güvencesi demokratik bir sistemdir. Bu da ancak OHAL dışı, demokratik seçimlerle demokratik düzenlerle olur.

Bugün seçim olsa HDP kesinlikle fazlasıyla etkili bir konum elde edecektir. Ama bu ancak demokratik bir seçim olursa. Yani halkın üzerine baskı olmazsa. “HDP'ye oy verirseniz başınıza ne geleceğini bilemezsiniz” diye tehditler altında olmazsa HDP bu seçimde çok büyük başarı gösterecektir.

‘HDP'NİN SEÇİM BAŞARISINDAN ÇOK TÜRKİYE'NİN DEMOKRASİ VE BARIŞ MESELESİDİR’

Ama mesele HDP'nin seçim başarısından çok Türkiye'nin demokrasi ve barış meselesidir. Bugün Parlamento'yu Tayyip Erdoğan önemsizleştiriyor. Parlamento'yu bir notere çevirmeye çalışıyor. Eğer siz Parlamento'yu önemsizleştirirseniz insanlar demokratik siyasetin sorunları çözeceğine dair umudunu kaybeder insanlar ve başka arayışlara girerler. Biz bunu durdurmaya çalışıyoruz.

‘HDP MİLLETVEKİLLERİ SEÇİMLE GELDİLER ANCAK İRADELERİ HAPSEDİLDİ’

Parlamentoyu ve demokratik siyaseti tekrar önemli kılmalıyız. Bu da ancak demokratik bir seçimle, bütün siyasi partilerin, seçmenlerine, 'ben sizin sorununuzu parlamentoda çözebilirim' demesiyle olabilir. Biz şu anda bunu diyemiyoruz. Çünkü HDP milletvekilleri çok büyük oylarla seçildiler. Ama onların iradesi şu anda hapishanede. Biz nasıl gideceğiz de seçmenlerimize diyeceğiz: "Bir daha bize oy verin biz sizin sorunlarınızı çözeceğiz." Hayır bunu şu anda diyemeyiz. Ama şunu söyleyeceğiz. Bizi daha güçlü oraya gönderin. Çok daha büyük bir güçle gönderin.

Bu anlamda çok daha güçlü bir şekilde demokratik bir seçimde Parlamento'da olma iddiasını elbette ortaya koyacağız. Ve bu şekilde de demokrasiyi eğer ki başkaları getiremiyorsa biz getireceğiz ülkemize. Bu mücadeleyi her alanda yapmaya devam edeceğiz.

Kaynak: Euronews