Urfa’da HDP’ tarafından düzenlenen ‘Demokrasi Buluşmaları’na HDP milletvekilleri Ayşe Sürücü, Rıdvan Turan, Sezai Temelli, Serpil Kemalbay ve Ömer Öcalan, HDP MYK üyeleri ile HDP Urfa il ve ilçe yöneticileri katıldı.

Kürt illerinde son dönemde yaşanan elektrik kesintileri, trafo haczi ve yüksek faturalandırmaları protesto eden HDP’liler Urfa’nın Eyyübiye ilçesinde bulunan DEDAŞ Urfa İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı.

'DEDAŞ KAMULAŞTIRILMALI'

Basın açıklamasında konuşan HDP Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü, DEDAŞ’ın kamulaştırılması gerektiğini belirtti ve elektrik kullanmayan çiftçilere dahi elektrik faturası çıkarıldığını söyledi.

Urfa’nın tarım bölgesi olduğunu, ancak Urfalıların batı illerinde tarım işçisi olarak çalışmak zorunda bırakıldığına dikkat çeken Sürücü, çiftçilere verilen desteklemelere ise DEDAŞ tarafından el konulduğunu söyledi:

“Viranşehir’de bir yurttaşımızın tarlasında ne elektrik ne de su var. Ama kendisine 27 bin liralık fatura çıkardılar ve tarlası şu anda icralık. Bu iktidar halkın nasıl yaşadığını umursamıyor. Urfa bugün Türkiye’nin en büyük üçüncü tarım şehri. Ancak bugün Urfa’dan insanlar yüzünü Karadeniz ve Marmara’ya çeviriyor. Çünkü tarlasını ekip biçemiyor ve devletin verdiği desteklemelere de DEDAŞ tarafından el konuluyor.

DEDAŞ bölgede beylik ilan etmiş durumda ve gücünü AKP iktidarından alıyor. Atatürk Barajı Türkiye’nin en büyük barajı, ancak Urfa bölgesi mum ışığı ile önünü görmeye çalışıyor. Urfa’da günün belli saatlerinde elektrik veriliyor, iktidarın buna çözüm üretmesi gerekiyor. Defalarca soru önergesi verdik, araştırılmasını istedik ancak önergelerimiz reddedildi. Bir kez daha tekrarlıyoruz, DEDAŞ kamulaştırılmalıdır ve iktidar bunun için gerekeni yapmalıdır. Halkımız bu yaşananları hak etmiyor.”

'AKP'NİN KÜRT DÜŞMANLIĞI POLİTİKASI VAR'

Ayşe Sürücü ardından söz alan HDP Van Milletvekili Sezai Temelli AKP’nin Kürt düşmanı politikalar yürüttüğünü savundu.

HDP’nin Demokrasi Buluşmaları ile haksızlık yaşanan bölgelere gitmeye devam edeceğini söyleyen Temelli, tamamlanmayan sulama projeleri nedeniyle DEDAŞ’ın çiftçiyi sömürdüğünü söyledi.

AKP’nin iktisadi barışı hedef aldığı görüşünü dile getiren Temelli sözlerinin devamında şöyle konuştu:

“Türkiye’de barış ve demokrasi konusundaki kararlılığımızı ortaya koyduk. Şimdi Türkiye’nin neresinde bir adaletsizlik, demokrasiye saldırı var ise orada demokrasi ve barışı savunmaya devam edeceğiz. Bir ülkede demokraside adaletli bir yaşamın olması için ülkede toplumsal ve iktisadi barış olmalıdır. 18 yıldır iktidarda olan AKP toplumsal ve iktisadi barışı yıkmaktadır.”

“AKP Kürt illerinde DEDAŞ eliyle bir enerji terörü yaratılmak istenmektedir. Bu ülkede adaletsizlik varsa onun bir parçası da DEDAŞ’tır. AKP’nin bir tarım politikası yok, tarımı imha etme politikası var. AKP’nin bir barış politikası yok, AKP’nin Kürt düşmanlığı politikası var.”

“Köylünün çiftçinin hakkı ucuz enerjiye kavuşmaktır. AKP iktidarı talan ekonomisi ile toplumun bütün kaynaklarını hortumlayarak saraya taşımaktadır. Çünkü savaş baronlarının ihtiyacını karşılamak AKP’nin önceliğidir. DEDAŞ’ın uygulamaları Kürt düşmanlığının ve sömürünün bir parçasıdır.”

“Neden sulama meselesi çözülmüyor. Bunun arkasında ayrımcılığı ve Kürt halkına yönelik zulmün bir başka yüzünü görürsünüz. Bugün sulama projeleri tamamlanmış olsaydı, DEDAŞ’ın halkı sömürme olanağı kalmayacaktı. Elektrik bütçe açığını kapatmak ve yandaş şirketleri ihya etmek için kabartılmaktadır.”

'KDV VE TRT PAYI KALDIRILSIN'

HDP Adana Milletvekili ve HDP Tarım Komisyonu Sözcüsü Rıdvan Turan ise çözüm için çiftçinin elektrik borcunun kamu harcaması olarak sınıflandırılmasının gerektiğini söyledi.

Elektrikten alınan KDV ve TRT payının kaldırılmasını ve üreticinin desteklenmesini isteyen Turan ise açıklamalarının devamında şunları kaydetti:

"Mesele partim ya da siyaset değildir. Mesele tarlada ürünü ve onunla beraber ciğeri yanan köylü meselesidir. DEDAŞ’ın politikası sürdürülebilir değildir. Suyun olduğu yer burası, elektriğin üretildiği yer burası ama çiftçiler susuzluk ve elektriksiz. KDV ve TRT payının alınması kabul edilemez. Fon ve vergiden bağımsız biçimde çiftçiye ucuz elektrik sağlanmalıdır. DEDAŞ desteklemeleri borç nedeni ile bloke ediyor ve borcundan düşüyor. Bu durum üretim yapılması önünde büyük bir engeldir."

"Üretim yapan çiftçinin elektriği kesilmemelidir. Bağımsız bir heyetin DEDAŞ hesaplarını incelemelidir. Problemlerin kamuoyuna açıklanması gerekiyor. Bir hatta onlarca abone varken, bir kişi ödemediğinde ödeyenlerin de elektriğinin kesilmesi kabul edilemez. Devlet sermayenin başını sıkıştığında borçlarını affedebiliyor. Önerimiz çiftçinin elektrik borcu ya kamu hanesine yazılması ve devlet tarafından ödenmeli ya da bir kısmı ödenip gerisi taksitlendirilmelidir. Artık üreticiyi desteklemek olmazsa olmaz bir konudur. Bizler HDP olarak mazlumdan yana olacağımızı söylemek istiyoruz."

Açıklamanın ardından HDP’liler DEDAŞ önüne üzerinde “Ampulün patlasın, karanlıkta kalasın DEDAŞ” yazılı siyah çelenk bırakmak istedi.

HDP’lilerin çelenk bırakmasının polisler ve güvenlik görevlileri tarafından engellemek istemesi üzerine HDP’liler ile polis ve görevliler arasında tartışma yaşandı. HDP’lilerin ısrarı ile çelenk DEDAŞ girişine bırakıldı ve HDP’liler “Ampulün patlasın, karanlıkta kalasın DEDAŞ” eylemlerini sonlandırdı.