HDP'li Pervin Buldan, İmralı Heyeti’nde birlikte yer aldıkları İdris Baluken’e verilen 16 yıl 8 ay hapisle “çözüm süreci”nin cezalandırıldığını söyledi. Buldan, Öcalan’ın sürece ilişkin sözlerinin bugün nasıl gerçekleştiğine tanıklık ettiklerini belirtti.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken’e, yargılandığı

Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 16 yıl 8 ay hapis cezası verilmesiyle Türkiye’de demokratik siyasete bir pranga daha vuruldu.

Rıfat Şahin - Devran Toptaş’ın Mezopotamya Ajansı’nda yer alan haberine göre, aldığı ceza sonrası tutuklu bulunduğu Sincan F Tipi Cezaevi’nden mesaj gönderen Baluken, bu karar demokrasi, barış ve özgürlük mücadelelerini boğmayı amaçlasa da, “Bütün halkımız bilmelidir ki, bedeli ne olursa olsun sonuna kadar özgürlük ve demokrasi mücadelemizin değerlerine bağlı kalmaya devam edeceğiz. Bu anlamda sahip olduğumuz kararlı irade, bütün bu siyasi soykırım sürecini boşa çıkarmayı başaracaktır” dedi.

Baluken’le birlikte İmralı Heyeti içerisinde yer alan ve birlikte aynı çalışmaları yürüten HDP İstanbul Milletvekili ve Meclis Başkanvekili Pervin Buldan, Baluken’in yürüttüğü “çözüm süreci” nedeniyle cezalandırıldığını ifade etti.

‘BARIŞ VE DEMOKRASİ İSTEYENLERE KARŞI ÖZEL BİR ÇABA VAR’

AKP hükümetinin, barış ve demokrasi isteyenlere karşı özel bir çabasının olduğunun arkadaşları Baluken’in yargılamasında bir kez daha görüldüğünün altını çizen Buldan, alınan kararın kesinlikle hukuki değil, tam anlamıyla siyasi bir karar doğrultusunda verilen ceza olduğunu ifade etti.

Baluken’in yürüttüğü barış çalışmaları nedeniyle cezalandırıldığını vurgulayan Buldan, “İdris bey verdiği demokrasi mücadelesi çerçevesinde bir ceza ile karşılaştı. Bugün görüyoruz ki barışı savunanlar bir şekilde tasfiye ediliyor. Çözümü isteyenler cezaevine konuluyor. Birlikte çalıştığımız İdris Bey şuan içeride, ben dışarıdayım. Fakat yarın kimin nerede olacağı gerçekten belli olmayan bir süreci yaşıyoruz” ifadelerine yer verdi.

‘MÜCADELE EDEREK ÜSTESİNDEN GELEBİLİRİZ’

Buldan, girişilen tutuklamalarla cezaevlerinin bugün yazar, aydın, akademisyen ve siyasetçilerin bulunduğu yer anlamına geldiğini de sözlerine ekledi. Buldan, “Tüm cezaevlerinde barışı ve demokrasiyi savunanlar var. İdris bey de bunlardan bir tanesi. Kısacası verilen bu cezayı kabul etmek mümkün değildir. Bunun hukuki yolları aranacaktır ancak bugün hukukun olmadığını da biliyoruz. Bu cezaları ancak halkımızla birlikte mücadele ederek üstesinden gelebiliriz” dedi.

‘BARIŞ SÜRECİNE CEZA VERİLİYOR’

İçerisinde bulunulan bu kara tablodan çıkış yolu olarak ise, toplumun barış ve müzakere sürecine sahip çıkması gerektiğini gösteren Buldan, bu süreci yürüten bireylerden çok yürütülen sürecin önem taşıdığının altını çizdi.

“Önemli olan barışa verilen cezadır” diyen Buldan, şunları söyledi: “2011 yılında başlayıp 2015 yılına kadar süren barış ve müzakere sürecinde bu ülkede yaratılan huzur atmosferi elbette ki çok önemliydi.

O süreçte insanların yaşamını kaybetmemesi ve yaşanan acılardan kaynaklı toplumda oluşan bir beklenti vardı. Türkiye tarihine baktığımız zaman acılarla dolu bir tarihi görebiliyoruz.

Barış ve müzakere süreci ile birlikte barışın ve huzurun hakim olduğu bir atmosferin Türkiye’ye ne kadar fayda sağladığını hep birlikte gördük. O dönem ülkeye gelmeyen cenazeler, o dönem ağlamayan anneler ve toprağın altına girmeyen canlar bunlar çok kıymetliydi.

Tekrar aynı sürecin yakalanması için herkesin barış sürecine sahip çıkması ve her platformda bunu dile getirmesi gerektiğini söyleyen Buldan, “Bu süreci hep birlikte tekrar yaratabiliriz” dedi.